faşizmin estetiği
başlık "çürümüş şeyler var danimarka krallığında" tarafından 18.09.2024 20:48 tarihinde açılmıştır.
1.
marksist literatürde yer alan kavramlardan biridir. ama aslında bunu siyaset bilimine sokan kişi marksist olmayan walter benjamin'dir. hakkında türkçe yazılmış şöyle güzel yazılar vardır.
nazi dönemine dair film ve belgeselleri izlerken şuna dikkat çekmiştir insanlar: her şeyin kusursuz görünmesine dikkat edilir. belki bir şeyler yolunda gitmiyordur, belki ülkenin hali perişandır ama görüntüde her şey mükemmel olmalıdır. toplum mükemmeledir aslında onlara göre, posterlerde ve filmlerde öyle gösterilir. erkekler ve kadınlar müthiştir, yayınlanan videolarda öyle kurgulanır. siyasi mitinglerde on binlerce insan olması gerektiği gibi yüce lideri destekler. devletini milletini seven sporcular uluslararası yarışmalarda sürekli galip gelir. sokaklar, caddeler ve meydanlar süper görünmeli mesela.
nazi dönemine dair film ve belgeselleri izlerken şuna dikkat çekmiştir insanlar: her şeyin kusursuz görünmesine dikkat edilir. belki bir şeyler yolunda gitmiyordur, belki ülkenin hali perişandır ama görüntüde her şey mükemmel olmalıdır. toplum mükemmeledir aslında onlara göre, posterlerde ve filmlerde öyle gösterilir. erkekler ve kadınlar müthiştir, yayınlanan videolarda öyle kurgulanır. siyasi mitinglerde on binlerce insan olması gerektiği gibi yüce lideri destekler. devletini milletini seven sporcular uluslararası yarışmalarda sürekli galip gelir. sokaklar, caddeler ve meydanlar süper görünmeli mesela.
devamını gör...
2.
3.
faşizm ve estetik, yanyana asla yakışmayacak sözcük ve kavramlardır. çünkü estetik, bir gerçekliğin sanatsal bir yansıtma ile sunumudur. tam aksine faşizm ise gerçeğe aykırı bir yalanın, kof ve abartılı propagandasından başka bir şey değildir. yani gerçekdışı bir algının hamasi ambalajda pazarlanması gayretidir. estetik bir sanatsal sinema filmi ise, faşizm ucuz, çürük pespaye bir ürünün ağdalı sloğanların bağrıldığı sözüm ona reklam filmidir. faşizm, insan ve hayata düşman ne varsa (kan,gözyaşı,savaş,ölüm..) hepsini kutsayarak, hatta sanki bir armağanmışçasına insanlara bıktıracak bir ısrar ve debdebeyle dayatmaktır.
devamını gör...
4.
bizde faşizm denince küfür kabul edilmesi yüzünden yan yana duramayacağı düşünülen iki kavram ama aslında bu böyle değil. faşist sanat politikası da estetik stratejisi de gerçekliktir.
bizim eski solcular italyada duvarda 'viva fasism' sloganları görünce dumur olmuşlardı: nasıl yaşasın faşizm denir diyorlardı.
kafalar duvar dolu. naapsınlar?
ya hu bir siyasal sistemden söz ediliyor. iyi ya da kötü ama bir sistem ve bunun toplumda karşılığı yani taraftarı da var. sen kimsin de yok sayıyorsun var olan bir gerçekliği. sümük.
bizim eski solcular italyada duvarda 'viva fasism' sloganları görünce dumur olmuşlardı: nasıl yaşasın faşizm denir diyorlardı.
kafalar duvar dolu. naapsınlar?
ya hu bir siyasal sistemden söz ediliyor. iyi ya da kötü ama bir sistem ve bunun toplumda karşılığı yani taraftarı da var. sen kimsin de yok sayıyorsun var olan bir gerçekliği. sümük.
devamını gör...
5.
devamını gör...
6.
(bkz: novecento italiano)
devamını gör...
7.
