türkçe adı: salgın
yönetmen koltuğunda ve başrollerinden birinde lars von trier'ın yer aldığı 1987 danimarka yapımı deneysel kara komedi ve korku filmidir. yapım, europa üçlemesinin ikinci filmidir. konusunda; bir yönetmen ve senarist, birlikte global olarak yayılan bir salgın hastalık hakkında bir senaryo yazarlar. fakat, onların bu esnada bundan haberi olmasa da, gerçek dünyada da bu aynen olmaktadır yani bir nevi gerçek ve kurguları iç içe geçmiştir.
yönetmen koltuğunda ve başrollerinden birinde lars von trier'ın yer aldığı 1987 danimarka yapımı deneysel kara komedi ve korku filmidir. yapım, europa üçlemesinin ikinci filmidir. konusunda; bir yönetmen ve senarist, birlikte global olarak yayılan bir salgın hastalık hakkında bir senaryo yazarlar. fakat, onların bu esnada bundan haberi olmasa da, gerçek dünyada da bu aynen olmaktadır yani bir nevi gerçek ve kurguları iç içe geçmiştir.
yönetmen:
lars von trier
oyuncular:
lars von trier
gert holbek
colin gilder
allan de waal
ole ernst
michael gelting
lars von trier
oyuncular:
lars von trier
gert holbek
colin gilder
allan de waal
ole ernst
michael gelting
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "yeni nick" tarafından 17.09.2021 20:11 tarihinde açılmıştır.
1.
lars von trier'in avrupa üçlemesinin ikinci filmi. diğeri (bkz: forbrydelsens element) en son diğeri (bkz: europa)
önceki film baz alınıp sürekli gömülür epidemic. oysaki epidemic element'ten daha derli topludur. gerçeklik-kurgusallık dümenlerini yansıtmada da element'ten daha başarılıdır.
makara gırgır ve ciddiyet dengesinin de boku çıkmamıştır. element'te bu denge ciddiyetten yanaydı. bu da sıkıyordu açıkçası. bu filmdeki özellikle priest abinin ilk priest olduğu vakitleri anlattığı sahne fena makaraydı:
"they gave me a book and tell me you are a priest. i open the book. it was goddamn latin. i told him 'this book is goddamn latin'.
they told me 'you are a catholic priest, what the hell?'" fena troll yerler de vardı.*
dünyayı bi salgının esir alması kurgudur, trier abide, en azından avrupa üçlemesinde kurgu gerçekliğe gerçeklik kurguya hizmet ediyor, dolayısıyla filmde salgın kurgusundan bahsedildiği an, aslında bir şekilde bunun gerçeğe dönüşeceği kesindi. ama gerçek gerçek mi, orası zaten sıkıntılı olan yer.
çıldırış sahnesinde (final) çalan zafer müziği tınısı acaba "he bakın işte salgını verdim avrupa'ya, ebesininkini gördüler" deme şekli miydi trier'in emin olamadım. bence öyle.. yine priestımız bi sahnede bi felaket senaryosu anlatırken şöyle bi cümle kuruyor: "alevler katedralden üniversitelere sıçradı." trier'in kafaya girmek zor ama bu sahnede ve özellikle bu cümlede kastettiği muhtemelen basitçe avrupa'da dinin bir zamanlar eğitimin odağında olmasına karşı bi eleştiri.
we all fall down sonuyla müsemma şarkı seçimi. adamsın reyiz.
önceki film baz alınıp sürekli gömülür epidemic. oysaki epidemic element'ten daha derli topludur. gerçeklik-kurgusallık dümenlerini yansıtmada da element'ten daha başarılıdır.
makara gırgır ve ciddiyet dengesinin de boku çıkmamıştır. element'te bu denge ciddiyetten yanaydı. bu da sıkıyordu açıkçası. bu filmdeki özellikle priest abinin ilk priest olduğu vakitleri anlattığı sahne fena makaraydı:
"they gave me a book and tell me you are a priest. i open the book. it was goddamn latin. i told him 'this book is goddamn latin'.
they told me 'you are a catholic priest, what the hell?'" fena troll yerler de vardı.*
dünyayı bi salgının esir alması kurgudur, trier abide, en azından avrupa üçlemesinde kurgu gerçekliğe gerçeklik kurguya hizmet ediyor, dolayısıyla filmde salgın kurgusundan bahsedildiği an, aslında bir şekilde bunun gerçeğe dönüşeceği kesindi. ama gerçek gerçek mi, orası zaten sıkıntılı olan yer.
çıldırış sahnesinde (final) çalan zafer müziği tınısı acaba "he bakın işte salgını verdim avrupa'ya, ebesininkini gördüler" deme şekli miydi trier'in emin olamadım. bence öyle.. yine priestımız bi sahnede bi felaket senaryosu anlatırken şöyle bi cümle kuruyor: "alevler katedralden üniversitelere sıçradı." trier'in kafaya girmek zor ama bu sahnede ve özellikle bu cümlede kastettiği muhtemelen basitçe avrupa'da dinin bir zamanlar eğitimin odağında olmasına karşı bi eleştiri.
we all fall down sonuyla müsemma şarkı seçimi. adamsın reyiz.
devamını gör...