izlediğim en güzel türk filmlerinden biri olan ferhan şensoy üstadın yazıp mert baykal’ın yönettiği pardon filminde geçen bir sözdür.

bu filmi izledikten sonra dağarcığıma kattığım ve imkan oldukça kullandığım -takdir edersiniz ki her zaman böyle afili ifadeler kullanacak imkan olmuyor- bir kullanımdır.

sigara içenlerin en iyi bildiği şeylerden bir tanesi de sigaranın tüm o zararlarına rağmen vazgeçilmez olmasıdır. yemek sonrası keyif için yakılan sigaradan bahsetmiyorum. o tamamen konu dışı.

ben insanın kendini en kötü hissettiği zamanlar sarıldığı vefalı arkadaş olarak sigaradan bahsediyorum.

bazı dertler vardır ki onlar filtrelidir. yani o dertlerle baş edebilmek için paketin içinden nazikçe bir sigara çekmek, sigarayı önce parmaklarının arasında hissetmek, sonra büyük bir ihtimamla dudakların arasına yerleştirmek, tam yanacağı zamana kadar ucunu ateşlemek - ne daha az ne daha çok- sonra da ilk nefesi alıp uzaklara dalıp derin derin düşünmek gerekir.

daha sonra da o ilk dumanı içindeki derdi uzaklara gönderir gibi salmak icabet eder ciğerlerden.

umarım hiç kimse filtreli dertlere gark olmaz.

smoking kills everything inside. ıt may be good or evil depending on what you have deep in you.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"filtreli dertlere gark olmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim