eski şeyleri yeniden üretmek

remastered oyunlar bu kategoridedir.eski klasik araçlar otomatik vitesli olarak belki bir gün üretilebilir.

çağımızın, özellikle dijital eserler ve fikri mülkiyet konusundaki garabetlerinden bir tanesidir.

arkadaş ben böyle bir dönem daha ne duydum ne gördüm.
1 şarkı çıkıyorsa, 2 tane cover piyasaya çıkıyor. coveri, coverlerin remixleri, remixlerin coverleri derken döndüre döndüre aynı şeyi dinletiyorlar.

film dizi sektörü ha keza. bir diziyi önce uyarlıyorlar, sonra uyarlamasını uyarlıyorlar, sonra filmini çıkarıyor. ya da bir film üzerinden yıllar geçmiş hop, bir dizisi çekiliyor.

oyunlar ha keza. önce grafikler yenileniyor, ardından remastered diye benzer bir şeyi tekrar önümüze koyuyorlar, o olmadı remake diye bir şey ürettiler. bunu geçtim, oyundan kelalaka bir dizi yapmaya da başladılar.

yani kimse demiyor ki bunların hiçbirinin olmadığı dönemdeki üretkenlik nereye gitti?
güzel bir şeyin başlaması ve bitmesi varken, neden bir nostalji çılgınlığı pompalanıp, anılarda güzel kalan şeylerin anıları resetlenmeye çalışılıyor?

bir bakıma black mirror'daki grain bölümünü yaşıyoruz. anıları su üstüne çıkarmakla uğraşırken şimdiyi kaybediyoruz.
insanların kitlesel hareketleri nedeniyle de aynı şeyleri ısıtıp ısıtıp servis edenler bu işten çok güzel ekmek yiyor.
buna bir yerde dur demek lazım.

eski sevilen çikolatalar tekrardan üretilmelidir dankek magma gibi.mesela eti goa,harby,peki,rodeo,luna,eti tutku limonlu.

(bkz: temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp koymak)