üst edit: çok stresliyim ve hayatımdaki bazı şeylere gülmezsem diğer sorunlarıma odaklanamam. yazmamın tek amacı buydu.

ilk defa böyle bir başlık açıyorum çok heyecanlıyım.

kıymetli arkadaşlar! yok bu başlangıç olmadı..

ey ahali!
ben x şehrinden y şehrine taşınacağım. taşınmam ve orada yaşamaya başlamam için 4 gün gibi komik bir sürem var ve param yok. zaten iş için taşınıyorum, param olsa niye taşınayım? param olması için bile param olması gerekiyor. neyse benim ailemin de parası yok. yardım isteyecekmişim gibi ilerliyor farkındayım ama konuyu bağlayacağım ahahsh

kısıtlı bir bütçe ve zaman sebebiyle en mantıklı evi bulmaya çalıştım. havasına, suyuna, taşına, toprağına kurban olduğumun şehrinde eşyalı ev yok. varsa da yok hükmünde yani o derece yok. bu yüzden mütevazi bir arayış içine girip 3+1 ev buldum. ne yapacaksam? şöyle bir sorun var ki; kira, depozito, emlakçı vs derken epey masrafım oldu. ya gerçekten yardım isteyecekmişim gibi ilerliyor hâlâ ahahshddjd

ee haliyle eşya almak için bütçem kısıtlandı. ne kadar kısıtlandı? örneğin 4 haneli değil. neyse ki 2 haneli de değil. henüz. biz de kara kara düşündük ve bir karar aldık. neden, dedik, neden evdeki eşyalarımı oraya götürmeyeyim? tabii bu sırada akrabalar peş peşe arayıp "gelin hanımın teyzesinden bir adet ikinci el fırın!"* moduna girdi. tamam, böyle böyle en azından hayatta kalmam için gerekenler bir araya geldi.

sonra eksik olan her eşyayı başka alternatiflerle çözmeye başladık. örneğin; benim koltuk takımım hatta koltuğum hatta sandalyem yok. ama annem bana şark köşesi yapma vaadinde bulunuyor. nemrut'un kızı eşliğinde çiğ köfte partisi yapmam için çiğ köfte tepsisi bile koydu, şaka gibi.

bu yola çıkarken hiç böyle ummamıştım. her memur gibi 1+1 evimde köşe takımıma oturup kahve bardağı ile story atacağım yaşta hayat beni sıra gecesi düzenlemeye itiyor. "minimalizm bunun neresinde yagami? başlıkta minimalizm geçiyor diye gelmiştik" derseniz zaten bir miktar gergin olduğum için asabileşebilirim. ben ortaya bir tespit koydum. ayrıca ha minimalizm ha şark köşesi! ortada su şişesi.
devamını gör...
bir yatak, bir komodine fit olmaktır. komodinin yanına mini buzdolabı. üzerine tüp. onun üzerine bir tencerede makarna pişirmektir. makarnadan çıkan suyu soğutup diş fırçalarken kullanmaktır. taharet musluğundan akan suyu tasta biriktirip tıraş olmaktır. daha anlatayım mı?
devamını gör...
(bkz: neyse benim ailemin de parası yok)
devamını gör...
birbiri ile alakasız durumların anlık heyecan ile birleşmesi durumu.

öncelikle yeni yaşantınızda içinizdeki heyecan başarı ile taclansin. evdeki olay ise sihirlidir, her eşya yerini bulacaktır. ıban bekledim. gelmeyince yazının devamında hayırlı olsuna geldim.
devamını gör...
(bkz: yagami'ye death note alıyoruz kampanyası)
devamını gör...

yardım isteyecekmişim gibi ilerliyor farkındayım ama konuyu bağlayacağım ahahsh

hayatta kalmam için gerekenler

ya gerçekten yardım isteyecekmişim gibi ilerliyor hâlâ ahahshddjd




***

biz, öğrencilere her türlü kitap vs. yardımı yaptık, konu neydi çok dağıldı uyuyim da sabah bira içerken okurum.
devamını gör...
öğrenci evine çıkar gibi şaapmak bizim de yapacağımız şey olacak.
çok kötü gerçekten parasızlık.
evler de aşşırı pahalı.
öğrenci de değiliz hani fakat ona bile razıyım.
umuyorum ki bir an önce taşınırız.
minimalist bir insan değilim ama eski oturdugumuz yerden eşyaları getirtemezsek gerçekten olma potansiyelim var sanırım.
başka çare yok daha neye üzüleyim her halta üzülüyoruz şu ülkede bıktım valla yaşamak iyiden iyiye zulüm olmaya başladı. tövbe estağfurullah ya.
devamını gör...
birileri için fakirlik olan durumların, bazı kesimlerde minimalizm olarak modernleştirilmesi durumu.

eşyasız ev tutma olayı zor, eşyalı tutmak daha zor. yazarın yazdıkları istanbul’a tek başıma yerleşme dönemimi aklıma getirdi. evde 2 adet çekyattan başka bir şey olmadığınu belirteyim. eve geçince aldıklarım: ihlastan küçük bir çaydanlık, ucuzluktan alınmış 2 adet tencere, ihlastan elektrikli şofben, yerleştikten bir ay sonra doğumgünüm vesilesiyle babamın aldığı 37 ekran tüplü tv. o dönem minimalizm akımı yoktu tabi, baktığınızda baştan aşağı fakirdim*.

sonra ev değişikliği falan derken, çamaşır makinem bile oldu(tabi bu yerleşmeden 2 yıl sonrasına tekabül ediyor). yavaş yavaş yaptık işte bir şeyler, yıllar sonra ev eve benzedi.

demem o ki, dert etmeyin; evde huzurunuz olsun , keyfiniz güzel olsun. eşya olayı teferruat. kendinizi şımartmak için eşyaya lüzum yok. tek başınıza ayakta duruyorsanız, oturun bir minderin üstüne, kahvenizle yine keyfinizi yapın. yeter ki mutlu olun, gerisi boş.
devamını gör...
çiğköfte tepsisi de var madem, ben kıyma ile bulguru kapıp geliyorum. tavana da bir parça atarız. tutunursa tavana çiğköfte olmuş demektir. hayırlı uğurlu olsun.
edit: vegan varsa saldırmasın, masumaneydi?
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"eşyasız ev tutayım derken yanlışlıkla minimalizmi benimsemek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim