çürümüş şeyler var danimarka krallığında yazar profili

çürümüş şeyler var danimarka krallığında kapak fotoğrafı
çürümüş şeyler var danimarka krallığında profil fotoğrafı
rozet
karma: 7269 tanım: 868 başlık: 4 takipçi: 47

son tanımları | başucu eserleri


türkiye’de insanların sinirli olmasının nedenleri



kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

körü körüne inanç - vamık volkan
devamını gör...

şikayet üzerine konser ve festivallerin yasaklanması


islamın hüküm sürdüğü her yerde neşenin yok olması tesadüf değildir.

müzik yasaktır. dans yasaktır. sanat sansürlenir. kahkaha bastırılır. kadınlar örtülüdür. kamusal yaşamdan renklilik çekilir.

güzellik merak uyandırır. merak düşünmeye davet eder. düşünme ise sorulara yol açar. ve sorular, mutlak itaat üzerine kurulu her ideoloji için ölümcüldür.

islamda yas tutmak kutsaldır. keder erdemdir. şehit ideal insandır.
cennet sanatçıya, düşünüre ya da inşa edene değil, davası uğruna ölen ya da öldürene vaat edilir.

müslümanlar çocukluklarından itibaren bu dünyayı bir hapishane, hayatı bir sınav, mutluluğu bir oyalanma ve ölümü de zafere açılan bir kapı olarak görmek üzere eğitilirler.

dünyevi başarı ancak ümmetin genişlemesine hizmet ettiği sürece hoş görülür. bireysel ifadeye yalnızca grubun sınırları içinde izin verilir.

islam, insanların düşünmekte, şarkı söylemekte, dans etmekte ve yükselmekte özgür olduğu bir toplumdan korkar, çünkü böyle bir toplum islamın gereksiz olduğunu kanıtlar.

islama göre dans eden bir insan bir askerden daha tehlikelidir. özgürce gülen bir kadın bir isyancıdan daha yıkıcıdır. güzelliğin uyandırdığı bir ruh, binlerce fetvadan daha güçlüdür.



dan burmawi

müslümanlar son on yılda avrupa ve abd'de çok sayıda konsere ve müzik festivaline terör saldırıları düzenlediler. ingiltere'de, fransa'da, abd'de... fransa'daki 2015 terör saldırılarında bataclan da hedef alındı. türkiye'de reina saldırısı yaşandı ve ardından rejim tarafından ortadan kaldırıldı reina... 7 ekim 2023'te supernova müzik festivalinde yüzlerce genç öldürüldü gazzeli hayvanlar tarafından.

(bkz: toplumdaki mutsuzluğun sebebi/@çürümüş şeyler var danimarka krallığında)
devamını gör...

diyanet işleri başkanlığı

"iyi parti grup başkanvekili turhan çömez, meclis'e getirilmesi planlanan düzenlemeyle diyanet'in mali harcamalarının ve bütçesinin her türlü denetimden muaf olacağını söyledi. çömez, "sayıştay hiçbir şekilde hesap soramayacak. diyanet layüsel, yani sorgulanamaz hale geliyor" yorumunda bulundu."

link

(bkz: müslüman kardeşler/@çürümüş şeyler var danimarka krallığında)
(bkz: islamcılık/@çürümüş şeyler var danimarka krallığında)
devamını gör...

reconquista

günün birinde tekrarlanması muhtemeldir.

bu arada ispanya kadar osmanlı'yı da etkilemiştir. hatta çok sonradan kurulacak yunanistan'ı bile.

bunun benzer yönler taşıyanını da türkler osmanlı'nın son yüz yılında ve cumhuriyetin ilk yarım yüz yılında yaptı. anadolu ve istanbul'daki müslüman olmayan çoğu insan ya kovuldu ya da öldürüldü. bazıları da zorla müslüman oldu ya da korktuğu için... izmir gibi devrin akdeniz'deki en önemli 2-3 liman kentinden biri harabeye çevrildi, ki genç türkiye'nin ekonomisinin ilk yıllarda naneyi yemesinde oldukça etkisi vardır.
devamını gör...

hayırcıların karıları kızları evetçilere helaldir


cübbeli ahmet:

"islam'da, kafirlerin ele geçirilen yurtlarından kadınların bir kısmı cariye olarak alınır, bir kısmı da köle pazarlarında satılır. islam'da cariyelik de vardır, kölelik de vardır."


link



bu barbar zihniyete sahip olanlar suriye'de tartus'ta alevi bir genç kadını daha kaçırmışlar.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

almanya:

"almanya: göçmenlerin tecavüz salgını, eylül 2015"

"aynı zamanda, ülke genelindeki kasaba ve kentlerde çok sayıda alman kadın afrika, asya ve orta doğu'dan gelen sığınmacılar tarafından tecavüze uğruyor. görünen o ki alman yetkililer ve ulusal medya, mülteci karşıtı duyguların körüklenmesini engellemek için bu suçlara fazla dikkat çekmiyor."

"bununla birlikte, sığınmacıların alman kadınlara tecavüz etmesi gittikçe sıklıkla karşılaşılan bir duruma dönüştü. aşağıda sadece 2015 yılında yaşanmış vakalardan birkaçını okuyabilirsiniz:"

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

"bu tecavüzler sadece rotherham ya da britanya'da yaşanmadı, tüm avrupa'da yaşandı. gerçeği söylemenin zamanı geldi. bunlar soykırım tecavüzleridir. avrupa'nın yerli halkına karşı kullanılan bir savaş taktiğidir. ruhlarımızı yok etmek için kullanılıyorlar."

eva vlaardingerbroek
devamını gör...

post-truth


kanımca, bugüne kadar insanlığa karşı işlenmiş en büyük suç, katliamlardan ya da başka herhangi bir şeyden daha da kötüsü, katar ve propagandacı sol tarafından özellikle son 19 ayda gerçeğin yok edilmesi ve tarihin tamamen çarpıtılması, tersine çevrilmesi ve soysuzlaştırılmasıdır.

bunun toplum üzerindeki etkisi, genç zihinleri nasıl da yozlaştırması ve dünyanın dört bir yanında büyük nefret ve bölünme tsunamisine neden olması, insanlığa nesiller boyu zarar verecek kadar grotesk ve trajik olmasıdır.

wikipedia gibi kaynakların tamamen gerçek dışı ve propaganda dolu bir siteden başka bir şey olmadığını görmek yürek parçalayıcı. goebbels ekolünün propagandasının ana akım haline geldiğini görüyoruz ve tüm hükümetler ve dünya liderleri eylemsizlikleriyle suçludur. trump da öyle. çünkü üniversitelere, sitelere ya da kurumlara yaptırım uygulamaya çalışmak yeterli değil. bu ifade özgürlüğü değil. bu herkese yönelik küresel bir terörist saldırıdır ve halihazırda insanların öldürülmesine neden olmuştur ve daha da kötüye gidecektir. nükleer bombadan çok daha güçlü ve tehlikeli bir silahtır ve hepimiz için çok daha geniş kapsamlı sonuçları olacaktır. tüm bunları geri almak için gereken para miktarı muazzam ve kimsenin bunu yapmaya ne isteği ne de eğilimi var.

bu insanlığın en büyük trajedisi olacaktır. binlerce yıldır insanlar edebiyat ve yazılar aracılığıyla tarihi kayıtlar tuttu. ve bir anda binlerce yıllık tarihin silinmesine ve yerine tamamen saçmalıkların geçmesine izin verdik. bu, türümüzün bir daha kurtulamayacağı bir şey.


cheryl e.

kültürel soykırım

(bkz: post-truth/@çürümüş şeyler var danimarka krallığında)
(bkz: postmodernizm/@çürümüş şeyler var danimarka krallığında)
(bkz: woke culture/@çürümüş şeyler var danimarka krallığında)
(bkz: social justice warrior/@çürümüş şeyler var danimarka krallığında)
(bkz: faşizmin estetiği/@çürümüş şeyler var danimarka krallığında)
(bkz: narsisistik kişilik bozukluğu/@çürümüş şeyler var danimarka krallığında)

"öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, namus, günahtan özür dilemek zorunda kalıyor. eğilip izin istiyor, ona iyilik yapmak için!"

