felsefecilerin zırt pırt toplanıp kant konuşması

bu bizim felsefecilerden bi bok olmaz. zırt pırt toplanırlar kendileri çalarlar, kendileri oynarlar. halktan gelen bir kişi bile olmaz. halkla alakaları yok çünkü. ama sorsan felsefe halka inmediği ve indirilemediği için düşünce donuk kalıyor ve ilerlemiyor derler.

la tarraam abuk subuk meseleleri bile kant'a bağlayıp duruyorsunuz. kim silker kant'ı bu memlekette. adam gibi mevzulara girsenize.

yeterince felsefeci olmamalarından kaynaklıdır. 2-3 metin okuyup sürekli onlar üstüne dönmekle, gerçekten felsefeye bütünüyle hakim olmak arasında fark vardır. bu iki tip insan grubu birbirlerinden kolayca ayrışırlar.

bi antik yunan fetişi bi ortaçağ fetişi. hiç şaşmaz.

çağdaş dönem analitik felsefe konuşan yok. nadiren. bi öncül felsefe dergisi yazarları var.

çay sevmiyorlarsa kant sevebilirler ne var bunda?

siyaset felsefesi yapmaktan ona sıra gelmedi.

akademik çerçevede edebiyat çalışmalarına da birçoğumuz uzağız ama genellikle insanlar felsefecilerin durumuna daha fazla kıl oluyor.

bazı konular üzerine yapılan sohbetleri anlamak için bile en azından belli bir kültüre, birikime sahip olmak gerekir. her konuşma, ele alınan her mesele bizi ilgilendirmek ya da bizleri hesaba katmak zorunda değil.

kaldı ki kant üzerine yazılmış herkesin anlayabileceği güzel kitaplar var.

ingilizce öğrenmek bile seviye tespiti gerektirir.
niye ileri seviye ingilizce kursuna gitmiyorsun?

her alan için geçerli olan bir olgu konu felsefe olunca rahatsızlık yaratıyor.