“ben mutlu ve dolu dolu bir yaşamı nasıl yaşayabilirim?”
“ben nasıl iyi bir insan olabilirim?”

en büyük tutkusu bu iki soruya cevap bulabilmek olan, bu topraklarda yaşamış, aşmış insan. stoacı filozof.
eğer bu sorular benim olduğu gibi, sizin de aklınızı kurcalıyorsa; epiktetos’un 2000 yıl kadar öncelerden gelen yaşam yolculuğunu keşfetmenizi öneririm.

aslında hayatı oldukça trajik;
bir köle olarak doğmuş ve gençlik yıllarını köle olarak geçirmiş, hatta sahibi tarafından topal bırakılmış. köleyken bile dönemin ünlü stoacı düşünürlerinden ders almış. sahibi idam edilince özgür kalmış. roma’da dersler vermeye başlamış. daha sonra filozoflar roma’da yaşamaktan men edilince bugünün bulgaristan topraklarına sürgün edilmiş, orada bir felsefe okulu kurmuş, günlerini “nasıl daha şerefli ve sakin yaşanabileceği” üzerine dersler vererek geçirmiş, orada ölmüş.

“sen saçından ve bedeninden ibaret değilsin. senin kim olduğunu belirleyen seçimlerindir ve seçimlerin güzelse sen de güzelsindir.”

“öğrenilecek en önemli şey şudur: her şey geçer. peki nasıl geçer? kişi geçmesini bekler. geçtiğine göre artık yaz gelecektir, kış gelecektir, bolluk gelecektir, kıtlık gelecektir, kötülük gelecektir, erdem gelecektir. ve başka bütün tezatlar bütünün ahengi için bir araya gelecektir.”

“anı yaşa. detaylarına dikkat et. karşındaki kişiye cevap ver, o an yapman gerekenleri yap ve karşılaştığın zorluklarla mücadele et. kaçma. gerçekten yaşamak zamanıdır: içinde olduğun anı tam olarak yaşamak zamanı.”

“tanrısal düzen zeka sahibidir ve temel olarak iyidir. yaşam rastlantısal olarak arka arkaya gelen anlamsız sahneler dizisi değil, fakat sonunda kavranabilir olan yasaları takip eden düzenli ve mükemmel bir bütündür.”

“her olayda elimizden geleni yapmalı ve geri kalan şeyler için soğukkanlı olmalıyız. deniz yolculuğuna çıkmak zorundaysak ne yapmalıyız? gemiyi, kaptanı, tayfaları, mevsimi, günü ve rüzgarı iyi seçmeliyiz. hepsi bu.”

alıntılar: (bkz: içsel huzur iyi yaşamın kapısını açar) ve (bkz: kendisinin efendisi olmayan hiç kimse özgür değildir)
devamını gör...
fikirleri hayatımda önemli bir yer tutan saygı duyulası biridir. yaşadığı dönemde bir çok toplumda mağaralara çöp adamlar çizilirken o nasıl oldu da günümüzde bile ulaşılamayan yüksek düşünce gücüne ulaştı.

bana kılavuz olan fikirleri için 2000 sene öncesine, kendisine selamlar. fikirlerinle yaşamaktasın.

'' seçim seninse özgürsündür ve seçim seninse başka kimseyi suçlayamazsın.''

“mutluluk ve özgürlük, bir tek ilkenin açık seçik anlaşılması ile başlar: bazı şeyleri kontrol edebiliriz, bazı şeyleri kontrol edemeyiz.”
epiktetos
devamını gör...
"güneşin, ayın, yıldızların, yerin ve denizin tadını çıkaran kişi ne yalnızdır ne de çaresiz."

oldukça pozitif bir felsefesi vardır. her insanda erdemli olma kapasitesinin bulunduğunu, tanrı'nın bizlere mutlu olma araçları bahşettiğini söyler. insanın kaderini tanrı'nın ilahi bir hediyesi ve tasarımı olarak görüp ona teslim olması gerektiğini öğretmiştir.

epiktetos kitap yazmamıştır. ancak nicopolis’teki okulundan bir öğrenci olan flavius arrianus, epiktetos’un ders anlatımlarını temel alan sekiz kitap derlemiştir. bu sekiz kitaptan dört tanesi günümüze ulaşabilmiştir.

epiktetos’un ahlak felsefesinin temelinde iki ana temel bulunur. birincisi ‘iradenin dışında, iyi ya da kötü olan hiçbir şey bulunmadığını kabul etmemiz gerekir’, ikincisi ise ‘olayları öngörüp yönlendirmeye çalışmak yerine, onları yalnızca bilgelikle kabul etmeliyiz’. epiktetos tam olarak teslimiyetten söz etmektedir.

