fransa’da devletin hazırlattığı “müslüman kardeşler ve siyasal islam” raporu, ihvancı ağların toplumu dönüştürme stratejilerine dikkat çekiyor. rapor dinî özgürlük, güvenlik ve toplumsal kutuplaşma ekseninde sert tartışmalara yol açtı. macron’un ulusal güvenlik konseyini toplamasına neden olan bu rapor, müslümanlara yönelik dair yeni bir güvenlik paradigmasını mı işaret ediyor?
fransız istihbarat: “çok yönlü bir “ihvancılık” tehdidiyle karşı karşıyayız”
raporda, “ihvancılık (fr. frérisme)” ideolojisinin fransa’daki yansıması, klasik islamcılıktan farklı olarak şiddet yerine sızma (fr. entrisme), ağ kurma ve yumuşak güç stratejileriyle ilerleyen, kademeli bir toplumsal dönüşüm hedefleyen bir yapı olarak tanımlanıyor. rapor, bu hareketi “sessiz ama derinlemesine yayılma” stratejisi olarak yorumluyor. raporun dikkat çektiği temel unsur, ihvancılık olarak adlandırılan ve “müslüman kardeşler” (ihvan el- muslimin) hareketinin fransa’da sürdürdüğü çok katmanlı bir ideolojik, toplumsal ve kurumsal varlığa işaret eden bir yapı olduğu. rapora göre bu yapı, sadece dinî alanda değil; eğitim, sivil toplum, medya, finans, kar gütmeyen hizmetler ve siyasi temsil gibi alanlarda da etkili bir şekilde çalışmakta.* rapor, bu yapının hedefinin “toplumun bütününü şeriat altında yeniden düzenlemek,” olduğunu belirtiyor.
***
fransa cumhurbaşkanı emmanuel macron, bu raporun yayınlanmasının ardından 21 mayıs 2025 tarihinde elysée sarayı’nda ulusal güvenlik konseyini topladı. bu toplantı, devletin “islamcı sızma” tehdidini ulusal bir güvenlik meselesi olarak algılaması şeklinde yorumlandı. bu toplantı, aynı zamanda, bir ilk niteliği taşıyor: savunma ve ulusal güvenlik konseyleri genellikle terör saldırıları ya da son dönemlerde ukrayna’daki savaş ile ilgili toplanıyordu. cumhurbaşkanı macron, ayrıca başbakan ve dışişleri, maliye, millî eğitim, yükseköğretim ve spor bakanları ile de bir araya geldi. élysée sarayı’dan yapılan açıklamada, “özellikle bu üç alanın (eğitim, yükseköğretim ve spor) bu aşağıdan gelen “islamcı sızma” biçiminin hedefinde olduğu” belirtildi. konsey sonunda bazıları kamuoyuna açıklanacak, bazıları ise gizli kalacak bir dizi önlem alınacağı da ifade edildi.
raporda ayrıca “müslüman kardeşler’in kuzey afrika ve orta doğu’daki etkisini kaybettiğini ama buna karşılık faaliyetlerini avrupa’da yoğunlaştırdığı” belirtiliyor: senegal ve moritanya ise istisnai olarak ihvan hareketinin güçlü olduğu ülkeler. recep tayyip erdoğan yönetimindeki türkiye de bir diğer “istisna” ve “müslüman kardeşler’in orta doğu’daki merkez üssü” olarak tarif ediliyor. rapora göre türkiye, hükûmeti emmanuel macron’un 2020’de “islamcı bölücülük” üzerine yaptığı konuşmanın ardından fransız ürünlerinin boykot edilmesi gibi kampanyaların “üssü” hâline geldi: “türkiye müslüman kardeşler’in avrupa koluna vazgeçilmez lojistik ve mali destek sağlıyor.” *
rapor ihvan hareketinim “avrupa’da sağlam ulusal tabanları” olduğu düşünüldüğünde diğer avrupa ülkelerinin sert tutum almamasının şaşırtıcı olduğu yorumunu yapıyor. örneğin belçika, “birbirine sıkı sıkıya bağlı dernek ve örgütler ağı” ile “ihvan hareketinin avrupa’daki kavşak noktası” olarak tanımlanıyor. kuzey avrupa ise (hollanda, danimarka ve isveç) “ihvan hareketinin yerleştiği daha küçük ama gerçek bir alan” olarak tanımlanıyor.
kaynak
rapor ayrıca bu grupların ayrımcılık ve islamofobi karşıtı dili kamuflaj olarak kullandıklarını, örneğin “özgürlük başörtüsündedir” gibi sloganlar altında etki kampanyaları başlatırken, nihayetinde katı bir ideolojik gündeme hizmet ettiklerini iddia ediyor. insan hakları söyleminin bu şekilde silah olarak kullanılması, müslümanları eşit vatandaşlar olarak güçlendirmek için değil, eleştirinin tabu olduğu ve politikanın dini bağnazlık tarafından dikte edildiği ideolojik yasak bölgeler yaratmak içindir.
kaynak
devamını gör...