film senaryosu yazmak vs kitap çıkartmak

ben kitap yazmak isterdim. film senaryosu yazacak olsam türkiye'de fantastik film türü yapılmaz.

elmayla mangoyu kıyaslamak tadında bir versus.

kitap çıkaralı yaklaşık 5 yıl oldu, bir yandan dizi senaryosu da yazıyorum bitirebilirsem tabii ki. ikisinin de hazzı başka açıkçası. fakat diziye dair çok daha önem vere vere yazıyorum. mümkün oldukça ortaya özgün bir eser çıkarmak istiyorum, bu da beni daha fazla yoruyor.

ikiside güzel ama birisinin izleyiciye sunacağı karakter ve ortam belli, kitaptada belli ama okuyucunun zihninde oluşuyor yani her okuyucu, tasvir edilen karakter ve ortamları, hatta olayları bile kendi zihnindeki şekilde canlandırıyor.

ikisi de ciddi bir kurgu çalışması gerektirir ama senaryo bildiğin matematik algoritması gibi profesyonel bir iştir. günümüzde tek kişinin senaryo yazması söz konusu değildir ekip çalışması şarttır. ama senaryo temel öyküsü tek kişi tarafından yazılabilir. elbette. sırrı da vereyim: öykü ve anlatımda samimiyet. nerden mi biliyom? işkembeden kübraya atladım işte.

sabırlı, meraklı, gerçekleri yazan, iyi bir hayal gücüne sahip olan, iyi gözlemci olan, çok okuyan ve çok seyreden, yazacağı konu hakkında bilgi sahibi olan, yazarken tarafsız (tüm karakter ve olaylar için) olabilen herkesin

sürekli pratik yaparak, hergün üzerinde çalılarak ve düzenli bir zaman ayırarak yapabileceği iki kalıcı etkinlik.

yazarken; "derin ne?" sorusuna cevap olan bir konu düzleminde, "böyle olsa / böyle oldu / böyle oluyor" kurgusunda olan hikayeyi; önermesiyle, çatışmasıyla, amacıyla ve ters köşesiyle (ters köşe ekstra güzellik gibidir) yazarsa tamamlanmış olacaktır.

ama ne yazık ki; yazmaktan sonra başlıyor asıl meşakkat... değerini bilen yayın evi ya da yapımcıya ulaşabilmek zor.

ikisi de aslında. hem film senaryosu yazarken , hem de kitap çıkartırken sevişmiş biri olarak ikisi de çok güzel , çok özel şeyler diyor , konuyu burada kapatıyorum.