1.
hakkında 'kutsal bilgi kaynağında' da 'kafada' da herhangi bir bilgi bulamadığım ll. dünya savaşı'nda nazi alman toplama kamplarında esir olduğunu iddia eden barselonalı bir "sahtekâr". iddiaları sayesinde halkın güvenini ve saygısını kazanmış, ispanya iç savaşı sonrasında katalan hükümeti tarafından onurlandırılmış. üç yıl boyunca, kamptan kurtulan ispanyolların kurmuş olduğu amical de mauthausen’de yöneticilik yapmış. sürgüne gitmediği ve nazi kampında bulunmadığı benito bermejo tarafından ortaya çıkarılana dek, yüzlerce konferans ve mülakat vermiş. ortalama bir hayatı ‘kahramanca’ yaşanmış bir hayata çevirmiş olması açısından bence fazlaca başarılı bir sahtekar. doğum tarihini bile, ikinci ispanyol cumhuriyeti’nin ilanından ‘tam’ on yıl önceye denk gelsin, böylece ülke tarihiyle kişisel tarihi arasında bağ kursun, insanları daha kolay etkileyebilsin diye değiştirmiş marco. işte bu enric beyciğimizin kurmaca hayatını aslında "kurmaca yazarı" olarak tanıdığımız (bkz: javier cercas) gerçekliğiyle anlatmış. cercas, enric marco’nun geçmişini kurmacadan arındırmak niyetindedir; kendi tabiriyle, tıpkı bir soğanın kabuğunu soyar gibi yapacaktır bunu. marco’yu yeni bir âlem, yeni bir kimlik kurma hususunda (bkz: don quijote) ile ilişkilendirdiğini söylüyor cercas. yani evet bu marco sahtekar ama aynı zamanda kahraman da diyemezmiyiz diye okuyucuyu düşünmeye sevk ediyor yeni kitabı "sahtekar" da. tarihin zaten bu tarz sahtekârlar üzerinden ilerlediği fikrini akla getiriyor ve marco gibi foyası ortaya çıkarılmamış, saygın bir şekilde yaşamaya devam eden sahtekârların var olabileceğini düşündürüyor bence okunmaya değer.
devamını gör...