(bkz: narsisistik kişilik bozukluğu)
(bkz: kolektif narsizm)
türkiye istisnasız her alanda feci boyutlarda sorunlar yaşarken, felaketlerin içinde debelenirken, başta üst düzey olanları olmak üzere rejim unsurlarının ortada böyle sorunlar olmadığını iddia ettiklerine çokça şahit oldu insanlar. özellikle de başkanlık rejimine geçildikten sonra...
bu sorunlar inkar edilemeyecek boyuttaysa eğer, çözülmesi çok zor olmayacak kadar önemsiz boyutta olduklarını söyleyebilirler. bazen de suçu başkalarına, faşistlerin favorileri olan iç ve dış düşmanlara atarlar (iç mıhraklar ve dış güçler). faşistlerin kendi çapsızlık ve kalibresizliklerinin faturasını başkalarına kesmesi de faşizmin estetiğine dahildir.
canlı bir faşizm laboratuvarı olan türkiye'den çok nadide bir örnek gelmiş.
rtük’ten ana haber bülteni sunucularına uyarı:
ülkemizde birçok alanda pek çok başarılı çalışmalar ortadayken, ‘yandık’, ‘bittik’, ‘mahvolduk’ haberciliğinin kimseye bir faydası da yoktur.
bir diğer nokta ise haber sunucularının olaylar karşısında kendi siyasal görüşlerini de içeren maksatlı yorum ve analizlerde bulunmalarıdır.
tarafsızlık ilkesini hiçe sayan yayıncı kuruluşlarımıza gerekli yaptırımlar en üst sınırdan uygulanacaktır.
kaynak
başlığı açarken yazdığım gibi tam olarak şunu istiyor rtük:
"nazi dönemine dair film ve belgeselleri izlerken şuna dikkat çekmiştir insanlar: her şeyin kusursuz görünmesine dikkat edilir. belki bir şeyler yolunda gitmiyordur, belki ülkenin hali perişandır ama görüntüde her şey mükemmel olmalıdır. toplum mükemmeledir aslında onlara göre, posterlerde ve filmlerde öyle gösterilir. erkekler ve kadınlar müthiştir, yayınlanan videolarda öyle kurgulanır. siyasi mitinglerde on binlerce insan olması gerektiği gibi yüce lideri destekler. devletini milletini seven sporcular uluslararası yarışmalarda sürekli galip gelir. sokaklar, caddeler ve meydanlar süper görünmeli mesela."
18 eylül 2024
(bkz: kolektif narsizm)
türkiye istisnasız her alanda feci boyutlarda sorunlar yaşarken, felaketlerin içinde debelenirken, başta üst düzey olanları olmak üzere rejim unsurlarının ortada böyle sorunlar olmadığını iddia ettiklerine çokça şahit oldu insanlar. özellikle de başkanlık rejimine geçildikten sonra...
bu sorunlar inkar edilemeyecek boyuttaysa eğer, çözülmesi çok zor olmayacak kadar önemsiz boyutta olduklarını söyleyebilirler. bazen de suçu başkalarına, faşistlerin favorileri olan iç ve dış düşmanlara atarlar (iç mıhraklar ve dış güçler). faşistlerin kendi çapsızlık ve kalibresizliklerinin faturasını başkalarına kesmesi de faşizmin estetiğine dahildir.
canlı bir faşizm laboratuvarı olan türkiye'den çok nadide bir örnek gelmiş.
rtük’ten ana haber bülteni sunucularına uyarı:
ülkemizde birçok alanda pek çok başarılı çalışmalar ortadayken, ‘yandık’, ‘bittik’, ‘mahvolduk’ haberciliğinin kimseye bir faydası da yoktur.
bir diğer nokta ise haber sunucularının olaylar karşısında kendi siyasal görüşlerini de içeren maksatlı yorum ve analizlerde bulunmalarıdır.
tarafsızlık ilkesini hiçe sayan yayıncı kuruluşlarımıza gerekli yaptırımlar en üst sınırdan uygulanacaktır.
kaynak
başlığı açarken yazdığım gibi tam olarak şunu istiyor rtük:
"nazi dönemine dair film ve belgeselleri izlerken şuna dikkat çekmiştir insanlar: her şeyin kusursuz görünmesine dikkat edilir. belki bir şeyler yolunda gitmiyordur, belki ülkenin hali perişandır ama görüntüde her şey mükemmel olmalıdır. toplum mükemmeledir aslında onlara göre, posterlerde ve filmlerde öyle gösterilir. erkekler ve kadınlar müthiştir, yayınlanan videolarda öyle kurgulanır. siyasi mitinglerde on binlerce insan olması gerektiği gibi yüce lideri destekler. devletini milletini seven sporcular uluslararası yarışmalarda sürekli galip gelir. sokaklar, caddeler ve meydanlar süper görünmeli mesela."