- hamlet -

(bkz: faşizm konuşma yasağı değil söyleme mecburiyetidir)
devamını gör...

engin altan düzyatan'ın dubai'ye taşınması

anadolu islami kesiminin en sevmediği kombinasyonlardan birisi: hem rumeli kökenli hem egeli özellikle izmirli bir de üstüne karşıyakalı olmaktır herhalde. "suyun öte yanından gelen devşirmeler" derken kastettikleri balkan kökenlilerin bir kısmı izmir'de, özellikle de karşıyaka, bornova ve çiğli'de yaşarlar.

adam kaf-sin-kaflı* olarak yıllarca osmanlı ayağına anadolu insanları sayesinde çuvalla para kazandı, rejimle arası hiç kötü olmadı, şimdi de kazandıklarıyla türkiye ile arası hiç iyi olmayan bae'ye taşınıyor. muhtemelen vatandaşlık almıştır ya da almayı planlıyordur. dünyanın en güçlü pasaportu...

işte gerçek yeni-osmanlıcılık budur. rumeli'den gelip devşiriliyorsun, anadolu'yu soyup soğana çeviriyorsun sonra da sefanı sürüyorsun.

son zamanlarda türkiye dışına yerleşen, henüz yerleşmese de mülk satın alan ünlülerin sayısı artıyor. abd, ingiltere, ispanya, yunanistan, malta, balkan ülkeleri, körfez ülkeleri...
devamını gör...

mülteci sorunu


italya, danimarka ve 7 ab ülkesi avrupa insan hakları sözleşmesi'nin gözden geçirilmesini talep etti

italya başbakanı georgia meloni ve danimarkalı meslektaşı mette frederiksen, avrupa insan hakları sözleşmesi'nin (aihs) gözden geçirilmesi ve hükümetlere daha fazla yetki verilmesine yönelik belgeyi medyaya duyurdular.

dokuz ab ülkesi, göç konusunda politika değişikliklerine izin vermek için avrupa insan hakları sözleşmesi'nin (aihs) gözden geçirilmesi çağrısında bulunan bir açık mektup imzaladı.

belge, italya ve danimarka'nın öncülük ettiği bir çabanın parçası olarak perşembe günü yayınlandı. ayrıca avusturya, belçika, çekya, estonya, letonya, litvanya ve polonya liderleri tarafından da imzalandı.

suç işleyen göçmenlerin sınır dışı edilmesinin daha kolay olması gerektiğine inanan imzacılar, avrupa insan hakları mahkemesi'nin (aihm) sözleşmeye ilişkin yorumunun incelenmesi gerektiğini söyledi.

belgede, "bazı durumlarda mahkemenin sözleşmenin kapsamını orijinal niyetlerine kıyasla aşırı genişletip genişletmediğini ve böylece korunacak çıkarlar arasındaki dengeyi değiştirip değiştirmediğini değerlendirmek önemlidir," ifadesi yer aldı.

***

perşembe günü danimarkalı mevkidaşı mette frederiksen ile yaptığı basın toplantısında, italya başbakanı giorgia meloni mektubun, "bazı avrupa sözleşmeleri ve bu sözleşmelerin zamanımızın büyük sorunlarıyla başa çıkma kapasitesi hakkında, özellikle de göç sorunuyla başlayarak siyasi bir tartışma başlatmayı amaçladığını" söyledi.



euronews

*** ***


italya ve danimarka, diğer avrupa ülkeleri tarafından da imzalanmış olan açık ve cesur bir mektup yayınladılar. vatandaşlarımızı, değerlerimizi ve demokrasimizi savunma görevimiz var. bizler insan haklarını koruyan toplumların liderleriyiz, ancak avrupa insan hakları sözleşmesi çoğu zaman devletlerin yabancı suçluları sınır dışı etmelerini ya da sınırlarını korumalarını engelleyecek şekilde yorumlanıyor. biz bunu kabul edemeyiz.

işte bu nedenle hep birlikte şunları talep ediyoruz
- suç işleyen yabancı uyrukluların ne zaman sınır dışı edileceğine karar vermek için ulusal düzeyde daha fazla özerklik;
- sınır dışı edilemeyenleri kontrol etmek için daha fazla özgürlük;
- hakların sınırlarımıza karşı bir silah olarak daha fazla araçsallaştırılmaması.

hakları savunmak aynı zamanda güvenliği, yasallığı ve özgürlüğü savunmak demektir. italya bu değişimin içindedir ve öncülük etmektedir.


giorgia meloni


yanında başka sorunları da getiriyor. özellikle de kendi koyduğu kurallara, yazdığı yasalara, benimsediği geleneklere katı şekilde uyma zorunluluğu hisseden batılı gelişmiş ülkelere.

sıkıntı tam olarak yukarıdaki cümlenin içinde. "kendi koyduğun kurallara uymak." batı ülkelerinin sadece mülteci, göçmen, sığınmacı konusunda değil, başka alanlarda da elini kolunu bağlayan bir hede haline geldi "hukuk". avrupa ve kuzey amerika'da çok sayıda politikacının, sivil ve askeri bürokratın, iş insanlarının "yav şu hukukun anuğa goyayım, eskiden hukuk mu vardı?" diye düşündüğüne eminim.


21 ekim 2024

uluslararası anlaşmalar, sözleşmeler, konvansiyonlar... yok işte roma statüsü ve ucm falan... insan hakları evrensel bildirgesi, birleşmiş milletler... gereksiz şeyler bunlar zaten.
devamını gör...

23 mayıs 2025 imamoğlu'na sansür gelmesi

islam barış dinidir


...

bir yönetim sistemi olarak islam da farklı değildir. içinde kendi iflasının tohumlarını taşımaktadır.

tarih boyunca, islami yönetimin her sözde “altın çağı” kana, yozlaşmaya ve zorbalığa sahne olmuştur.

halifelikler hiçbir zaman adaletin timsali olmadılar; rakiplerini katleden, azınlıkları ezen ve toplumu katmanlaştıran hanedanlar tarafından yönetilen askeri imparatorluklar oldular.

islam eşitliği değil, hiyerarşiyi teminat altına alır.

modern demokratik ulusların üzerine inşa edildiği vatandaşlık kavramı islamda mevcut değildir.

bunun yerine sadece sınıflar vardır: müslüman-gayrimüslim, erkek-kadın, mümin-kafir.

bir müslüman bir gayrimüslimi öldürüp paçayı kurtarabilir ama roller tersine dönerse gayrimüslim ölümle yüzleşir.

kadınlar da bu sistemde sonsuza dek ikinci sınıftır çünkü islam, başlangıcından itibaren onlara üremeye hizmet etmelerinin ötesinde hiçbir zaman değer vermemiştir.

neden mi? çünkü kökleri fethe dayanan bir ideolojide sadece savaşçılar önemlidir.

islami sistem savaşçılar tarafından ve savaşçılar için tasarlanmıştır ve kadınlar asker olmadıkları için iktidardan dışlanmışlardır.

islam ütopyası bugüne kadar kadınların liderlik ettiği bir dünya tasavvur edememiştir, çünkü ideolojinin temeli kadınların bu hakkını reddetmektedir.

islami ütopya bir tezat oluşturmaktadır.

eşitlik talep eder ama kendi egemenliğini dayatır. barış getireceğini iddia eder ama savaş yoluyla yayılmayı sürdürür. adalet vaat eder ama kendi inancı dışındakilerin temel haklarını reddeder. *

bir yönetim sistemi olarak islam her zaman çökecektir çünkü hiçbir zaman gelişen, adil bir toplumu sürdürmek için tasarlanmamıştır, fethetmek ve zorla yönetmek için dizayn edilmiştir.

ve tıpkı komünizm gibi, kendi ağırlığı altında çökecektir. tek soru, çökmeden önce ne kadar yıkıma neden olacağıdır.


dan burmawi

(bkz: çiftdüşün)
(bkz: gaslighting)
devamını gör...

woke culture


sol ve islam, bu iki hareketi bir araya getiren nedir?

solun sömürgecilik/kolonyalizm dediğine islam cahiliye, islam öncesi cehalet adını veriyor. her ikisi de batı tarihinin özünde kötü olduğu ve yıkılması gerektiği konusunda ısrarcı.

sol yumuşak tiranlığı, zamirleri, konuşma kodları, “mikro saldırganlıklar” kullanıyor. islam ise sert mutlakiyetçiliği, takiyyeyi, küfür yasalarını ve islamofobiyi kullanıyor.

her ikisi de kelimeleri kontrol edebilirseniz, düşünceyi de kontrol edebileceğinizi biliyor. bu sayede gerçek öznelleşir ve hakikatler bağnazlığa dönüşür.

sol, aileyi çözerek, cinsiyet karmaşası, babasızlık, devlet ebeveynliği, sorumluluk yerine kişiselliğin putlaştırılması yoluyla silmeye çalışır.

