filistin savunucusu vs israil savunucusu

gündemden izlenme nasıl kasılır adlı video, şaka bir yana adamlar prodüksüyon falan uğraşmış helal olsun valla.

her iki tarafında savunulacak hiçbir tarafı yok. her iki tarafta umarım yok olur.

filistin savunucusu hümanizm adı altında ümmetçilik yapar, hümanizmle alakası yoktur işine geleni duyuyordur.

israil savunucusu israil'i savunmaz, ucu bize dokunmasın gerisi şeyimde değil modundadır. en azından yapmacık insancıllık yapmaz, dürüsttür. kendi çıkarlarını düşünür.

filistin savunucusu konu filistin olunca hümanizm duyarı kasar. ancak doğu türkistan ya da başka bir yerdeki masumlar için sesini çıkarmaz. israil savunucusu ise vurdumduymaz ve yeri geldiğinde fanatik olur. açıkçası ikisinden de tiksinirim. ama filistin savunucusu çomarlardan yaptıkları iq'suz protestolar için daha çok tiksinirim.

filistin'i savunanlar içinde birçok farklı grubun olduğu aşikar. komünistler de, dindarlar da, küreselciler ve en nihayetinde insanlar. bu savaştan faydalanan birçok kişi var, fakat bu soykırıma sessiz kalmak isteyemeyen tarihe, sessizce seyredenler olarak geçmek istemeyen ciddi bir kitle de var. kaçıncı yüzyıldayız değil mi, soykırım gibi ciddi ve vahşi bir olay yaşanıyor ve bunu sindirebiliyoruz, çoğumuz sindirebilecek psikolojideyiz. fight clubta bir diyalog vardı "bizler, tarihin ortanca çocuklarıyız. bir amacımız ya da yerimiz yok, ne büyük savaşı yaşadık ne de büyük buhranı. bizim savaşımız ruhani bir savaş, en büyük buhranımız; hayatlarımız." diye. kitabın ortasındayız doğru, savaşı biz yaşamıyoruz ve savaşın bile kendi içinde bir adabı olduğunu öğrendik, ben yeni öğrendim bunu. "savaş suçu" diye bir şey. hedef alınmaması gereken insanlar, mekanlar ve yerler ,kullanılmaması gereken silahlar varmış meselâ, ne acayip! her iki tarafın da savaş için eşit olması gerekiyor diyebiliyoruz ve bırakın birileri özgürlüğü için savaşsın çünkü savaşmasa da ölecek zaten. filistinin israile borcu olduğunu düşünmüyorum, israile borcu olanlar zaten şu an mühimmat deposu görevini görüyor. saplantılı bir ideoloji üzerinden kan gövdeyi götürüyor, bir gün bize de kırpılacak gözler için sinmek, en stratejik hareket diyoruz. şunu iyi anlamak gerekiyor ki, kendi hakkına kendinin dahi şahitlik edemeyeceği bir sistemde bocalayıp duruyoruz çünkü neyin doğru neyin yanlış olduğuna siz değil sistem karar verir ve bunu akıl değil menfaat belirler.

hak-batıl savunuculuğu gibi bir şey. bir yerde mazlum, evi, ülkesi, çocukları bombalanan, ülkesini canı pahasına savunan insanlar. bir tarafta bebek katilleri.
tarafını seç.

kaldı ki bu zulümleri müslüman bir ülke müslüman olmayan bir ülkeye yapsaydı ben haksızlığa, zulüme uğrayan taraftan olurdum. insan olmak bunu gerektirir.

filistini savunanların tarafında olduğum için diğer tarafın kıyaslamalarını esasen pek de umursamıyorum. ay aman savaş çok kötü çocuklar ölmesin boyutunda birşey değil. işin temeline bakıldığında sadece filistin'i de savunmuyoruz, emperyalizme karşı dünya halklarının varlığını ve haklarını savunuyoruz.

israil'e filistin'e yaptığı bombardımandan dolayı asla savunmam tam tersine kınarım çoluk çocuk kadın bebek ayrımı yapmadığı için, ancak bu durumdan bir ders çıkarılması gerektiğine inanıyorum, �slam ülkeleri eğer amerika gibi ülkelerin bu coğrafyaları karışmasını istemiyorsa onlara karşı çıkabilecek güce ulaşmaları gerekir bunun içinde eğitime teknolojiye sanayiye önem vermeleri ve atılım hamleleriyle onlarla eş değer politik ekonomik ve askeri güce ulaşmaları gerekir, karanlığa bin küfür etmektense tek bir mum yakmak daha iyidir daha ne diyebilirim ki

ahmet telli benim yerime yanıtlamış:
"hangi dağ efkarlıysa ordayız,
perişan edilen her şey bizimdir.
yağmur oluyoruz hangi ırmak
kurusa,
gülüşümüz çocuk,
adımız eşkiyaya çıkmıştır bizim."

ayılar, ayıoğluayılar gibi yahudi terör örgütü'nü mü savunacağım yani. elbette filistin halkının yanında olacağım.

filistin'in değil hayatını bir açık hava hapishanesinde, baskı, zulüm ve insanlık dışı muamele ile geçiren filistin halkını savunuyorum. herhangi bir din ile kendini tanımlayan ve bunun uğrunda birilerini öldürmekten, işkence etmekten, hayatına müdahale etmekten çekinmeyen herhangi bir oluşumunda cehenneme kadar (artık hangi cehenneme inanıyorlarsa) yolu var.

israil'i değil yaşadığı acıları bir başkası yaşamasın diye çabalarken öznesi olmak istemediği bir savaşın ortasında kalan israillileri savunuyorum. soykırımın ne demek olduğunu bilip bunu bir başkasına yapmamak için direnin israillilerin yanındayım. çoluk çocuk demeden insanları öldüren israillilerin de yukarıda adı geçen diğer kankalarıyla birlikte cehenneme gitmelerini diliyorum.

hümanist lafını siz çıkardınız biz hep mazlumun yanındaydık. israil denen devletin eziyeti dün başlamadı. herkesin yardımına koşarız evelallah, sizi de doğu türkistana kadar kovalarım.

bütün filistin savunucuları aslında içten içe israili destekledikleri için doğrusunun "israil savunucusu vs israil savunucusu" olması gereken başlık.
ayasofya önünde filistine destek için(!) oturma eylemi yapanlara bir bakıyorsun, birinin kardeşi israile çelik satıyor, birinin kocası küresel silah sanayi ayakçısı, birinin babası ülkede yönetici ama kör-sağır-dilsizi oynuyor. ne yaptın savaşı durdurmak için? kahve bastık, kola döktük, betona oturduk.

arkasında avrupa ve amerika varken kimi �slam ülkesi bile onu boykot dahi etmezken savunmaya ihtiyacı mı var dediğim başlık öte yandan filistin'in eğitime ekonomiye teknolojiye önem verip bir an önce ülkesini kalkındırması gerekiyor yoksa her dönem birkaç yılda bir umarım olmaz ama bu yaşananların tekrarlanması kesin gibi gözüküyor, rakibinle baş etmek için onun kadar güçlü olmalısın karanlığa 1000 küfür etmektense bir mum yakmak daha iyidir

bildiğinizi düşünüyorum ki, bir açık hava toplama kampında gelişmiş bir toplum inşaa edilemez. eğitime, ekonomiye ve teknolojiye önem verip ülkesini kalkındırmak dediğimiz şey, insanların yiyecekleri yemeğin kalorisine kadar hesabını yapan bir koloni devletinin ablukası varken gerçekleşemez. filistin savaş öncesi de zorluklar çekiyordu. bu koşullarda yaşayan insanlara, liberal demokrasi inşa et demek, bir kuru ekmeğe muhtaç birisine git şirket kur demekle aynı şeydir. filisin'in israil'i yenmesi için büyük bir ayaklanma ve küresel çapta desteğe ihtiyacı var. ve zaten görmüşsünüzdür ki, hiçbir büyük devlet lideri, filistinlilerin fiziksel olarak yanında değil.


"filistin savunucusu" diye küçük düşürmeler ancak düşürmeye çalışanın ahmaklığını gösterir. sizin muhattaplarınız bu mesele konusunda ciddi olmayabilirler. ama bu mesele, dalga geçen dillerinizi yakacak kadar ciddi bir mesele. az ahlaklı olun.

israil diye devlet yok ki onun savunucusu olalım. müslüman devletler arasına özellikle yerleştirilmiş piç bir terör teşkilatı var. bu teröristler sırf gücü ele geçirdi diye verdiği sadakamsı haklara filisitin halkı da asla boyun eğmeyecektir. insan öldüğünde ölü olduğunu anlamazmış aynı şey ahmaklık içinde geçerlidir sözü geldi aklıma. hitler'in ölmediğini hala yaşadığını tüm fiiliyatıyla ispat etmiş netanyahu ve köpeklerini savunanlar da zaten ahmak olduklarını hiçbir zaman anlayamazlar.