evlenince özgürlüğün her iki taraf için de kısıtlanması

silah zoruyla evlenmemişse, bundan şikayet etmeye hakkı yok.
özgürlüğü çok yanlış yerde aramamak gerekiyor demek ki!

hepdeğişiyor ukdesi.

t- evliliğin özgürlüğü kısıtlayıp kısıtlamadığı hakkında fikir beyan edilen başlık.

hayatını birleştirdiğin insanı kısıtlayıcı bir etken olarak görüyorsan bu gerçek anlamda bir sevgi olamaz. zorla evlendirişmiş olma ihtimalin daha yüksek eğer iki taraf da anlayışlı ise ve ortada bir güven problemi yoksa evlenince özgürlüğün her iki taraf için de kısıtlanması gibi bir durum olmaz...

insanlar evlenince, özgürlük, bizim gibi taraf olmayan insanlar için de kısıtlanıyor.

ne bileyim..

birine ait hissetmek için evlenmeye gerek olmadığını düşünüyorum. aşık olup öyle hissetmeye devam ettikçe zaten bir başkasını istemediği için birey prangaları da hissetmiyor. ne zaman ki hisler azalıyor o zaman parlak gelmeye başlıyor dış dünya. çok da sorun etmemek lazım insanlar ölüyor, hisler ölmez mi? yeni bir hayat isteyen için atılan bir imza başka bir tanesi ile değişince zaten özgürlük tekrar kucağına alıyor.
haaa başlıktaki kısıtlama başka bireyler için değil de yaşam şartlarındaki kısıtlama ise o konuda tecrübem yok, ahkam kesmeyeyim.

evlenince özgürlük sadece erkek için kısıtlanıyor.

kadınların aklı fikri, alış veriş, arkadaşları, kısır günleri olduğu için hayatları kısıtlandığı söylenemez.

erkeklerin ise aklı fikri seks olduğu için durum vahimdir.
ayın 26 günü, baş ağrısı, yorgunluk, sinirlilik, annesinin gelmesi, karısının istediği bir şeyin alınmaması ve bir çok bahanelerle ; kendisine vermeyen bir karısı vardır.
üstelik bu vermeyen kadın, kocası başka kadınlara meyledince dünyayı kocasına zindan eder.
özgürlüğü kısıtlanan taraf kimmiş bir daha düşünün.

evlilik? hangi evlilik? şimdi her evlilik aynı değil. evlendiğiniz kişilerin karakterleri aynı değil. yetiştirilme tarzları aynı değil ve böyle uzar gider bu liste.

kendimden örnek vereyim, ben evlenmeden önce de pek dışarı çıkıp gezip tozmayı sevmezdim. tam bir ev insanıyım. evlendikten sonra da eşimin silah zoruyla dışarı çıkardığı biriyim. kıssadan hisse kisiye göre, çiftlere göre değişiyor.

eşinin yanında alkol veya başka bir şey içemeyip, dışarıda içen bir ton insan sayarım.

d: harf hatası önemli. ?

sanki bana michele morone alüminyum, 7-24 fuhuş yapıyor da evlenince zorla monogamiye geçti.
normal şartlarda yani silah zoruyla falan evlenmediyseniz, kendi seçiminizin sonuçlarını yaşıyorsunuz, olmuyorsa boşanma özgürlüğünüzü de kullanabilirsiniz.

evlilik iki kişi tarafından yapılır ve kararlarda iki kişiliktir.
hem evlenip hem de bekar gibi davranacaksanız bu sizin sorununuz.
eşiniz bunu önemsemiyorsa sizin. önemsiyorsa onun sorunu olur.
sonuç iyi olmaz.

yaa sanki zorla evliyor evlenen. azcık kendine saygısı olan sadece seks, para, çocuk vs için evlenmez zaten. ne umuyorsun ki zaten, yüzde yüz özgürlük hayatın hiçbir alanında yok. yol arkadaşı gibi düşün, yollarınız belki çok uzun belki kısa sürer o bilinmez. önemli olan kalp kırmadan birlikte yaşamak.

eşimden izin alıp fuck buddymle görüşemeyeceksem nerede kaldı özgürlük nerede kaldı marjinallik. öyle bir evliliği sürdürmek mümkün değil.

başlığa girdim ve her okuduğum giriyle fikrim değişti. "evlilik berbat" diyeni de oyladım, "evlenme kardeşim o zaman" diyeni de. o yüzden ne yazacağımı unuttum. hepiniz haklısınız bence.

özgürlüğün kısıtlanması elbette söz konusu. mesela kanun diyor ki ortak ikamet edilen evin maliki erkek bile olsa kadına sormadan yani yazılı onayını almadan ortak ikamet edilen evin üzerinde tasarruf kuramaz.

kanun koyucu bunu elbette kadının sokakta kalmasını engellemek ve fuhuşa sürüklenip genel sağlığın ve genel ahlakın bozulmasına kadar gidecek bir sürecin ortaya çıkmaması için yapıyor. bence son derece de yerinde bir müeyyide ama diğer yandan ben evlenmeden önce çalışıp kazanmış kendi paramla ev almışım. sonra evlenmişim ama boşanmak istemişim. eşim de anlaşmalı boşanmak yerine çekişmeli boşanmak istemiş. ben evi satıp başka bir şehire gidip yeni hayat kuramıyorum. boşanma sürecinde eşim çalışmıyorsa ve mağdur olacaksa ona boşanana kadar nafaka ödüyorum.

yani özetle evlilik kanun nazarında sonuç doğuran ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların kullanılmasını doğrudan etkileyen bir süreç.