islam aileyi ele geçirir. onu silah haline getirir. aileyi dini-politik yapının içine çeker. baba dini bir uygulayıcı haline gelir. çocuk halifelik için bir araçtır. anne davanın üreme aracıdır.

her iki sistem de bağımsız bir ahlaki otorite kaynağı olarak aileyi ortadan kaldırır.

sol, inancı etkisiz hale getirmeye, hıristiyanlığı sosyal bir kulübe dönüştürmeye, omurgasından soymaya ve ahlaki iddialarıyla “nefret” diye alay etmeye çalışır.

islam ise onu ezmek istiyor.

ancak her iki durumda da hedef aynıdır: batı hukukunun, özgürlüğünün ve vicdanının temelini oluşturan yahudi-hıristiyan temelini ortadan kaldırmak.

sol, batı'ya suçluluk, utanç ve ideolojik ele geçirme yoluyla içeriden saldırır. islam ise demografik baskı, yasal uyum ve boyun eğmeyi talep etmek için mağduriyetin kullanılması yoluyla dışarıdan saldırır.

iki yöntem. tek bir görev: batı'nın temellerini yıkmak.


dan burmawi
devamını gör...

müslüman kardeşler


fransa’da devletin hazırlattığı “müslüman kardeşler ve siyasal islam” raporu, ihvancı ağların toplumu dönüştürme stratejilerine dikkat çekiyor. rapor dinî özgürlük, güvenlik ve toplumsal kutuplaşma ekseninde sert tartışmalara yol açtı. macron’un ulusal güvenlik konseyini toplamasına neden olan bu rapor, müslümanlara yönelik dair yeni bir güvenlik paradigmasını mı işaret ediyor?

fransız istihbarat: “çok yönlü bir “ihvancılık” tehdidiyle karşı karşıyayız

raporda, “ihvancılık (fr. frérisme)” ideolojisinin fransa’daki yansıması, klasik islamcılıktan farklı olarak şiddet yerine sızma (fr. entrisme), ağ kurma ve yumuşak güç stratejileriyle ilerleyen, kademeli bir toplumsal dönüşüm hedefleyen bir yapı olarak tanımlanıyor. rapor, bu hareketi “sessiz ama derinlemesine yayılma” stratejisi olarak yorumluyor. raporun dikkat çektiği temel unsur, ihvancılık olarak adlandırılan ve “müslüman kardeşler” (ihvan el- muslimin) hareketinin fransa’da sürdürdüğü çok katmanlı bir ideolojik, toplumsal ve kurumsal varlığa işaret eden bir yapı olduğu. rapora göre bu yapı, sadece dinî alanda değil; eğitim, sivil toplum, medya, finans, kar gütmeyen hizmetler ve siyasi temsil gibi alanlarda da etkili bir şekilde çalışmakta.* rapor, bu yapının hedefinin “toplumun bütününü şeriat altında yeniden düzenlemek,” olduğunu belirtiyor.

***

fransa cumhurbaşkanı emmanuel macron, bu raporun yayınlanmasının ardından 21 mayıs 2025 tarihinde elysée sarayı’nda ulusal güvenlik konseyini topladı. bu toplantı, devletin “islamcı sızma” tehdidini ulusal bir güvenlik meselesi olarak algılaması şeklinde yorumlandı. bu toplantı, aynı zamanda, bir ilk niteliği taşıyor: savunma ve ulusal güvenlik konseyleri genellikle terör saldırıları ya da son dönemlerde ukrayna’daki savaş ile ilgili toplanıyordu. cumhurbaşkanı macron, ayrıca başbakan ve dışişleri, maliye, millî eğitim, yükseköğretim ve spor bakanları ile de bir araya geldi. élysée sarayı’dan yapılan açıklamada, “özellikle bu üç alanın (eğitim, yükseköğretim ve spor) bu aşağıdan gelen “islamcı sızma” biçiminin hedefinde olduğu” belirtildi. konsey sonunda bazıları kamuoyuna açıklanacak, bazıları ise gizli kalacak bir dizi önlem alınacağı da ifade edildi.

raporda ayrıca “müslüman kardeşler’in kuzey afrika ve orta doğu’daki etkisini kaybettiğini ama buna karşılık faaliyetlerini avrupa’da yoğunlaştırdığı” belirtiliyor: senegal ve moritanya ise istisnai olarak ihvan hareketinin güçlü olduğu ülkeler. recep tayyip erdoğan yönetimindeki türkiye de bir diğer “istisna” ve “müslüman kardeşler’in orta doğu’daki merkez üssü” olarak tarif ediliyor. rapora göre türkiye, hükûmeti emmanuel macron’un 2020’de “islamcı bölücülük” üzerine yaptığı konuşmanın ardından fransız ürünlerinin boykot edilmesi gibi kampanyaların “üssü” hâline geldi: “türkiye müslüman kardeşler’in avrupa koluna vazgeçilmez lojistik ve mali destek sağlıyor.” *

rapor ihvan hareketinim “avrupa’da sağlam ulusal tabanları” olduğu düşünüldüğünde diğer avrupa ülkelerinin sert tutum almamasının şaşırtıcı olduğu yorumunu yapıyor. örneğin belçika, “birbirine sıkı sıkıya bağlı dernek ve örgütler ağı” ile “ihvan hareketinin avrupa’daki kavşak noktası” olarak tanımlanıyor. kuzey avrupa ise (hollanda, danimarka ve isveç) “ihvan hareketinin yerleştiği daha küçük ama gerçek bir alan” olarak tanımlanıyor.


kaynak


rapor ayrıca bu grupların ayrımcılık ve islamofobi karşıtı dili kamuflaj olarak kullandıklarını, örneğin “özgürlük başörtüsündedir” gibi sloganlar altında etki kampanyaları başlatırken, nihayetinde katı bir ideolojik gündeme hizmet ettiklerini iddia ediyor. insan hakları söyleminin bu şekilde silah olarak kullanılması, müslümanları eşit vatandaşlar olarak güçlendirmek için değil, eleştirinin tabu olduğu ve politikanın dini bağnazlık tarafından dikte edildiği ideolojik yasak bölgeler yaratmak içindir.


kaynak
devamını gör...

doğurganlık sorunu ile ekonominin hiç alakası yok

şeriat

(bkz: oğuz murat aci'nin eşinin şikayetini geri çekmesi)
zehra kınık'ın aileye para teklif etmesi: #3519938

"kınık ailesi, fatma zehra kınık’ın ölümüne neden olduğu batın barlasçeki’nin ailesine yine “kan parası” teklif etti

barlasçeki’nin annesi hasret doğan teklifi reddetti ve “bu davadan asla vazgeçmeyeceğim. kerem kınık, kızın dört duvar arasına girecek” dedi"

link

aslında türkiye'de fiili olarak kısmen uygulanmaktadır. minnoş yürekli saf pek çok insan "yav ama neden böyle davranıyorsunuz, neden öyle yapıyorsunuz, neden kötüsünüz, neden insanların hakkına girip hakkını yiyorsunuz?" diye sorduğu her durumda muhatapları islama uygun davranmaktalar.

bazı suçları işleyenlerin neden cezasız kaldığını, bazı suçsuzların neden suç işlemediği halde cezalandırıldığını da anlamlandıramıyor insanlar. olan bitenler kağıt üzerindeki sözde laik hukuka değil islama uygun.

yaşadığınız adaletsizliğin adı şeriattır, islamdır. "daha adil bir dünya mümkün" derken bunu kastediyorlar.
devamını gör...

bodrum'da 2500 liralık lahmacun yemek

türkiye'nin kağıt üzerinde, resmen, coğrafi açıdan bir ege ve akdeniz ülkesi olmasına rağmen fiili ve kültürel açıdan öyle olmadığı artık açık şekilde ortada. bunun nasıl sonuçlanacağını da gelecekte görecek insanlar.
devamını gör...

yunanca şarkılar



mikis theodorakis/maria farantouri - to gelasto paidi

devamını gör...

zina

suriye'de, lübnan'da, kuzey afrika'da özellikle de cezayir'de kadın ismi olarak kullanıldığına şahit olabilirsiniz. zina kelimesi kenan arapçasında (suriye-lübnan) türkçedeki zina anlamına gelmez. kadın adıdır. anlamı, ceylan gibi ürkek, sadık, güzel ve hoş kadındır. aşağı yukarı orta doğulu erkeğin arzuladığı klasik ev kadını olmaya adaydır.

lübnan:



suriye-lübnan:



türkçedeki zeynep gibi bir karşılığı olduğunu söylemek mümkün değil, çünkü arapçada fazla kullanılmaz.
devamını gör...

yunanistan


yunan basını | pentapostagma:

- hindistan-türkiye çarpışma rotasında! yunanistan için kaçırılmaması gereken bir fırsat...

- atina, yeni delhi'ye "ege adalarında üs kurun" önerisi iletmelidir.

- türkiye ile rekabetimizde çok güçlü bir aktörü oyuna sokabiliriz.

- hindistan'ın buraya gelmesi halinde dengeler tamamen değişir.


link
orijinal kaynak

gelecekte ihtiyaç duyacakları kaynakların bir kısmını hindistan'dan başka bir kısmını da israel'den karşılayabilirler. abd'de de söz sahibi olmalarını ortak çıkar ve amaçlar için kullanacaklardır, orası kesin.
devamını gör...

avrupanın israil'i yaptırım ve boykot listesine alması

kendi müslümanlarıyla çok fazla sıkıntı yaşayan ülkeler ateşle oynuyorlar.

(bkz: 22 mart 2024 moskova terör saldırısı)

ingiltere denen şeytan, katar ve türkiye vekillerinin hiçbir şey yapamadığını görünce vitesi arttırdı.** olan biten her şey aslında (iran ve vekilleri hariç) abd-israel ile ingiltere fransa arasında geçiyor. diğer herkes ya bunların vekil gücü ya kenar süsü ya da ne yaptığının farkında olmayan işgüzarlar. çin ve rusya bile bu kadar ilgilenmiyorlar gelişmelerle.

binyamin netanyahu: #3112305
amerika birleşik devletleri: #3513610

ingilizler ve fransızlar orta doğu'daki devirlerinin kapandığını ne zaman kabul edecekler merak konusu.
devamını gör...

israil

batı şeria'daki cenin kentini ziyaret eden bazı avrupalı diplomatlara karşı uyarı ateşi açılması yüzünden türkiye medyası ve sosyal medyasında çok çirkin ifadeler yer alıyor. somut ve nesnel gerçeklerle ilgisi yok bu zırvaların.

bu ziyaretten bağımsız olarak, benzer amaçlı tüm ziyaretlerde o ziyarette yer alan herkes olması gerektiği gibi bilgilendirilir. sıkıntılı ve uygunsuz olan yerlerin ziyaret edilmemesi gerektiği kendilerine açıkça anlatılır. bunun nedenleri de neredeyse tamamen açıkça söylenir kendilerine. öncelik o insanların hayatıdır elbette. bir terör örgütü tarafından kaçırılıp rehin alınmak istemezsiniz. öldürülmeyi ya da yaralanmayı da istemezsiniz. ancak bu kibirli ve her şeyi bildiğini zanneden batılıların çoğu, ayak bastıkları ve hakkında hiçbir şey bilmedikleri toprakları kendi ülkeleri gibi zannedip bildiklerini okumaya çalışırlar.

o diplomatlardan en az birisi hamas ya da diğer terör örgütlerinden biri tarafından kaçırılsa ve yerin altında ya da başka bir yerde rehin olarak tutulsa o örgütün yapacağı şey, işlediği suç ve aldığı ceza sabit olan teröristlerden yüzlercesinin serbest bırakılmasını talep etmek olacak. o süreçte rehin alınan kişilerin ülkeleri ile israel'in arası bozulacak, bunlar avrupalı ise hem ab hem de nato yetkilileri bik bik ötüp boş yapacaklar, sanki kendini tüm uyarılara rağmen tehlikeye atan kendi vatandaşları değilmiş gibi... israel ya rehineleri kurtarmak için çok fazla risk içeren bir operasyon yapacak ya da talepleri kabul edecek ve belki de binden fazla hükümlü teröristi serbest bırakılacak. sonra o pislikler yine suçsuz-günahsız insanları katledecekler. sonrasında da onlar ve aynı kanı taşayan aile üyeleri öldürülecek. batılılar yine sadece israel'i suçlayacak.

peki herkese ahlak sinyalleyen ve bik bik öten batılılar nasıl bir bedel ödeyecek? hiçbir şey. batılılar mümkünse buralara, orta doğu'ya pek gelmesinler. sadece askerleri değil sivilleri de sıkıntı yaratıyor.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim