evde ingilizce öğrenmek

evde ingilizce öğrenilebilir fakat pratik yapma açısından sıkıntı çıkabiliyor. youtube veya udemy yoluyla öğrenme mümkün yani belli bir seviyeye getirebilirsiniz daha sonra yabancı arkadaşlar edinerek daha da geliştirebilirsiniz. bu konuda kitap okuma çok geliştirir, klasik belki ama dizi izlemek ciddi anlamda geliştirir, bazı kalıpları dizi izleyerek daha iyi oturtabilirsiniz.

kesinlikle öğreniliyor ben bizzat denedim ancak pratiğe muhtaç bir öğrenme. düşünün kek yapmak için bütün malzemeleri hazırladınız, karıştırdınız ama pişirmedikten sonra kek olmuş olmadı. *

eğitiminiz için ingilizce öğrenmek istiyorsanız kesinlikle güzel bir eğitim kursu alın. udemy kursu olur cambly üyeliği olur. cambly sayesinde karşılıklı konuşma öz güveni kazanırsınız.

eğer eğitiminiz iyi düzeyde ve gündelik konuşma kalıplarını geliştirmek ve konuşma öz güvenini kolayca kazanabilmek için dil öğrenen kişilerin katıldığı mesajlaşma platformları var. mektup arkadaşı sitesi olarak geçerler çoğunlukla. lakin dikkat edilmesi gereken bir husus var ki bu sitelere girdiğiniz anda yapmanız gereken ilk iş hangi milletten kişilerin size yazmasını engellemek istiyorsanız o ayarı bulup türkiye'yi seçmeniz olacaktır. malum format dışı flört için kullanıyor türkler. güzel arkadaşlıklar edinebilirsiniz, birlikte günlük konuşarak pratik yapabilirsiniz, tabiki dikkatli olun insanlarla konuşurken. şanslıysanız iyi kişiler çıkabiliyor karşınıza. bu şekilde çok arkadaş edindim tabi artık o platformlardan konuşmuyoruz birbirimizi whatsapp üzerinden bile ekleyecek yakınlığa ve güvene eriştik.

evde ingilizcenizi geliştirmek için kendi kendinize youtubermış gibi ingilizce konuşarak videolar çekebilirsiniz,gelişmesine yardımcı oluyor.

sonucunda milyonlarca ingilizce kaynağa ulaşmanın verdiği şevkle kendinize haddinden fazla motive verdiğiniz ve bunu başardığını gördükçe daha da motive olma durumudur.

şu an ev de yapılmayan şey mi kaldı. evde de öğrenilir efendim.

ev yapımı salçaya burun kıvırdığımız zamanlardan, ev yapımı her şeye dönüştük. süper dünya

2 günde sıkılıp kenara bırakacağınızdır. bir anlık hevesle dil öğrenilmez.

azmeden herkesin her şeyi başarabileceğinin kanıtı.

pandemiyle birlikte pratik yapmak için evden çıkmadan online dersler alabileceğimizi de öğrendik.

aynen birader benim bir arkadaş var, evde kastıra kastıra japonca öğrendi dediğim başlıktır. evde spor yapılır, iskender yapılır, ingiliz levelinde neden ingilizce öğrenilmesin dimi ama hegh?

öğrenilir gayet kolay bir dil ingilizce uygulamalar falan var ben oralardan bile bir şeyler kapmistim

dil dile değmeden dil öğrenilmez. sosyal dil diye birşey var kardeşim.

hamiş: dil öğrenmekten kasıt yds (eski kpds), üds gibi sınavlardan 80+ puan almaksa evde dil öğrenilir. ama bir gün konuşmak zorunda kalırsın böyle olur. ya da böyle olur. (fazla vaktiniz yoksa ikisinin de 5.dakikadan sonrasını izleyin).

(bkz: udemy)
yorumları güzel bir kurs bulur bulmaz basın parayı derim.

bir ingilizce ogretmeniyle kaynaklari arastirmaniz ve sonrasinda bir plan kurmaniz durumunda pek guzel ogrenebilirsiniz. her ogrenmenin basinda disiplin gelir, bu disiplin de bu plan programla gelir.

bu playlist'i bitirerek birçok film/diziyi ingilizce altyazı ile izleyebiliyorum. not almanız ve alman disiplini yaratmanız önemli.

azimle ilgili muhteşem sözü bilirsiniz. ona bir de disiplin ekleyin olur. fakat tek telden gitmeyin sadece gramer ve kelime ezberi değil de konuşma ve dinlemeye de vakit ayirin.

pratik yapmak isteyen arkadaşlar üzerime portakal atabilir.*

en iyisidir. ingilizceyi kendi kendime öğrenmiş biri olarak söylüyorum ki okulda, kursta dil öğrenilmiyor. ki ben ortaokul ve lisede özel okula gittim yani dile ağırlık veriliyordu. okulda en fazla kelime öğrenmişimdir bunun dışında, okuldaki dil eğitimi gramer ağırlıklı olduğu için işe yaramıyor. benim gramerim hala kötüdür çünkü duyduğum gibi konuşuyorum. yurtdışında sorun oldu mu derseniz yoo hiçbir sorun olmadı. yurtdışında bulunduğum sürelerde de dilim gelişmeye devam etti ama yine duyduğum gibi öğrenmeye devam ettim.
mesela lisede almanca da gördüm, ingilizceye almancaya benzediği için de iyi gidiyordum ama almanca dizi/film bulma imkanım yoktu bu yüzden ilerletemedim ve unuttum.

dili öğrenmek o dile ne kadar maruz kaldığınızla ve dili konuşma zorunluluğunuzla alakalı. ben ingilizceyi altyazılı dizi ve filmlerden; oyun ve şarkılardan öğrendim.
ilk kez yurtdışına çıkana kadar da anlıyorum ama konuşamıyorum derecesinde kaldığımı sanıyordum halbuki konuşabiliyormuşum. konuşmak zorunda kalmadığım için bunu hiç fark etmemişim. tek başıma havaalanına indiğim ve biriyle muhattap olmak zorunda kaldığım an konuşmaya başladım. vahiy indi zannetmiştim. *

ingilizceyi nasıl mı öğrendim?
okulda bir temel aldım. vatırzorneym, i the can me but the falan filan derken akademik yönümü güçlendirmek amacı ile de araştırmak istediğim şeylere ingilizce kaynaklardan baktım yeni yeni kelimeler ve cümle yapıları öğrendim, ingilizce diziler izlemeye başladım ve dinlerken kelimeleri tek tük çıkartabildiğimi fark ettim. ardından avrupa sunucularında definitive roleplay oyanayarak cümle kurma, chit chat ve tasvir yeteneği edindim, "one fish, three coins" ile başlayıp "event helper" seviyesine yükseldim. adminlik de teklif edildi ama zora düşmeden beni çağırmayın dedim. voice chat'i açtığımda bir çok şeyi anlamadığımı fark edince de dizileri ve filmleri ingilizce altyazı ile izlemeye başladım falan filan derken şimdilerde hayali kalabalığa ingilizce sunumlar yapmaya çalışıyorum.

kardesimin yaptığıdır. şimdi yabancı şirkette freelance çalışıyor. ailede anne hariç ben dahil herkes ing. biliyor. sanmak derken?.

kurslara giderek öğrenmekten daha iyidir.
ingilizce öğrenmek için 9 ay boyunca tömere gittim. ders süreleri, konuşma pratikleri, konu anlatımları çok yetersizdi. birde üstüne sorunlu öğretmenlerin, sorunlu çalışanların kaprisleriyle uğraştım. bana kattığı hiçbir şey olmadı. tamamen zaman kaybı ve gereksiz para harcanması. bende birkaç yabancı kaynak kitap alarak evde devam etmeye karar verdim. daha detaylı çalışıyorum. daha iyi öğreniyorum. şu an ingilizcede en son seviyedeyim. belki pratik konuşmada çok yeterli değilim ama yavaş yavaş onu da oturtmayı düşünüyorum.