epiktetos'a göre insan için iyi olan şey irade, en önemli erdem ise bilgeliktir. bilgelik ise, insanın kendisini doğanın ayrılmaz bir parçası olarak görmesiyle ve doğanın seyrine ayak uydurmasıyla elde edilir. ona göre insanın yapabileceği en güzel şey, dünyanın gidişini olduğu gibi benimseyip, kendisini gereksiz sıkıntı ve tedirginliklerden kurtarmasıdır. o da hayatı buna göre yaşamış, kendisini isteklerden arındırmıştır.

mutsuzluğun sebebinin yine bizler olduğunu söyleyen epiktetos, tanrı'nın herkesi mutluluğu anlayabilecek şekilde yarattığını söyler. başımıza gelen kötü şeylerin tanrı'dan geldiğini kabullenip ona göre benimsemek gerektiğini söyler.

epiktetos'a göre kötü duygular bizi mutsuz kılar. yapılması gereken şey bu duygulardan arınmaktır. bunu da bilgelik ile başarabiliriz. insan kendisine ne verilmişse onunla yetinmeli, erişemeyeceği, sahip olamayacağı şeyler için, açlık, kıskançlık duymamalıdır. kendisini bu olumsuz duygulardan kurtarabilirse, yani duygusuzluk haline ulaşabilirse, bilge insana özgü olan huzur ve mutluluğa kavuşabilir.
devamını gör...
epiktetos; roma stoacılığının önemli temsilcileri arasındadır. köle olarak doğmuş, sahibi tarafından azat edilmiş ve neron'a hocalık yapmıştır.
devamını gör...
tanrım,
bana değiştiremeyeceklerimi kabullenmek için sabır,değiştirebileceklerimi değiştirmek için cesaret, farkı anlamak için akıl ver.

bundan daha iyi duamı olur, kitaplarında ki her cümle günlerce düşünülebilir. böyle büyük insanların tüm yazdıkları herkese zorla okutulmalı bence.
devamını gör...
kölelikten filozofluğa uzanan bir hikâyesi var.
epiktetos, yaşadığı tüm zorluklara rağmen, pozitif olmayı, kişinin kendi kontrol alanı dışında gerçekleşen şeylerden dolayı kendini kahretmemesi gerektiğini öğütler.
ayrıca marcus aurelius'un da hocasıdır.

amerikalı savaş pilotu james stockdale, kuzey vietnam'da savaşırken uçağı vuruluyor ve esir düşüyor.
hücrede tek başına 4 yıl toplamda 8 yıl kalıyor.
bu süre zarfında çok sayıda işkenceye maruz kalıyor ama onunla birlikte olan çoğu arkadaşı hayatta kalmayı başaramazken o başarıyor.
ve bunu da üniversitedeyken aldığı bir derste öğrendiği "epiktetos öğretileri"ne bağlıyor.
devamını gör...
"senin huzursuzluğun başkalarıyla değil, kendi kendinle bağdaşamadığın içindir" demişliği vardır.

taaa oralardan ince görmüştür ben de dahil çoğu insanı.
devamını gör...
insanları rahatsız eden şeyler değil
onlara verdikleri anlamlardır

diyen bilişsel terapinin atası olan felsefeci.
devamını gör...
yenmesi elinde olmayan bir savaşa girmezsen yenilmezsin.

şimdi sıra,
kölelik, kısıtlamalar, eziyetler tüm bunlara rağmen dirayet sınırını zorlayan sakinliğini koruyan karakterli insan sıfatıyla öğretilerini sunan filozofumuz epiktetos'da..

stoa felsefesini önce varlıklı olan seneca gözüyle anlatmıştık şimdi bir zamanlar köle olan fakat kırk senesini felsefe okulunda yöneticilik yaparak geçirmiş epiktetos ile anlatmaya devam ediyorum. düşünceler bir olunca insanın statüsü, yaşı, farklılığı kalmıyor. eşitlenmek, tamamlanmak ve aynı kafa da toplanmak böyle bir şey olmalı.

epiktetos'un felsefi parolası, mutlu olmak için dik durmak, dinginliği koruyabilmak ve çaba göstermektir. eğer mutsuzsan bunun sebebi sensin. eşyalar, olaylar, insanlar onlar hakkında düşüncelerini yalnızca sen yönlendirirsin. verdiğin hükümlerle ya acı çekersin ya da kontrolü eline alırsın.

