orijinal adı: haus, frauen, sex.
yazar: margit schreiner
yayım yılı: 2001
yazarın ayrılık üçlemesi'nin ikinci kitabı olan ev kadınlar seks çocuğunu da alıp kocasını terk eden bir kadının ardından adamın kocaman evde tek başına kalmasını, öfkeli düşüncelerini, intikam planlarını ve çelişki dolu eril konuşmalarını anlatır.
yazar: margit schreiner
yayım yılı: 2001
yazarın ayrılık üçlemesi'nin ikinci kitabı olan ev kadınlar seks çocuğunu da alıp kocasını terk eden bir kadının ardından adamın kocaman evde tek başına kalmasını, öfkeli düşüncelerini, intikam planlarını ve çelişki dolu eril konuşmalarını anlatır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "emine pir zola" tarafından 09.02.2025 23:16 tarihinde açılmıştır.
1.
margit schreiner'in ayrılık üçlemesi serisinin ikinci kitabı ev, kadınlar, seks. 120 sayfa. okuması kolay ama çok sinir bozucu. bu kitapta ağır bir ironi var. yani yazarı alkışlamak istedim okurken. kendini bir erkeğin yerine koyup nasıl bu kadar mal mal monologlar yazmış helal olsun. karakterin saçlarından tutup yerlerde sürükleyesim geldi. o kadar sinirimi bozdu.
kitap karısı ve çocuğundan ayrılan bir adamın ağzından yazılmış. eşi evi terk edip gidiyor. kitabın başlarında biraz adama üzülüyorsunuz, seni kötü kadın diye bile düşünebilirsiniz. ama erkek işte, ne kadar haksız olduğunu kendi ağzıyla itiraf ediyor ilerleyen sayfalarda. sanki kendisi mükemmelmiş de karısı onun sayesinde var olmuş gibi anlatıyor. bir adam her şeyden mi kendine pay çıkarır ya? karısını dövmemiş mesela, sadece bir tokatmış, ne bilsinmiş karısı niye yere yığılmış. çocuğa kadın tek başına baksınmış, bir de nafaka mı verecekmiş, o yıllardır kimin için çalışmışmış. yani yazarın kim olduğunu bilmesem sinirden kitabı ısıracaktım. neyse, bu kadar başarılı yazdığı için yazarı kutluyorum.
toksik erillik kokan, kendini davranışlarıyla ele veren erkeklerin ne kadar komik gözüktüğünü bir kez daha kanıtlamış bir kitap. beğendim.
kitap karısı ve çocuğundan ayrılan bir adamın ağzından yazılmış. eşi evi terk edip gidiyor. kitabın başlarında biraz adama üzülüyorsunuz, seni kötü kadın diye bile düşünebilirsiniz. ama erkek işte, ne kadar haksız olduğunu kendi ağzıyla itiraf ediyor ilerleyen sayfalarda. sanki kendisi mükemmelmiş de karısı onun sayesinde var olmuş gibi anlatıyor. bir adam her şeyden mi kendine pay çıkarır ya? karısını dövmemiş mesela, sadece bir tokatmış, ne bilsinmiş karısı niye yere yığılmış. çocuğa kadın tek başına baksınmış, bir de nafaka mı verecekmiş, o yıllardır kimin için çalışmışmış. yani yazarın kim olduğunu bilmesem sinirden kitabı ısıracaktım. neyse, bu kadar başarılı yazdığı için yazarı kutluyorum.
toksik erillik kokan, kendini davranışlarıyla ele veren erkeklerin ne kadar komik gözüktüğünü bir kez daha kanıtlamış bir kitap. beğendim.
devamını gör...