18 eylül 2024
devamını gör...
8.
1936 yaz olimpiyatları'nda bunun en güzel örneği sergilenir. 

keza 21 ocak bolu faciası sonrası akp'nin yaptığı toplantılara dönüp de bir bakın. bunca başarısızlığa ve hezimete rağmen filistin'nin garantörü olmakla iftihar ediyor; kendi sınırları içindeki insanları koruyamazken, canhıraş bayrak sallayarak filistin'dekileri kurtaracaklarını iddia ediyorlar.


keza 21 ocak bolu faciası sonrası akp'nin yaptığı toplantılara dönüp de bir bakın. bunca başarısızlığa ve hezimete rağmen filistin'nin garantörü olmakla iftihar ediyor; kendi sınırları içindeki insanları koruyamazken, canhıraş bayrak sallayarak filistin'dekileri kurtaracaklarını iddia ediyorlar.
devamını gör...
9.
oğlum aynısını sovyetler yapınca off bea işte sosyalizm faşistler yapınca faşizmin estetiği mi olur?
oğlum bu kadar ikiyüzlü olmayın lan!
pablo picasso nun şaheserlerinden biri olan guernicayı faşizme borçlusunuz. *
oğlum bu kadar ikiyüzlü olmayın lan!
pablo picasso nun şaheserlerinden biri olan guernicayı faşizme borçlusunuz. *
devamını gör...
10.
zulümdür.
devamını gör...
11.
yerin dibine batsın öyle estetik.
devamını gör...
12.
bir sanatçının faşizmi ya da faşizmle ilgili herhangi bir şeyi konu alarak sanat eseri üretmesi değildir, faşist bir rejimin ya da iktidar gücünü henüz ele geçirmemiş bir hareketin veya bu hareketlere destek veren birinin faşizmi sanatsal olarak sunmasıdır. ne kadar sanatsal olduğu su götürür tabi.
türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olduğu, yargının bağımsız hareket ettiği söyleniyor son yıllarda. ancak fiili durum bunun tam aksi. bunlar basit birer post-truth zırvası değil. normal insan taklidi yapmaya çalışan islamcıların iddia ettiği gibi pragmatizm ya da makyavelizm de değil. narsisist bozukluğa sahip olanların manipülasyonlarının da ötesinde.
taze örnekleri türkiye'den geliyor genelde.
"ticaret bakanı ömer bolat:
-- boykotçular kaybetti. türkiye ekonomisi kazandı.
-- muhalefetin yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını unutturma ve ekonomiye darbe vurma planları bir kez daha hüsrana uğramıştır."
link
boykot etkisiz olsaydı hiç iplemezlerdi ve yollarına hiçbir şey olmamış gibi devam ederlerdi.
***
müthiş bir örneği de aşağıda. gazze'de geçici ateşkes anlaşması yapılınca bir islamcı, yaptığı bir görselli paylaşımda "duruş kazandı, oturuş kazandı" diyerek ateşkesin hamas'ın sözde-sahte galibiyeti olduğunu ilan etmişti.

link
savaşları duruş ya da oturuş kazanmaz elbette. ancak illa ki bir kazananın duruşundan ve oturuşundan bahsedeceksek bilgisayar programlarıyla hazırlanmış kolpa görselleri değil, gerçek ve organik insanların yer aldığı fotoğrafları kullanabiliriz.
aşağıdaki fotoğraf, bir önceki görselden aylar önce gazze'de çekildi. tsahal askerleri yorgunluğu atmak için keyif yapıyor:

anlaşılan o ki, türkiye'de bundan sonra hiçbir sorun gerçekçi olarak önemsenmeyecek. sanki her şey yolunda gidiyormuş ve sorunlar yokmuş gibi davranılacak. sıkıntıların sorumluluğu sürekli sahte iç mihraklara ve sözde dış güçlere atılacak. rejim güçleri kendilerini güzellemek için ellerindeki imkanları sonuna kadar kullanacaklar ve karşı tarafa uyguladıkları soykırım programını sertleştirecekler ayrıca...
türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olduğu, yargının bağımsız hareket ettiği söyleniyor son yıllarda. ancak fiili durum bunun tam aksi. bunlar basit birer post-truth zırvası değil. normal insan taklidi yapmaya çalışan islamcıların iddia ettiği gibi pragmatizm ya da makyavelizm de değil. narsisist bozukluğa sahip olanların manipülasyonlarının da ötesinde.
taze örnekleri türkiye'den geliyor genelde.
"ticaret bakanı ömer bolat:
-- boykotçular kaybetti. türkiye ekonomisi kazandı.
-- muhalefetin yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını unutturma ve ekonomiye darbe vurma planları bir kez daha hüsrana uğramıştır."
link
boykot etkisiz olsaydı hiç iplemezlerdi ve yollarına hiçbir şey olmamış gibi devam ederlerdi.
***
müthiş bir örneği de aşağıda. gazze'de geçici ateşkes anlaşması yapılınca bir islamcı, yaptığı bir görselli paylaşımda "duruş kazandı, oturuş kazandı" diyerek ateşkesin hamas'ın sözde-sahte galibiyeti olduğunu ilan etmişti.

link
savaşları duruş ya da oturuş kazanmaz elbette. ancak illa ki bir kazananın duruşundan ve oturuşundan bahsedeceksek bilgisayar programlarıyla hazırlanmış kolpa görselleri değil, gerçek ve organik insanların yer aldığı fotoğrafları kullanabiliriz.
aşağıdaki fotoğraf, bir önceki görselden aylar önce gazze'de çekildi. tsahal askerleri yorgunluğu atmak için keyif yapıyor:

anlaşılan o ki, türkiye'de bundan sonra hiçbir sorun gerçekçi olarak önemsenmeyecek. sanki her şey yolunda gidiyormuş ve sorunlar yokmuş gibi davranılacak. sıkıntıların sorumluluğu sürekli sahte iç mihraklara ve sözde dış güçlere atılacak. rejim güçleri kendilerini güzellemek için ellerindeki imkanları sonuna kadar kullanacaklar ve karşı tarafa uyguladıkları soykırım programını sertleştirecekler ayrıca...
devamını gör...
13.
(bkz: doublethink)
devamını gör...
14.
''hasta toplumlar hasta liderler üretir. bu liderler cahil kitleden güç alırlar.'' faşizm bir ruh hastalığıdır...
ruh sağlığı bozuk olan kişiler, kendisi gibi olmayana karşı yoğun bir nefret duygusu içerisinde olabiliyor üstelik ve bu nefret duygusu o kadar yoğun ki masum insanlara bile kin besleyebiliyorlar. bunu yapanlar kompleksli ve ezik kişiler. işte o yüzden destekledikleri lidere de ''dünya lideri '' gibi sıfatlar yüklüyorlar.
ruh sağlığı bozuk olan kişiler, kendisi gibi olmayana karşı yoğun bir nefret duygusu içerisinde olabiliyor üstelik ve bu nefret duygusu o kadar yoğun ki masum insanlara bile kin besleyebiliyorlar. bunu yapanlar kompleksli ve ezik kişiler. işte o yüzden destekledikleri lidere de ''dünya lideri '' gibi sıfatlar yüklüyorlar.
devamını gör...
15.
türkiye'deki son on iki yıllık faşizm pratiği, estetiğine nadide örnekler vermeye devam ediyor.
hiçbir zaman hiçbir şekilde faşist rejim kusurlu değildir. asla değiller. aynı zamanda dinleri islamın da kusursuz olduğunu iddia ederler ki islam ve faşizm ayrı bir konu.
adını neredeyse hiç anmadıkları dış güçleri, iç mihrakları günah keçisi ilan ettikleri gibi yine kim olduklarından net bir şekilde bahsetmedikleri hayali gruplara karşı nazire yaparlar. "bakın biz bunu yaptık, kudurun" dercesine. türkiye'deki islamcıların sürekli birilerini kudurtmaya, çıldırtmaya, delirtmeye çalıştıklarına pek çok insan şahit olmuştur.
faşist rejim sözde halkı için müthiş planlar oluşturmuştur ve bu planlara göre hareket etmektedir. en ufak sorun, mesela yanlış yere çakılmış bir çivi bile emperyalistlerin, dış mihrakların, batılıların oyunudur.
türkiye örneğinde, mesela "terörsüz türkiye" sloganı aslında "en ufak eleştirinin ve muhalefet kırıntısının olmadığı türkiye için bir başlangıç çağrısıdır. ağır kötücül narsisist türk sağı için en ufak bir eleştiri, her başkaldırı girişimi ağır bir terör saldırısıdır.
*** *** ***
her şey yolundaymış gibi davranan ingiliz vatandaşı ekonomi bakanı:
"piyasaların sağlıklı işleyişi için gereken her şey yapılıyor.
uygulamakta olduğumuz ekonomi programı kararlılıkla devam ediyor." 19 mart 2025
***
kimsenin siyasi görüşü nedeniyle yargılanamayacağını iddia eden şahıs:
"adalet bakanı yılmaz tunç: türkiye’de hiçbir vatandaşımız, siyasi görüşü nedeniyle yargılanmaz" link
aynı kişi şöyle diyor:
"yılmaz tunç: “ülkemize gelen her yatırım; hukuk güvenliğinin, hukuk devletimizin, hukuki istikrarla güçlendirdiğimiz kalkınma modelinin eseridir.” link
aslında türkiye'ye yatırım gelmiyor. hukuk ile ilgili söyledikleri ise karşılıksız çekten farksız.
aynı şahıs şöyle diyor:
"adalet bakanı yılmaz tunç:
- türkiye cumhuriyeti devleti, demokratik bir hukuk devletidir.
- yargımız her zamankinden bağımsız ve tarafsızdır. bunu hazmedemeyenler var." link
"hazmedemeyenler var" derken aslında kurdukları ağır islamofaşist düzeni kabullenmeyenlere karşı söylüyor bunları. yargının bağımsız ve tarafsız olmadığını benim sitenin çöplerini karıştıran sokak kedileri ve köpekleri bile biliyor.
*** ***
g-20 ülkesi, nato üyesi, sözde ab adayı ülkenin içişleri bakanı hayali kişilere sesleniyor:
"içişleri bakanı ali yerlikaya:
uyuşturucuyla mücadelemizdeki başarımızı hazmedemeyen tipler var. onlara buradan açıkça ifade etmek istiyorum ki umurumuzda değilsiniz." link
keşke bunları 12-18 yaşları arasındayken babasına söyleyebilseydi. neyse...
***
onur özel ödülü:
"iletişim başkanı fahrettin altun: "trt, kamuoyuna sunduğu doğru, ilkeli ve bağımsız haberlerle hem ülkemizde hem de uluslararası alanda örnek gösterilen bir medya kuruluşudur." link (aynen öyledir aynen)
"fahrettin altun'dan ceza alan kanallara çağrı:
- cumhurbaşkanımıza karşı dile getirilen ağır iftira, hakaret ve ithamları görmezden gelen tutumlarını terk etmeliler" link
"iletişim başkanı fahrettin altun:
-- 'ana muhalefet partisi' son olarak devletin bağımsız yargı organları tarafından yürütülen yıllara sari bir adli süreci bahane ederek sayın cumhurbaşkanımızı hedef almaya, devlet kurumlarına karşı halkımızı kışkırtmaya devam etmektedir
-- adli makamların ciddi iddialarına tatmin edici yanıtlar vermek yerine, sokaklara dönük şiddet çağrıları yapmak suretiyle yargı süreçlerini bu şekilde etki altına alma çabası beyhudedir
-- türkiye bu oyuna gelmeyecek sokağa teslim olmayacak, demokratik hukuk düzeni ne pahasına olursa olsun korunacaktır" link
hiçbir zaman hiçbir şekilde faşist rejim kusurlu değildir. asla değiller. aynı zamanda dinleri islamın da kusursuz olduğunu iddia ederler ki islam ve faşizm ayrı bir konu.
adını neredeyse hiç anmadıkları dış güçleri, iç mihrakları günah keçisi ilan ettikleri gibi yine kim olduklarından net bir şekilde bahsetmedikleri hayali gruplara karşı nazire yaparlar. "bakın biz bunu yaptık, kudurun" dercesine. türkiye'deki islamcıların sürekli birilerini kudurtmaya, çıldırtmaya, delirtmeye çalıştıklarına pek çok insan şahit olmuştur.
faşist rejim sözde halkı için müthiş planlar oluşturmuştur ve bu planlara göre hareket etmektedir. en ufak sorun, mesela yanlış yere çakılmış bir çivi bile emperyalistlerin, dış mihrakların, batılıların oyunudur.
türkiye örneğinde, mesela "terörsüz türkiye" sloganı aslında "en ufak eleştirinin ve muhalefet kırıntısının olmadığı türkiye için bir başlangıç çağrısıdır. ağır kötücül narsisist türk sağı için en ufak bir eleştiri, her başkaldırı girişimi ağır bir terör saldırısıdır.
