final haftası

final haftamdayım. bir yandan proje yazıyorum bir yandan ders çalışıyorum. ne kadar yorgun olduğumu ve bittiğimi anlayın artık. neyse geçen gece uyuyorum, erkek arkadaşım da bir şeyler izliyor yanımda, ben başlamışım kafamı oynatmaya. çocuk kriz geçiriyorum sanıp korkmuş, ben konuşmaya başlamışım boyun egzersizleri yapıyorum diye. ftr bana kafayı yedirdi. bittim arkadaşlar.
ama sabah çok gülmüştüm ahaha.

bütün enerjim bitti artık kolumu kaldıracak halde değilim. onu geçtim sadece oldu fiziksel güç de değil ruhen ve beyin olarak da bitiğim.

lan ne güzel hafta ya. müthiş hafta.

yavruların vizesi finali olunca bi kafa dinliyoruz yemin ederim. meydan +40 akşamcı tayfaya bir de sabah şekeri, çoluklu çocuklu teyzelere kalıyor. biz de arada kaynıyoruz işte. oh valla ihtiyar feysbuku gibi sakin ve her an ölebilir bi ortam, huzur vallah.

üniversite hayatım boyunca zehir gibi geçen haftalar. çünkü dört yılda verdiğim bir ingilizce matematik dersim vardı. her sene final haftasında acaba o gün bugün mü diye heyecanlanırdım. şükür son sene geçtim. hatta notlar açıklanınca ağlamıştım. asla mutluluktan değil, sinirden.

ho aşko

nedense final haftasında hep en kötü şeyler olur insanın hayatında. aşk acısı çeker, arkadaşlarıyla da arası bozulur ve bilumum dert tasa hasıl olur.

yazın yediğin hurmaların tahsilatının yapılacağı haftadır. mafya topuğuna sıksa daha iyi ...

10 sene sonra bu güne bakıp "ulan şimdiki kafam olsa... yok yok yine kalırdım ben" diyeceğim, bir sömestr içinde gerçekleşen ikinci ve son sınav olma niteliğini taşıyan testlerin gerçekleştiği hafta.

minimum puanı alamazsanız fairplay kuralları gereğince bütler (bkz: büt) haftasına kalır, kafayı tozutursunuz.

genellikle benim kısmetlerin çıktığı hafta. hayat bana ne demeye çalışıyo?

online diye haftalardır derslere girmeyip yığılan videoları izlemen gerektiğini anladığın hafta =(