1950 yılında italya'nın milano şehrinde kurulan ve 1970 yılında genel merkezini istanbul'a taşıyan bir kozmetik markası. ilk başlarda sadece oje satarken zamanla dünya pazarına açılmış ve diğer ürünleri de üretmeye başlamışlar. rujdan allığa, rimelden fondötene birçok makyaj ürününü üretip satıyorlar. aynı zamanda pearly oje serisinden pl102'sine takıntılı olduğum ve biter bitmez koşup hemen bu ojesini aldığım markadır; jelly look serisini de başarılı buluyorum.
devamını gör...
emekçilerine kötü davranan, haklarını vermeyen ve gasp etmeye çalışan ve 2019 yılında emekçilerin taleplerinin karşılanması ile zafer kazandığı firma.

www.evrensel.net/haber/3752...
devamını gör...
her fırsatta hayvan testi yapmadığını söyleyen, ama nedense cruelty free sertifikası olmayan marka. herhangi bir büyük şirketin dediğine inanır mıyım? hayır.
devamını gör...
her girdiğim kozmetik mağazasında pearly isimli oje serisinin farklı renklerini görüyorum ve her gördüğümde de renk yelpazelerinin hem geliştiğini hem de güzelleştiğini fark ediyorum. seride emeği geçen herkesin aklına sağlık.
devamını gör...
sade şeffaf ojem var. viskozitesi bir tık daha akışkan diğerlerine göre ve bu yüzden hızlı katılaşmıyor.
onun dışında markadan kullandığım ürün yok. genel olarak kullanmıyorum zaten.
satışlarını yapmıştım mağazada. yağlı göz kalemi fena değildi, terra cotta tarzı allıklarından 2-3 tane güzel vardı. pigment ve doku olarak hoşlardı.
tek tük güzel ruj renkleri vardı. kiremit tonlarına yakın bir renk ve orta kahve tonları hoştu.(bunun pastelde de rengi vardı ama likit olarak stick değil) neon ya da simli tarzı rujlar çıkarmıştı. isteyenler hep orta yaş. açık, soft, simli pembe ruju alan teyzeyi unutamıyorum. daha güzel gidecek tonlar gösterdim ama kararlı. kararlı kadınları da asla döndüremezsiniz. o yüzden hiç zorlamazdım. ten rengine, tarzına, yaşına ve tahmini mesleklerine gidecek şekilde önermeler yapmaya gayret ediyordum. ve dürüstlükle çalışıyordum.
"bu renk gitti mi sence/sizce?" dediklerinde gitmemişse başka bir tane alıp "bir de buna bakın öyle karar verelim." derdim. dolaylı yoldan demek sakin ve daha yapıcı. çünkü kimse sevdiği şeyin onda güzel durmadığını doğrudan pek duymak istemez veya sevmez.
kendini beğenmiş ve gıcık tiplilere doğrudan diyordum mesela. "iyi durmadı.", "yakışmadı.", "yüzünüze pek gitmedi."
çünkü oradaki görevim pohpohlamak değil. millete yalan söyleyip çirkin görünmelerine neden olmak ya da üründe yalan söylemek değil.
oradaki varlığım genel olarak bana hitap etmek zorundaydı. o yüzden dürüstlük öncelik. kötüye gitseler bile ben hep el çektiriyordum. "o üründeki içeriklerde cildi bozacak daha çok madde var. isterseniz buna bakın." gibi. müşteriler çok şaşkındı. "sen çalışan değil misin, bize ürün kakalamaya çalışman gerekmiyor mu ya?" tarzı laflar ediyorlardı. çalışmayı özledim ya. minnoş insanlarımı...
iş yeri de yalan istemiyordu. müşteriyi de hep haklı bulanlardan değillerdi. "sizi ezmeye kalkacaklar olursa saygısızlık yapmadan kendinizi savunun." gibi söylemleri vardı. uyuşma yaşanmasaydı ilk günde çıkardım.
ve çoğu koca/baba parası yiyip gelenler daha çok havalanmış şekilde bakıyordu. bunu fark etmiştim mesela. pisliklik yapana laf sokmayı hiç ihmal etmiyordum. benden büyük veya küçük fark etmiyordu. ortada saygısızlık varsa o insanı görmem.
mesleki alanda popülerdim. ama mesleğimin çoğu alanını deneyimlemek istedim. yeni başlarken bazen alt, bazen orta, bazen üst seviyede oluyordum. hadi bunu geçtim öğrenci olup para için o mesleği yapıyor olsam yine o kadınları bozardım. ne haddine bana üstten bakmak? o kadar mı aşağılanmışsın da bir çalışanla kendini kıyaslayıp bunu bile kendine yediremeyip acısını ezmeye çalışarak çıkarmak?
onlara; yarı kanatlı bok sinekleri adını vermiştim ve mağazadaki çalışanlar da öğrenmişti.
"kaç sinek geldi bugün sana?" ya da "bana sinek geldi, elimle ezmeden yerime sen baksana." gibi.
şöhret ve yükseklik kazandırdım onlara. nasıl oldu mu? (:
yarı olayı da kendilerini tamamlamamış olmalarından. aslında çeyrek derdim çünkü bu başkalarının varlığından daha önemli ama üzmeyelim. sonra o kadar vızıltıyla kim uğraşacak? (:
çoğu şeyle eğlenmesini bilmem sağ olsun. moral bozmaktansa gülüyorduk. teşekkürler yarı kanatlı bok sinekleri. :)
devamını gör...
ojelerine bayılıyorum. lütfen jl27 alın ve bana dua edin.

ayrıca jl60 da çok iyi. isteyen bacılarıma tırnakta duruşlarını atarım. dm.
devamını gör...
renkleri güzel olsa da saatlerce kurumayan ojelere sahip marka.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim