1.
efendim, bir kart tasarlıyoruz ve çoğaltıp cüzdanımıza koyuyoruz. yaptığımız iyiliklerle birlikte kartı da bırakıyoruz olay yerine, ki oyun devam etsin. ben bu fikre bayılmıştım ve yanlış hatırlamıyorsam bir ahmet batman kitabında da rastlamıştım. burada da paylaşmak isterim:
- köprü gişesinde arkadaki arabanın parasını vermek ve hızla uzaklaşmak. gişe görevlisinden kartı arkadaki arabanın şöförüne vermesini rica ediyoruz.
- yaz sıcağında kalabalık bir belediye otobüsünün içinde buz gibi bir kasa kolayı unutmak (kartlar kolalara iliştirilmiş.)
- uzun yıllar bakımsız kalan bir mezarı temizlemek ve çiçek dikmek. kartı mezara bırakıyoruz. oradan geçen birilerinin belki dikkatini çeker.
- karta ataçlanmış 10 tl’lik bir banknotu yolda düşürmek.
- birinin posta kutusuna gelen elektrik veya su faturasını alıp, ödemek. sonrasında faturayı makbuz ve kartla beraber posta kutusuna geri koymak.
- haftalardır pis kalmış bir arabayı gece yıkamak ve sonrasında kartı sileceğe iliştirmek.
- vapur iskelesinde veya metroda turnikelerden birinin üstüne karta ataçlanmış bir jeton bırakmak.
- sipariş verdiğimiz (bir alana ikincisi bedava) pizzayı komşumuzun zilini çalarak kapısına bırakıp kaçmak (kart pizza kutusunun içinde.)
- apartmanda kapı önlerine konan çöp torbalarını kapıcıdan önce toplamak ve kartı kapıcının oturduğu evin kapısının altından içeri atmak.
- görme engelli bir kişiye, yolda ona etrafındakileri anlatarak yardımcı olmak. [bunu amelie filminde gördüm!] kartı o kişinin cebine atıyoruz. belki bir yakını bulup okur sonradan ona.
- desteğe muhtaç (lösemili çocuklar gibi) bir derneğin kapısına sabaha karşı içi oyuncak dolu bir sandık bırakmak (kart sandığın içinde.)
- otomat, ankösörlü telefon veya atari salonlarındaki oyunlara karta ataçlanmış bir jeton bırakmak.
- bakımsız bir bahçeyi tertemiz yapıp ortasına iki çiçek dikmek ve kartı sonradan çiçeğe bağlamak.
kaynak
- köprü gişesinde arkadaki arabanın parasını vermek ve hızla uzaklaşmak. gişe görevlisinden kartı arkadaki arabanın şöförüne vermesini rica ediyoruz.
- yaz sıcağında kalabalık bir belediye otobüsünün içinde buz gibi bir kasa kolayı unutmak (kartlar kolalara iliştirilmiş.)
- uzun yıllar bakımsız kalan bir mezarı temizlemek ve çiçek dikmek. kartı mezara bırakıyoruz. oradan geçen birilerinin belki dikkatini çeker.
- karta ataçlanmış 10 tl’lik bir banknotu yolda düşürmek.
- birinin posta kutusuna gelen elektrik veya su faturasını alıp, ödemek. sonrasında faturayı makbuz ve kartla beraber posta kutusuna geri koymak.
- haftalardır pis kalmış bir arabayı gece yıkamak ve sonrasında kartı sileceğe iliştirmek.
- vapur iskelesinde veya metroda turnikelerden birinin üstüne karta ataçlanmış bir jeton bırakmak.
- sipariş verdiğimiz (bir alana ikincisi bedava) pizzayı komşumuzun zilini çalarak kapısına bırakıp kaçmak (kart pizza kutusunun içinde.)
- apartmanda kapı önlerine konan çöp torbalarını kapıcıdan önce toplamak ve kartı kapıcının oturduğu evin kapısının altından içeri atmak.
- görme engelli bir kişiye, yolda ona etrafındakileri anlatarak yardımcı olmak. [bunu amelie filminde gördüm!] kartı o kişinin cebine atıyoruz. belki bir yakını bulup okur sonradan ona.
- desteğe muhtaç (lösemili çocuklar gibi) bir derneğin kapısına sabaha karşı içi oyuncak dolu bir sandık bırakmak (kart sandığın içinde.)
- otomat, ankösörlü telefon veya atari salonlarındaki oyunlara karta ataçlanmış bir jeton bırakmak.
- bakımsız bir bahçeyi tertemiz yapıp ortasına iki çiçek dikmek ve kartı sonradan çiçeğe bağlamak.
kaynak
devamını gör...