*** *** ***
her şey yolundaymış gibi davranan ingiliz vatandaşı ekonomi bakanı:
"piyasaların sağlıklı işleyişi için gereken her şey yapılıyor.
uygulamakta olduğumuz ekonomi programı kararlılıkla devam ediyor." 19 mart 2025
***
kimsenin siyasi görüşü nedeniyle yargılanamayacağını iddia eden şahıs:
"adalet bakanı yılmaz tunç: türkiye’de hiçbir vatandaşımız, siyasi görüşü nedeniyle yargılanmaz" link
aynı kişi şöyle diyor:
"yılmaz tunç: “ülkemize gelen her yatırım; hukuk güvenliğinin, hukuk devletimizin, hukuki istikrarla güçlendirdiğimiz kalkınma modelinin eseridir.” link
aslında türkiye'ye yatırım gelmiyor. hukuk ile ilgili söyledikleri ise karşılıksız çekten farksız.
aynı şahıs şöyle diyor:
"adalet bakanı yılmaz tunç:
- türkiye cumhuriyeti devleti, demokratik bir hukuk devletidir.
- yargımız her zamankinden bağımsız ve tarafsızdır. bunu hazmedemeyenler var." link
"hazmedemeyenler var" derken aslında kurdukları ağır islamofaşist düzeni kabullenmeyenlere karşı söylüyor bunları. yargının bağımsız ve tarafsız olmadığını benim sitenin çöplerini karıştıran sokak kedileri ve köpekleri bile biliyor.
*** ***
g-20 ülkesi, nato üyesi, sözde ab adayı ülkenin içişleri bakanı hayali kişilere sesleniyor:
"içişleri bakanı ali yerlikaya:
uyuşturucuyla mücadelemizdeki başarımızı hazmedemeyen tipler var. onlara buradan açıkça ifade etmek istiyorum ki umurumuzda değilsiniz." link
keşke bunları 12-18 yaşları arasındayken babasına söyleyebilseydi. neyse...
***
onur özel ödülü:
"iletişim başkanı fahrettin altun: "trt, kamuoyuna sunduğu doğru, ilkeli ve bağımsız haberlerle hem ülkemizde hem de uluslararası alanda örnek gösterilen bir medya kuruluşudur." link (aynen öyledir aynen)
"fahrettin altun'dan ceza alan kanallara çağrı:
- cumhurbaşkanımıza karşı dile getirilen ağır iftira, hakaret ve ithamları görmezden gelen tutumlarını terk etmeliler" link
"iletişim başkanı fahrettin altun:
-- 'ana muhalefet partisi' son olarak devletin bağımsız yargı organları tarafından yürütülen yıllara sari bir adli süreci bahane ederek sayın cumhurbaşkanımızı hedef almaya, devlet kurumlarına karşı halkımızı kışkırtmaya devam etmektedir
-- adli makamların ciddi iddialarına tatmin edici yanıtlar vermek yerine, sokaklara dönük şiddet çağrıları yapmak suretiyle yargı süreçlerini bu şekilde etki altına alma çabası beyhudedir
-- türkiye bu oyuna gelmeyecek sokağa teslim olmayacak, demokratik hukuk düzeni ne pahasına olursa olsun korunacaktır" link
devamını gör...
16.
faşizm ile uzaktan yakından alakası olmayan, hatta çok net karşısında olan bir kişi olarak, faşizm ile estetik yan yana gelemez düşüncesindeki "yoldaşları" eleştirmekten geri durmayacağım başlık. bir nazi subayının kıyafetlerini beğenmiyorsanız, aklınız, gözünüzü kör etmiş demektir.
(bkz: hugo boss)
faşistler pek tabii sanat ile iştigal edebilir, bilim ile de uğraşabilir, akıl yürütebilir, medeni davranabilir. ancak, fark tüm bunları ne uğruna yaptığında yatar.
(bkz: hugo boss)
faşistler pek tabii sanat ile iştigal edebilir, bilim ile de uğraşabilir, akıl yürütebilir, medeni davranabilir. ancak, fark tüm bunları ne uğruna yaptığında yatar.
devamını gör...
17.
her şeyin düzen, titizlik ve harmoni içerisinde olduğuna dair izlenim uyandıran kavramın adıdır.
devamını gör...
18.
faşist bir rejimin idarecileri, aslında öyle olmasa da faşist kitlenin çıkarları uğruna bedeller ödediklerini söyleyebilirler. çünkü her konuda "ennnn" onlardır. en iyileri onlardır, en fedakar onlardır ve en çok bedeli de onlar ödemiştir. aksini iddia eden fetöcüdür.
"ekonomide kendimiz bedel ödedik ama milletimize bedel ödetmedik." link
***
elitlerin ve seçkinlerin aynı kişiler olduğunu* idrak edemeyecek olan kitlelerine bu kesimlere karşı yanlarında olduklarını söyleyebilirler. hep mazlumların yanındadırlar. mağdur edildiğini zanneden almanlar da böyle düşünüyordu zamanında. *
"biz, elitlerin ve seçkinlerin değil; her zaman fakir fukaranın, ihtiyaç sahiplerinin yoldaşı olduk." link
ayrıca laf aramızda kalsın ama faşist rejimler seçkincidir zaten. ancak bu, kendiliğinden oluşmuş bir aristokrat seçkinler kümesi değil, yapay yollarla üretilmiş "sözde" soylu bir güruhtur. tarihteki ilk faşist seçkinci de platon'dur.
***
kendi politik eylemlerinin sonucunda ülkelerinde doğurganlık hayli düşmüştür ama sorun değil. nasıl olsa onlar her şeyi doğru yapıyor ve kesin dış güçler ve iç mihraklar bu sorunları ortaya çıkarmıştır. yani suç onlardadır.
"aile ve sosyal hizmetler bakanı mahinur özdemir göktaş doğurganlık hızının türkiye tarihinin en düşük seviyesine gerilemesini "cinsiyetsizleştirme gibi küresel ideolojik akımlara" bağladı" link
"ekonomide kendimiz bedel ödedik ama milletimize bedel ödetmedik." link
***
elitlerin ve seçkinlerin aynı kişiler olduğunu* idrak edemeyecek olan kitlelerine bu kesimlere karşı yanlarında olduklarını söyleyebilirler. hep mazlumların yanındadırlar. mağdur edildiğini zanneden almanlar da böyle düşünüyordu zamanında. *
"biz, elitlerin ve seçkinlerin değil; her zaman fakir fukaranın, ihtiyaç sahiplerinin yoldaşı olduk." link
ayrıca laf aramızda kalsın ama faşist rejimler seçkincidir zaten. ancak bu, kendiliğinden oluşmuş bir aristokrat seçkinler kümesi değil, yapay yollarla üretilmiş "sözde" soylu bir güruhtur. tarihteki ilk faşist seçkinci de platon'dur.
***
kendi politik eylemlerinin sonucunda ülkelerinde doğurganlık hayli düşmüştür ama sorun değil. nasıl olsa onlar her şeyi doğru yapıyor ve kesin dış güçler ve iç mihraklar bu sorunları ortaya çıkarmıştır. yani suç onlardadır.
"aile ve sosyal hizmetler bakanı mahinur özdemir göktaş doğurganlık hızının türkiye tarihinin en düşük seviyesine gerilemesini "cinsiyetsizleştirme gibi küresel ideolojik akımlara" bağladı" link
devamını gör...
19.
"yılmaz tunç: "şu anda türk yargısı her zamankinden daha bağımsız ve tarafsız." link
***
bakanlık nasıl savunuyor?
milli eğitim bakanlığı, sınavın "ölçme-değerlendirme ilkelerine uygun, şeffaf ve denetime açık" bir biçimde yapıldığını duyurdu. soruların uzman ekiplerce hazırlandığını belirten bakanlık, kamuoyunda dolaşan iddiaları "mesnetsiz ve hayal ürünü" olarak nitelendirdi.
link
"ben dönyanın en gözel garısıyam."
***
bakanlık nasıl savunuyor?
milli eğitim bakanlığı, sınavın "ölçme-değerlendirme ilkelerine uygun, şeffaf ve denetime açık" bir biçimde yapıldığını duyurdu. soruların uzman ekiplerce hazırlandığını belirten bakanlık, kamuoyunda dolaşan iddiaları "mesnetsiz ve hayal ürünü" olarak nitelendirdi.
link
"ben dönyanın en gözel garısıyam."
devamını gör...
20.
italyan sinemasında 2.dünya savaşından sonra eleştirilere konu olan estetik
devamını gör...