büyük hırslar esarettir. çok istediğin bir şeyin gerçekleşmesi başka bir esaret durumunu oluşturabilir. örneğin: zengin olmak istiyorsun tüm kaygılarının biteceğini ve mutlu olacağını düşünüyorsun. zengin olmayı elde ettiğinde onu kaybetme kaygısı da birlikte gelecek. dışarıya hapsolma ve duruma bağlı kalma kontrolü özgürlüğü kısıtlayacak ve asıl mutluluk denilen isteği yerine getirmeyecektir. epiktetos'a göre mutluluk sadelikten geçmeli. gereksiz kaygılar ve vesveseler hayallerini bile ele geçirir. hayattaki asıl amacın kendi varlığını korumak olmalıdır. senin olanı iyice koru ve başkasını isteme. hoşuna gitmeyen şeyler yalnızca bir görünüşten ibaret. onlara esir olmaktan vazgeç. özgür olmak, köle olmak senin elinde. anahtar cümle: bizi özgür kılan, hayatta seçebilmektir. ne bir bardağa ne bir insana ne de yanlış düşüncene köle olma. sende var olan mutlu olmana sebep olacak. düşüncelerini sadeleştir, özgürleştir ve adil olanı seç.

bugün denge üzerine kurulmuş yaklaşımın eğitmeni epiktetos'u -ögrendiklerimle -kendimce anlattım. onu da çok sevdim. ne istediğimi tekrar gözden geçirdim. tutkularımın esiri olmamayı özgürleşmeyi tercih ediyorum. dedim ama umarım başarabilirim.
devamını gör...

hiçbir şey için "onu kaybettim" deme, fakat, "onu geri verdim" de. çocuğun mu öldü? onu geri verdin. karın mı öldü? onu geri verdin. malın mülkün elinden mi alındı? böylece o da geri dönmüş olmadı mı? "fakat onu alan kötü bir adamdı". onu verenin kimin vasıtasıyla onu geri aldığı ne fark eder ki? sana bir şey verildiğinde ondan faydalan, fakat onu kendi malınmış gibi değil, geçici olarak sana verilmiş bir emanet gibi kabul et, otelde konaklayan bir yolcunun oteli gördüğü gibi gör.


hieropolis'te m.s 55'te doğdu. epaphroditos'un kölesiydi. roma'ya götürdü onu, efendisi.

kölesi olduğu efendisi epiktetos'un, neron'un azatlı kölesiydi. zalim biriydi.

yunan filozof celsus'tan alınmış bir söylenceye göre, bir gün zalim efendi, epiktetos'un bacağını bükmeye başladı, acıya soğukkanlılıkla dayandı epiktetos, kırılacağını söyledi ve kırıldı bacağı.

işte. size kırılacağını söylememiş miydim?

belki de tek iyi şeyi efendisinin, epiktetos'un gaius musonius rufus'tan ders almasına önayak olmasıydı. stoacı rufus. peki efendisi bunu epiktetos için mi yaptı? hayır. mertebe sahibi romalılar etraflarında filozof ya da başka dallarda eğitimli insan bulundurmaya bayılır.

domitianos imparator olduğunda, epiktetos'un efendisini öldürtmesiyle birlikte artık epiktetos hürdü. lakin domitianos roma'da rufus'tan başka filozof olarak tek bir allah'ın kulunu istemiyordu.

epiktetos nicopolis'e gitti. okul kurdu. üst mertebelerdeki romalıların gözbebeği oldu bu okul. hadrianus dahi geldi, ziyaret etti okulu.

epiktetos dede, mütevazı bir yaşam sürdü. dönemine göre hastalıklara karşı güçsüz bedeni ve sakat bacağına rağmen uzun yaşadı. m.s 135'e değin.


sürekli bedenin ihtiyaçlarıyla ilgilenmek, gereğinden fazla spor yapmak, yemek, içmek ve cinsel temas ahmaklığın işaretidir. bunlar bir şekilde yapılmalıdır fakat insan asıl dikkatini ve yoğunluğunu bedene değil akıla ve ruha yöneltmelidir.
devamını gör...
epiktetos'un dediği gibi; "sen ceset taşıyan küçük bir ruhsun"
devamını gör...
sahici, gerçekçi, etkileyici ve sarsıcı bir cümlenin yüzlerce ciltlik bir külliyattan bile etkili olabileceğinin ispatı olabilecek kadar kuvvetli cümleler kurabilen stoacı bir filozoftur epiktetos. bilindiği kadarıyla epiktetos hiçbir şey yazmadı fakat ondan kalan derin cümleler ve hayata yön verebilecek nitelikteki güçlü fikirler öğrencisi arrianus tarafından yazıya döküldü. arrianus bu durumu ‘’ ondan duyduğum her şeyi kendi hayatımda da kullanarak sözcüğü sözcüğüne muhafaza etmek üzere yazıya döktüm ‘’ diye ifade eder.

