1.
kadın ve erkek kişilerin ilişkilerde birbirlerine yaklaşım şekilleri ve isteklerinin değişkenlik gösterdiği çoğunluk tarafından kabul edilmiş bir gerçektir. bu istek ve yaklasim seklini en açık ve aşikâr olarak görebildiğimiz yer olan film sektoru uzun bir dönem yalnızca male gaze dediğimiz, yani erkek kişi bakış açısından yönetilmiştir. bu bakış açısı çoğunlukla erkek karakterin başrol olduğu filmlerde bize yalnızca karakterin gücünü, ne kadar başarılı oldugunu, başroldeki kadın karakteri kurtarması gerektiğini vs aşıladı.
daha sonra bir film "teorisyeni" olan laura mulvey, bu male gaze yöntemine karşılık olarak female gaze yöntemini ortaya attı. female gaze ise daha çok karakterlerin iç dünyalarını yansıtmaktan yana olan, daha duygusal, seyirciyle birebir ilişki kurmaya yönelik çekim yapmayı savunan bir görüştür. film ve sanat sektörünün ardından bu bakış açısı olayı günlük moda, iş gücü,ilişkiler vs gibi olaylara da taşınmıştır .
örnek; marvel gibi büyük bir yapımın sunduğu süper kahraman filmlerinin daha çok erkeksi olduğunun savunulması, karakterlerin daha çok güç ,kuvvet ve savaşmaya yönelik olmasıdır. savaş anında bile kadınların bikini ve şortlu olmalari, evlerinde oturup süper kahramanlarınin onları kurtarmalarini beklemeleri bir male gaze ürünüdür. öte yandan female gaze ile çekilen filmlerde ise karakterlerin genellikle duygu durumlarinin açıkça yansıtılması, savaş veya güç olmaksızın insan ilişkilerinin merkeze konulması daha yaygındır.
(p.s: feminizmle ilgisi yoktur ve kişisel bir yorumdur)
daha sonra bir film "teorisyeni" olan laura mulvey, bu male gaze yöntemine karşılık olarak female gaze yöntemini ortaya attı. female gaze ise daha çok karakterlerin iç dünyalarını yansıtmaktan yana olan, daha duygusal, seyirciyle birebir ilişki kurmaya yönelik çekim yapmayı savunan bir görüştür. film ve sanat sektörünün ardından bu bakış açısı olayı günlük moda, iş gücü,ilişkiler vs gibi olaylara da taşınmıştır .
örnek; marvel gibi büyük bir yapımın sunduğu süper kahraman filmlerinin daha çok erkeksi olduğunun savunulması, karakterlerin daha çok güç ,kuvvet ve savaşmaya yönelik olmasıdır. savaş anında bile kadınların bikini ve şortlu olmalari, evlerinde oturup süper kahramanlarınin onları kurtarmalarini beklemeleri bir male gaze ürünüdür. öte yandan female gaze ile çekilen filmlerde ise karakterlerin genellikle duygu durumlarinin açıkça yansıtılması, savaş veya güç olmaksızın insan ilişkilerinin merkeze konulması daha yaygındır.
(p.s: feminizmle ilgisi yoktur ve kişisel bir yorumdur)
devamını gör...