eşiniz felç olup yatalak kalsa bakar mısınız sorunsalı

eşiniz, sevgiliniz, aşkınız vs. bir gün ağır bir kaza geçirip felç kalsa ona sonsuza kadar bakar mısınız sorunsalı.

açık konuşayım başta kendim olmak üzere kimsenin başına böyle bir şey gelmesini istemem ama ne yazık ki prim kasmak için de "evet, bakarım." diyemeyeceğim. böyle bir olay başıma gelse ne yapacağımı bilemem açıkçası bu yüzden kesin olarak evet veya hayır diyemem.

evlerden ırak. kimsenin başına gelmesin. ancak hayır diyenler için soruyorum ;madem öyle nikah masasında iyi günde kötü günde hastalıkta sağlıkta maddesine neden şerh düşmüyorsunuz? zoru görünce tak topuk...

böyle bir durumda kocam bana bakar mı diye uzun uzun düşündüm. cevap bakmaz oldu.
sonra aynı soruyu kendi açımdam cevapladım, kesinlikle evet bakarım ya da hayır bakmam diyemedim.
buradan yola çıkınca ben en azından bakmam demiyorum ancak duruma göre diye yuvarlak bir cevap verebiliyorum.
eşlerinin aldatması sonucu yıllar önce evliliklerini bitiren iki tanıdığım kadın, eski kocalarına çiçek gibi baktılar yıllarca. sebepleri ikisinin de ortaktı; ben bakmasaydım çocuğum bakmak zorunda kalacaktı, ona kıyamadım.
o yüzden bilinmez.

n’apacam kardeş sokağa mı bırakacam?

elbette bakardım. karım sonuçta, herhangi biri değil.

(bkz: ne salak salak sorular bunlar)

bakarım diyenlere bakmayın *.
hiç bu durumu romantikleştirmeye gerek yok. millet anasına babasına yaşlılıkta bakmıyor.

anama babama bakmam ama karım olsa bakarım.

çocuğum olursa da bana bakmasını asla beklemem. karım olursa ondan beklerim.

olabilecek en iyi bakımı sağlarım bakmaktan gocunmam.

adı üzerinde "eş" eşim/yarım.

"karım" lafını hem kaba hemde anlamsız bulurum kimse kusura bakmasın.

elbette ki bakarım. yüreğinde vicdan olan insan hayat arkadaşını o halde bırakıp da nasıl vicdan azabından gebermeden yaşayabilir! nasıl aynaya insanım diye bakabilir! hayat zevk-ü sefa yeri değil insanlığa dair bir test yeridir. ister dinlere inanın ister inanmayın, ister ahiret olsun ister olmasın, bu cidden böyle... karma is a real thing...

sorusu bile çirkindir, gerçek sevgi kötü zamanda terketmeyi değil daha çok bağlanmayı destek olmayı beraberinde getirir

doğrucu davut olacağım diye saçmalamaya da gerek yok değil mi¿?
tamam siz bakmayın, olabilir gayet normal eşlerinize üzülmekten başka bir şey gelmez elden ama "olması gerekeni yaparım evet bakarım." diyenlere çamur atmak nerden çıktı? herkesi kendiniz gibi nankör, iyi gün insanı mı sanıyorsunuz? te allam ya.

eş bu eş! tamam çok zor ama hayatının geri kalanını onunla geçirecektin sen. güvenmişsin, sevmişsin, inanmışsın, bu devirde evlenmişsin ve hastalıkta sağlıkta o imzayı atmışsın, hayır yanii bıraktıktan sonra artık nasıl rahat rahat yaşayabilirsin ki?
neyse tercihlere saygı duyalım bakalım.

sanmıyorum.

öncelikle töbe diyelim de zor iştir. allah kimseyi elden ayaktan düşürmesin.
bakarız tabi neden bakmayalım? imkan varsa profesyonel destek alınabilir, yoksa bakmak lazım. bizim başımıza gelmeyeceği ne malum?
eş de umarım kıymetini bilen birisi olur.

babamın felç geçirdiğinde ne annemin ne bizlerin bakmaktan gocunmadığı, bunun da asla bir sorunsal olamayacağı bir başlıktır esasen. huzurevlerinde uzun yıllar çalışmış biri olarak kabule arz tek şey, belli bir noktadan sonra ne eşin ne evladın yetmediğidir. ve bu asla bir sorunsal değildir, bilakis insanlık meselesidir. güç yettiğince bakmak da, güç tükendiğinde yardımcı kuruluşlara başvurmakta. sorunsal diye başlığı açan yazar ya haricen gazel okumayacaksın ya da ayda üç kere öyle insanları ziyaret edeceksin, ama evinde ama bakım evinde. neye sorun dediğiniz sizin ne kadar insan olduğunuzu gösterir.

felç olup bale yapsa bakmam. ama hem felç olup hem de yatalak kalsa bakarım.

şaka bir yana, değil eşim, eğer sadece ben yardım edebilecek durumdaysam herkese bakarım. tanıyıp tanımamam umrumda bile olmaz.

insanı insan yapan değer empatidir. insanlık tarihi hastasına, yaralısına bakıp onu tedavi etmeye çalışmayla başlar. bilmem kaç yüzbin sene önce atalarımız bacağı kırılan bir bireyi bırakıp kaçmamış, bacağı iyileşene kadar ona bakmışlar. fosillerden görüyoruz bunu. işte bunlar insan diye nitelendirilen ilk homo sapienslerdir.

gelelim eş mevzusuna, "ben bakmam" diyenler umarım yatalak kalıp da en ufak bir merhamet gösterisine hasret kalmazlar. empati diyorum empati.

bakmayacaksam neden evleniyorum,neden eşim oluyor? bakmak zorundayım,bakacağım da.

elimden geldiğince bakmaya çalışırım şeklinde cevaplayacağım soru.

insanlık galiba çağımızda anormal karşılanmaya başladı ki böyle sorunları gündeme getirebiliyoruz.

bir soruyu sorarken kendimizi o konumda düşünerek sorup buna göre cevap versek süper olur mesela. "ben yatalak olsam ve beni sevdiğini söyleyen insan beni terk etse nasıl hissederdim?" gibi...

diyebilirsiniz ki "ben o duruma düşsem kimse benim için öyle bir hayata katlansın istemem" ama birini o kadar zahmete sokmak istememek ayrı bir konu, başınıza bir felaket geldiği için kıyamadığınız o kişi tarafından terk edilmeniz, gözden çıkarılmanız ise apayrı bir konu. o hayal kırıklığını düşünün sadece. o zaman belki "hiç işim olmaz" cümlesini sarf etmeden önce bir kez daha düşünürsünüz.

bakmak isterim ancak bakabilir miyim bilemiyorum. yukarıdaki girdilerden farklı olarak 'yatalak' birine bakmanın nasıl bir zorluk olduğunu biliyorum ve 4 yıllık süreç içerisinde öğrendim ki insan eti ağırdır sözü çok doğru. bakan kişi sayısı bir olduğu sürece ne kadar zayıf olduğu önemli değil hastanın. kaldı ki benim erkek arkadaşım fiziksel olarak benim 3 * katım. yani eğri oturup doğru konuşmak gerekirse tek başına bakmam mümkün değil.

o senin sevdiğin? tabi ki bakman gerekir.
evlenirken hastalıkta-sağlıkta diye söz veriyorsun? hava mı ? civa mı bu? senin ne olacağın belli mi? insanda allah korkusu olması gerekir.belki bu senin sınavındır? nereden bileceksin?

arkadaşlar açmayın böyle başlıklar.

dini vecibelerini yerine getirmeyip de bunun sınavı olduğunu düşünenlerin kafası çok farklı, sorunsala cevabım ise bakılmak zorunda olduğu kanaati, belki vefa duygunu kullanıp bakarsın fakat aldatıp aldatmama olayı kişinin tamamen karakterine kalmış bir şey.