1.
leman sam’ın sevilen bir şarkısıdır.
şarkıyı daha iyi hissetmek için önce eski bir fotoğrafa bakalım…
“avrupa bizim topraklarımızdan çıkan eserleri değerlendirmesini bilmiş, biz bilmiyoruz. bu bir para meselesi değil, bir kafa meselesidir” diyen deneme ve inceleme yazarı, eski yunan ve roma dilleri uzmanı, filolog, arkeolog, çevirmen ve düşünce insanı azra erhat’ın yanında
“huzur bulunan yerde, gurbet hasreti çekilmez” sözüyle bizi düşündüren nurullah ataç.
“unutmayın ki, dünyada en korkunç şey, ümidini kaybetmektir” diyerek bizi ümitli olmaya teşvik eden sabahattin ali’nin yanında “bütün şairler gökyüzüne pencereden bakarlar, halbuki kuş yuvalarının üstü açıktır ve kuşlar şiir yazmazlar” diyerek şiir yazmanın inceliklerini öğreten bedri rahmi eyüboğlu.
“insanı insan yapan duyguların ilkidir aşk. bir kişiyi seven, bütün insanları sever” diyen necati cumalı’nın yanında “yaşamın olmadığı her bir gezegen, başlayacak olan bir hayata işaret edebileceği gibi orada yaşamış canlıların tükettiği, hatta yok ettiği bir aleme dair izler de bırakmış olabilir bize” diyerek doğayı korumanın önemini anlatan orhan veli kanık'ın eserleri akla gelir... leman sam’ın eski fotoğraflar şarkısını dinlerken.
“bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı
elbet vardır demiş büyükler
sulanmış akşamüstü bahçelerinde
dostluk kokan kahveler içmişler
arıyorum nerde o bahçeler
dostluk dumanıyla tütsülü geceler
kaybetmeyin bu fotoğrafları
kaybolan dünümün son yadigarları
yok artık her gün son seferde geçerken
tüm yalıları selamlayan kaptan
ya da ince bir tebessümle balıkçıdan
küçücük paketini alan madam
ah çok mu zor karşıki komşuya
serin sabahlarda bir günaydın demek
ah çok mu zor eve dönüşlerde
yoldan geçenlere iyi akşamlar demek
karanlıkta kaybolmuşsa eğer zaman
yoksa aşk için konuşmaya bir an
utanırsam bir gün eğer ağlamaktan
düş olup akarım camlardan.”
“kayıp fotoğraflar bulunur ansızın, hayatın ve yılların gizli deliklerinde” -didem mamak.
şarkıyı daha iyi hissetmek için önce eski bir fotoğrafa bakalım…
“avrupa bizim topraklarımızdan çıkan eserleri değerlendirmesini bilmiş, biz bilmiyoruz. bu bir para meselesi değil, bir kafa meselesidir” diyen deneme ve inceleme yazarı, eski yunan ve roma dilleri uzmanı, filolog, arkeolog, çevirmen ve düşünce insanı azra erhat’ın yanında
“huzur bulunan yerde, gurbet hasreti çekilmez” sözüyle bizi düşündüren nurullah ataç.
“unutmayın ki, dünyada en korkunç şey, ümidini kaybetmektir” diyerek bizi ümitli olmaya teşvik eden sabahattin ali’nin yanında “bütün şairler gökyüzüne pencereden bakarlar, halbuki kuş yuvalarının üstü açıktır ve kuşlar şiir yazmazlar” diyerek şiir yazmanın inceliklerini öğreten bedri rahmi eyüboğlu.
“insanı insan yapan duyguların ilkidir aşk. bir kişiyi seven, bütün insanları sever” diyen necati cumalı’nın yanında “yaşamın olmadığı her bir gezegen, başlayacak olan bir hayata işaret edebileceği gibi orada yaşamış canlıların tükettiği, hatta yok ettiği bir aleme dair izler de bırakmış olabilir bize” diyerek doğayı korumanın önemini anlatan orhan veli kanık'ın eserleri akla gelir... leman sam’ın eski fotoğraflar şarkısını dinlerken.
“bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı
elbet vardır demiş büyükler
sulanmış akşamüstü bahçelerinde
dostluk kokan kahveler içmişler
arıyorum nerde o bahçeler
dostluk dumanıyla tütsülü geceler
kaybetmeyin bu fotoğrafları
kaybolan dünümün son yadigarları
yok artık her gün son seferde geçerken
tüm yalıları selamlayan kaptan
ya da ince bir tebessümle balıkçıdan
küçücük paketini alan madam
ah çok mu zor karşıki komşuya
serin sabahlarda bir günaydın demek
ah çok mu zor eve dönüşlerde
yoldan geçenlere iyi akşamlar demek
karanlıkta kaybolmuşsa eğer zaman
yoksa aşk için konuşmaya bir an
utanırsam bir gün eğer ağlamaktan
düş olup akarım camlardan.”
“kayıp fotoğraflar bulunur ansızın, hayatın ve yılların gizli deliklerinde” -didem mamak.
devamını gör...
2.
insana ne çok şey hatırlatır. nemli, küflü kokusu, sararmış, yıpranmış, katlanmış... içinde ne hatıralar, aşklar, sevinçler barındırır. önceden insanlar hep mutluyken fotoğraf çekinirmiş. mesela birinin doğum gününde, lunaparkta ya da başka şehire gidildiğinde.. oysa şimdi öyle mi? desinler diye -mış gibi yapmaktan geri kalmıyor insanoğlu. acıdan geberse bile sahtelikten vazcaymıyor. “bakın bakın ben harikayım” demek istiyor. ne tuhaf.. keşke eskisi gibi az ve öz olsa fotoğraflar. az ama gerçek. az ama yalan olmasa. keşkee..
devamını gör...
3.
eskinin kaybolmuşluğu,o anı sanki hiç yaşamamış hissi,fotoğraftaki kişinin sen olması ve ben böyle miydim sorgusu... genelde neşelidir hepsi ama bazılarında zorlama tebessüm vardır hemen başlarsın anlatmaya burada çekerken şöyle olmuştu ah bu teyze çok iyi bir insandı mevzu uzar gider... hepsi ayrı hikaye ve sen hem o'sun hem değilsin tuhaf bir ikilem..
- yukarıdaki fotoğrafta şampiyonlar ligi-
- yukarıdaki fotoğrafta şampiyonlar ligi-
devamını gör...
4.
1990ların ortasına trabzonda kunduracılar caddesinin meydan çıkışında
eski ayaklı bir fotoğraf makinası olan yaşlı bir amca vardı.
siyah beyaz resim çeker satardı
takım elbise giyerdi.
aklıma o yaşlı amcayı getirdi.
eski ayaklı bir fotoğraf makinası olan yaşlı bir amca vardı.
siyah beyaz resim çeker satardı
takım elbise giyerdi.
aklıma o yaşlı amcayı getirdi.
devamını gör...
5.
emeğine sağlık,pal porsuğu.
bu kadar güzel bir resmi, senden başka bu kadar güzel kimse anlatamaz'dı, teşekkür ederim.
eski hep insanın içini burkan bir tad bırakır, bazen özlem, bazen acı,bazen tatlı bir anı olarak.
bu kadar güzel bir resmi, senden başka bu kadar güzel kimse anlatamaz'dı, teşekkür ederim.
eski hep insanın içini burkan bir tad bırakır, bazen özlem, bazen acı,bazen tatlı bir anı olarak.
devamını gör...
6.
eski fotoğrafların eskiden anlamı önemi kıymeti vardı.
manuel makineye aldigin 36'lık filmi , öyle özenle, öyle dikkatle kullanırdın ki, en iyi, en güzel an için dakilarca uğraştığın olurdu. bu şekilde çekilen fotoğraf karesi de çok şey anlatır, adeta konuşurdu ona bakanla.
peki şimdi ne oldu, herkesin elindeki cep telefonlarına kadar giren fotoğraf makinası, kendi ruhsuzluğuna fotoğrafı da alet etti.
cart cart çekilen pozlara o an belki dönüp bakılıyor ve telefon hafızası dolunca ya siliniyor, ya da harici bir bellekte depolanıp adeta unutulmaya terk ediliyor.
kısaca bir çok konuda olduğu gibi, bu konuda da teknolojik gelişmenin adeta ket vurduğu bir durumla karşı karşıya kalmak durumundayız.
manuel makineye aldigin 36'lık filmi , öyle özenle, öyle dikkatle kullanırdın ki, en iyi, en güzel an için dakilarca uğraştığın olurdu. bu şekilde çekilen fotoğraf karesi de çok şey anlatır, adeta konuşurdu ona bakanla.
peki şimdi ne oldu, herkesin elindeki cep telefonlarına kadar giren fotoğraf makinası, kendi ruhsuzluğuna fotoğrafı da alet etti.
cart cart çekilen pozlara o an belki dönüp bakılıyor ve telefon hafızası dolunca ya siliniyor, ya da harici bir bellekte depolanıp adeta unutulmaya terk ediliyor.
kısaca bir çok konuda olduğu gibi, bu konuda da teknolojik gelişmenin adeta ket vurduğu bir durumla karşı karşıya kalmak durumundayız.
devamını gör...
7.
bodrum bodrum
bir eski fotoğrafta benden gelsin o zaman. zamanında hediye edilen bir kitabın arasında buldum. hediye eden kişi de bilmiyor nereden eline geçtiğini. üstelik bu sadece bir fotoğraf değil. 1983 yılında bodrum'da yapılacak bir sünnet düğününün davetiyesi. zaman zaman elime alıp uzun uzun inceliyorum. belki ölmüş belki bambaşka bir coğrafyada yaşayan, şimdiki hali ile benden bile yaşlı, hatta kimbilir belki birbirine küs bu iki fani nerede... siyah beyaz fotoğrafların verdiği hissi hiçbir dijital fotoğraf vermiyor bana. bir de yaşadığımız hayat en çok bakışlarimizi değiştiriyor sanırım. çevremde çok çocuk var ama böyle bakanını uzun zamandir görmedim.
bir eski fotoğrafta benden gelsin o zaman. zamanında hediye edilen bir kitabın arasında buldum. hediye eden kişi de bilmiyor nereden eline geçtiğini. üstelik bu sadece bir fotoğraf değil. 1983 yılında bodrum'da yapılacak bir sünnet düğününün davetiyesi. zaman zaman elime alıp uzun uzun inceliyorum. belki ölmüş belki bambaşka bir coğrafyada yaşayan, şimdiki hali ile benden bile yaşlı, hatta kimbilir belki birbirine küs bu iki fani nerede... siyah beyaz fotoğrafların verdiği hissi hiçbir dijital fotoğraf vermiyor bana. bir de yaşadığımız hayat en çok bakışlarimizi değiştiriyor sanırım. çevremde çok çocuk var ama böyle bakanını uzun zamandir görmedim.
devamını gör...
8.
tarihi itibariyle çok eski olmadığı halde yakaladığı anın zihinde çok eskilerde kaldığını gösteren birtakım nesneler. kimi bakınca acı çeker, kimi özlem duyar, bense dişlerimin arasında susam kalmış mı diye bakarım *
devamını gör...
9.
çoğu zaman mutlu gülümsemeleri içerir, anıların canlanmasını sağlar ancak o karedeki insanlar
artık olmadığında geriye kalan sadece bir burukluktur
artık olmadığında geriye kalan sadece bir burukluktur
devamını gör...
10.
mutlu gülen iki yüz
devamını gör...
11.
bazen çok şey hatırlatırlar. bazende hiç birşey ifade etmezler.
devamını gör...
12.
13.
leman sam’ın 1994 yılında yayınlanan albümünün isim şarkısı.nostalji ve hüzün kokar.
devamını gör...