isminin anlamı yunanca’da ‘’ köle, satılmış adam’’ şeklinde olup köle olarak yaşamını sürdüren ve filozof kişiliği sayesinde kölelikten azat edilmiş bir yoksuldur epiktetos. zalim bir efendisi vardır onun. insanları hor görmeyi seven, onlarla ve zaaflarıyla eğlenmekten haz duyan bir efendinin buyruğunda köle olarak zor bir yaşam sürer.

topal bir köle iken, efendisi onun bu topal bacağını yamultarak eğlenmeyi sever. efendisi bir gün bu durumu abartır ve epiktetos’un bacağını kıracak noktaya getirir ve sonunda epiktetos’un bacağı kırılır. fakat epiktetos bacağının kırılmasına karşı tepkisizdir. efendisi ise bu tepkisizliğini merak eder ve kölesine bunun nedenini sorar. epiktetos ise ‘’ bağırıp çağırmam bacağımdaki kırığı düzeltmeyecek’’ şeklinde cevap verir. bu cevaptan etkilenen efendisi kölesine bir miktar para da vererek onu azat eder ve epiktetos’un felsefe yolculuğu da bu şekilde başlamış olur.

ömrü işkencelerle, hastalıklı ve sağlıksız bir hayatla geçmiştir onun. en az özgürlük kadar ahlak ve sağduyuya da aşıktır epiktetos. ayrıca birçok söyleminde makamın geçiciliğinden, ahlak ve erdemin üstünlüğünden ve tüm stoacı filozoflar gibi ölümün gerçekliğinden ve onun hep akılda tutulması gereken bir olgu olduğu fikrinden dem vurmuştur.

epiktetos derin ve vakur bir ahlaki anlayışa sahip olduğu için ‘’ hırsızlık kötü değildir, kötü olan yakalanmaktır’’ şeklinde özetlenebilecek epicurien anlayışına da şiddetle karşı çıkar ve sert eleştiriler yöneltir. olaylar karşısında öfkelenmeyi, sızlanmayı ve başkalarını suçlamayı ise kesin bir biçimde reddeder. ve adanmışlık, metanet gibi insani özelliklerin gerekliliğini ‘’ senin bardağın kırıldığı vakit, komşunun bardağı kırıldığındaki kadar sakin olmalısın. ‘’ cümleleriyle ifade eder.

hayata dair umutlarını yitirenler, geleceğin aydınlığından ziyade geçmişin karanlıklarında boğulanlar, hayal kurmanın güzelliğini ve cezbedici taraflarını unutanlar; unutmayınız ki epiktetos’un da söylediği gibi ‘’yarınlar, düşlerinin güzelliğine inananlarındır. ‘’
devamını gör...
m.s 55/135 yılları arasında yaşadığı bilinen stoacı antik yunan filozof.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

"seni kızdıran, seni fetheder."

devamını gör...
sadece eğitimli olanlar özgürdür.*
devamını gör...
m.s 55/135 yılları arasında yaşadığı bilinen stoacı antik yunan filozof.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


özgürlük arzuladıklarımıza tamamen sahip olarak değil, arzuyu ortadan kaldırarak elde edilir.
devamını gör...
m.s 55/135 yılları arasında yaşadığı bilinen stoacı antik yunan filozof olarak tanınır.


artık oynamayacağım diyorsan
yaşamdan ayrıl.
kalıyorsan ağlamaktan vazgeç.

epicteti dissertationes
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
keşke tanışma imkanım olsaydı dediğim antik yunanlı dayiko. filozof. üst insan. hayat ve insan üzerine sözleri gerçekten çok başkadır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
sana ait olmayan şeyleri ararken bizzat sana ait olanları da kaybettiğinin farkında mısın?

epiktetos/ söylevler

t) m.s 55/135 yılları arasında yaşadığı bilinen stoacı antik yunan filozof.
devamını gör...
epiktetos dedemle sohbetimiz pek olurdu, bir gün bana şöyle demişti,


eğer öküzlerle domuzlar konuşabilseydi, yemden başka şey düşünenlerle alay ederlerdi"

hiç unutmuyorum.
devamını gör...

bir adam hızlı banyo yapıyorsa, onun kötü banyo yaptığını söyleme, sadece hızlı yaptığını söyle. bir adam fazla şarap içiyorsa, onun çok kötü içtiğini söyleme, yalnızca çok içtiğini söyle.
onu böyle yapmaya iten şeyin ne olduğunu bilmeden kötü davrandığına nasıl hüküm verebilirsin?
böylelikle bir konunun aslını iyice anlamadan sadece görünüşe göre hüküm verme tehlikesinden kurtulmuş olursun.

devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim