fizikten mistisizm üretmek

#2882423

fiziğin ve matematiğin soruları benim rasyonel aklımla günlük hayatın devam etmesi için gerekli şeyleri bana verir. ben de eyvallah fizikçim sağ olasın var olasın der ve geçerim.

nedir onlar? yani fizik ne der? evren durağan, mekanik, yasalı , asla başkaları tarafından yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermeyen bir fizik ve matematik dille ifade edilen bir olgudur der. ne yapar yani? evreni açıklar. buna itiraz var mı? nöö! niye itiraz olsun ki? o sadece açıklıyor. açıklamak ve anlamak aynı şey değil. fizik bu işlerden anlamaz.

ha eskisi gibi her şeyin felsefenin içinde olduğu bir fizik olsa idi o zaman eyvallah. yani aristoteles gibi doğa fizikçileri olsa idi olurdu belki . hem açıklar hem de anlamlandırırdı bunları ama şu an fizik bize sadece neyin neye yaradığını söylüyor. yani a noktası ve b noktası arasındaki ilişkiyi açıklıyor.

peki insan aklı bu kadarla yetinir mi? asla yetinmez. kant'ın ve aristoteles'in dediği dediği gibi akıl doğal olarak anlamak yani anlamlandırmak ister ve aklın tüm karanlık sorularına da cevap arar. neden buradayız, nerden geldik , nereye gidiyoruz, ruh nedir, tanrı nedir , ruh ölümsüz müdür gibi soruları akıl sormaktan asla vaz geçmez. işte fizik de burada bir naneye yaramaz.

bu sorulara mistik sorular gözüyle bakan hem mistisizmin ne olduğunu bilmiyordur hem de felsefenin. mistik deyince uçan kaçan ya da nirvanaya ulaşmak isteyen bir hint fakiri hayal ediyordur muhtemelen.

mistisizm üretmek için, fiziğe de akla da ihtiyaç yok.. ve aslında fizik bunun için var. tabii ki fizik ruh nedir, tanrı nedir, evren niçin var tarzı soruları cevaplamaz. bu fiziğin yetersizliğinden değil; soruların gereksiz ve anlamsız oluşundan.. sanki varmışlar da, neden ve nerede oldukları araştırılan temelsiz sorular fiziğin konusu niye olsun. ruhun ölümsüz olup olmadığını değil, önce ruhun var olup olmadığını sorgulamanız gerekir. varlığı kanıtlanmamış, kanıtlanması da mümkün olmayan "şey" ler, fizik için ve gerçekte de yok hükmündedir. yoklarla neden uğraşsın fizik. uğraşmıyor oluşu neden bir eksiklik sayılsın.. bu sorular aklın da konusu değildir. yokların peşinde koşturan bir akıldan kuşku duymak gerekir zaten.. kuramsal fizik, felsefi aklın değerlendirmelerini de önemser, yeter ki verilere yansıyan gözlemler olsun.. işte kuantum fiziği: makrocosmos yasaların, microcosmos evrende geçerliğini yitirebildiğini görüyor ve dönüp maddeyi yeniden tanımlamaya anlamaya çalışıyor. ama yine fizik kalarak.. çünkü mistisizm metafizik bir evren olduğu düşüncesinde.. fiziğin kendi kendini yok sayarak metafizik ve mistisizm üretmesini beklemek yanılgıdır.

fizik ve metafizik den bahsetmektir. eğer ehl-i dil tarafından anlatılıyorsa dinlenir.