feministlerin kendi ayağına sıktığı mantık hatasıdır.

feminizm akımı giderek sosyalist/marksist çizgiden beslenmeye başladı. marksizm materyalist temelli bir ideoloji ve evrimi tamamen benimsiyor.

bugünkü feministler ne istiyor? erkekler kadınlardan birçok alanda daha önde, durumu eşitleyelim.
evrim ne diyor? canlılar zamanla çeşitli mutasyonlarla - adaptasyonlarla değişir - evrimleşir.

eğer erkek bugün daha maskülen ve güçlü ise,
doğa şartlarına daha iyi uyum sağlıyorsa,
hayatta kalmaya daha yatkınsa,
analitik zekası daha iyiyse,
ayda bir kere bir haftalığına iptal olmuyorsa,

demektir ki evrimsel süreçte erkek birşeyleri doğru yapmıştır ve öne geçmiştir. belki o sırada kadınlar mağarada dedikoduyla meşguldü, belki erkeğin avladığı hayvana "ayy kokuyo buuu" diyip surat ekşitiyordu, belki triplere girip mabadını dönüp yatıyorlardı. böylelikle geri kaldılar.

işte burada feministlerin mantık hatası ve ikiyüzlülüğü ortaya çıkıyor. inandıkları evrimsel süreci beğenmeyip, yapay olarak müdahalelerle değiştirmeye çalışıyorlar.

neden milyonlarca yıldır yapamadıklarını medya ve lobi destekleriyle yapmaya çalışıyorlar tartışma konusu.
devamını gör...
dönemin şartları gereği erkek avlanırken kadın mağarayla, çocuklarla uğraşan bir cinsti. bunların temel nedenlerinden bazıları; kas gücü, farklı yetiler, doğuran cins ya da içsel dürtüler gibi şeylere bağlanabilir. zannediyorum ki sahiplenme dürtüsünü keşfeden ilk insan da, cinsel ilişkiye girdiği eşinden doğan çocuğu kendisine benzetmesiyle birlikte keşfetti. haliyle eşini de sahiplenip onlara karşı bir sorumluluk hissetti. fakat o zamanlarda kimsenin aklına zannetmiyorum ki kadın-erkek eşit olmalıdır, faruk bugün ben avlanacağım sen mağaraya göz kulak ol demek gelmemiştir. çünkü ihtiyaç olarak görülmemiştir bu. herhangi bir iyi niyet ya da kötü niyet arandığını da sanmıyorum.

fakat insan gelişimi bu zamandaki formuna, mevcut forma evrildikçe, akıl kapasitesi ya da algısı değiştikçe şartlar da değişmiştir. kolektif ve bireysel örgütlenmeler, ideolojiler ya da fikir ayrılıkları da döneme göre değişiklikler göstermiştir. feminizm, kadın-erkek eşitliği, sınıf eşitliği ya da sadece eşitlik -adına ne derseniz deyin- bu şekilde türetilmiş ve geliştirilmiştir.

fakat kolektif bilincin feministleri akıl almaz yerlere sürüklediği göz ardı edilemez bir gerçektir. kendini feminist olarak tanımlayanların bireysel olarak kendilerine sorması gereken ''ben neyi savunuyordum ve kolektif bir beyin olarak neyi savunuyoruz?'' olmalıdır. aradaki farkın anlaşılması son derece önemlidir.

kapitalist bir düzene geçilmesiyle birlikte, kadınların da üretime katılmaları mümkün oldu. fakat bu aile temellerinin sarsıldığı ya da yıkıldığı anlamına gelmemelidir. kapitalizm kadınların özgürleşmesi ya da kurtuluşuyla ilgilenmez çünkü. sadece ekonomik olarak bağımsız olmalarını sağlayabilir. en temel eşitsizlik olarak görülen sınıf eşitsizliğinin ortadan kalkması gerekir ki sınıf eşitsizliğini ortadan kaldırmak da kapitalist bir düzen içerisinde ne kadar mümkün bunu bir düşünmek gerekir. en azından sosyalist feminizmin görüşü bu sınıf kavramını ortadan kaldırınca eşitsizliğin çözülebileceği yönündedir.
aç ile tokun, mülk sahibi ile mülksüzün, siyah ile beyazın ya da burjuva ile işçinin arasındaki eşitsizlik ortadan kalkmadığı sürece, hem kadınların erkeklerle hem de tüm kadınların birbirleriyle eşitliğinden bahsetmek pek mümkün olacakmış gibi görünmüyor. çelişki de zaten tam olarak bu.
devamını gör...
bireysel bazda sağlıklı temellere oturtulamamış fikrin kolektif bir düşünceye körü körüne bağlanılması sonucu tezahür etmiş hatadır. fakat rasyonelize edildiği için de kimse karşı çıkmamıştır. ülkece kandırılmayı seviyor olabiliriz.
devamını gör...
o kadar da inanılmaz olmayan.
devamını gör...
feminizm kadın erkek eşitliğini savunur. kadını yüceltmek, erkeklere saldırmak gibi bir amacı yoktur. dolayısıyla asıl mantıksız olan bazı feministlerin yanlış davranışı tamamen feminizm'in üstüne yıkmaktır. üstelik artık ilkel değil modern bir dünyada yaşıyoruz. yani ilkel dayanaklarınızın bir manası kalmadı ne yazık ki. bir de rica ederim regl hakkında biraz bilgilenin. çünkü regl denilen şey her kadının 1 hafta boyunca hiçbir şey yapamayacak duruma gelmesine sebep olmuyor. eğer çok istiyorsanız toplumdan uzakta avcılık ve toplayıcılık yaparak ilkel bir yaşam sürebilirsiniz. böylece fikirleriniz ile toplumu zehirlememiş olursunuz. sizin de işinize gelir bizim de.
devamını gör...
eşitlik kavramının yanlış anlaşılması, aslında adalet arayanların eşitliği savunması.
devamını gör...
biz bunları konuştuk.


bazı insanlar feminizmi 'erkekler ölsün yaşasın kadınlar' mantığında destekliyorlar halbuki sırf kadın olduğu için işe alınmayan bir kadın ya da sırf kadın olduğu için işinde yükselen kadın da feminizmin mantığına ters.

#673367
devamını gör...
bütün izm ve istlere karşıyım.
devamını gör...
evrim, evrim diyip günümüzde hala sosyolojik ve psikolojik faktörleri ekarte etmeye çalışanların bulduğu mantık hatasıdır. yine olayı evrime, biyolojiye indirgeyen arkadaşları da koltuk altı, genitali ve bacakları kıllı kadınlardan hoşlanmaya davet ediyorum.
devamını gör...
regl olunca iptal olmak yazısını görünce okumayı bıraktım. kadınlar regl olunca iptal olmuyor. gören de regl olunca bayılıp regl bitince uyanıyoruz falan sanacak. kadın meslektaşlarınız ayın 5-7-10 gününde tatil mi yapıyor yoksa işe gelip sizinle aynı işi -hatta bazen mansplaininglerinize, tacizlerinize, mobbinglerinize rağmen sizin yaptığınız işten daha iyisini- mi yapıyor? o zaman regl ağrısı ve duygusal hezeyanlar içinde erkek baskısına da katlanarak çalışan bir canlıya evrimsel süreçte erkekten geri kalmış denebilir mi? çok erkekçe bir tutum. kadınların iş hayatına katılmaya başlaması, iyi işler çıkarması, erkek zulmüne ses çıkarması birtakım erkekleri rahatsız etmeye başlamış, erkil zihinlerde mümkün bir durum. ama biz varız, aklınızın alacağı ya da alamayacağı her yerde. isteyen ağlayarak günlüğüne yazabilir.
devamını gör...
cinsiyetçiliğe hayır derken cinsiyetini babanın veya erkeklerden gelen hücrenin seçtiğini unutmak.

senin var oluşun bile ona bağlıyken, onu hangi kafayla yok edebilirsin ki?
devamını gör...
feminizm, kendi içinde birçok nüans barındıran bir bakış. öyle ki, kimi nüanslar arası karşıtlık, tıpkı dinde olduğu gibi bir ötekini adeta düşman ilan edecek boyutta. keza feminizm karşıtlarındaki yaklaşımlar da öyle..
din benzetmesini bilinçli kullandım.
özetle, temel feminist çıkış: yok/değersiz veya ikincil sayılan kadıninsanın, insan sayılması çıkışıdır. ancak bu çıkış, egemen olan erkeğin, sanki tek suçlu bir 'tanrı'ya dönüştürülmesi, erkektanrıya karşı bir savaş ve tanrı cinsiyetinin 'değiştirilmesi' talebine, yani kadın insan değil, tanrıkadın talebine evrilmesi yanlışına dönüştürüldü kimilerince. erkek ya da kadının, cinsiyet gözetmeksizin eşitlenmesi, insan sayılmasıdır asıl olan. savaş, kadınla erkek arasında değil, kadını yok ve değersiz sayanlarla, saymayanlar arasındadır. bu hedefi şaşıran her bakış yanılgıdır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"feminizmdeki inanılmaz mantık hatası" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim