2015 yılında abc kanalında yayınlanmış 22 bölüm ve toplamda 1 sezondan oluşan polisiye suç dizisi. konu bakımından sherlock'u andıran dizi temel olarak ölümsüzlük konusunu işler.
yaratıcı: (bkz: matthew miller)
oyuncular: (bkz: ıoan gruffudd), (bkz: alana de la garza), (bkz: judd hirsch)
oyuncular: (bkz: ıoan gruffudd), (bkz: alana de la garza), (bkz: judd hirsch)
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "make it count" tarafından 10.11.2020 21:04 tarihinde açılmıştır.
1.
sherlock ,dexter ,fringe karması gibi duran dizi. şimdilik bir bölüm izledim ve baya güzel akıcı bir anlatımı vardı. hafiften ergenlik yılları dizisi havası vermiyor değil yine de yoklukta gidiyor.
devamını gör...
2.
tek sezonu olmasıyla üzen arada açıp yeniden izlediğim dizi. benzer dizilerin hepsini ve yukarıda anılanları izledim . bu dizinin farkı tarihsel olayların da diziye dahil olması. biraz zaman yolculuğu temalı gibi.
devamını gör...
3.
benzer diziler 8-9 sezon sürerken neden 1 sezonda kaldığını anlamadığım dizi. tamam ölümsüzlük mevzusu dışında pek özgün bir konusu yoktu ama keyifliydi, belli bir kalitesi vardı en azından. çok daha vasat diziler yıllardır devam ediyor maalesef.
devamını gör...
4.
çok beğenerek izlediğim ve her defasında 1 sezon sürmesine kahrolduģum dizi. ben hep bu tarz dizileri çok seviyorum zaten. sherlock gibi the mentalist gibi. başkalarının görmediğini gören biri var aynı zamanda polisiye de. ve olaylar tek bölümde bitiyor bu işin raconu budur zaten. çok seviyorum bu tarzı çok. bu diziyi bana arkadaşım önermişti onun öneren ağzı bal yesin. ayrıca oyunculuklarda gayet güzel. muadillerinden daha kaliteli olmasına rağmen lanet sektörde tutunamamış.
devamını gör...
5.
keşke tek sezonda bitmese dediğim filmlerden biri. konusu ile ilgimi çok çekmişti fakat pat diye bitirdiler diziyi. yeterince ilgi mi uyandırmadı acaba yayınladığı zamanlarda... ne de olsa izlemeye kesinlikle değecek tek sezonluk güzel bir dizidir.
devamını gör...
6.
"my name is henry morgan, my story is a long one."
her bölümü bu efsane cümle ile başlayan, sâhiden de upuzun hayat hikayesi olan bir adamı konu alan abc dizisidir.
2015 yılında yayınlandığında çok tutmasına rağmen 22 bölümün ardından iptal olmuştur. dizi, henry morgan adında bir otopsi doktorunun yaşadıklarını konu almaktadır.
henry morgan, 1779'da doğmuş olan bir doktordur. babasının köle ticaretine karışmış olduğunu öğrenince köle dolu bir gemiye biner ve köleleri kurtarmaya çalışır. fakat kaptan tarafından vurularak denize atılır. bu sırada afrika imparatoriçesi tarafından lanetlenir. ve her öldüğünde, ilk öldüğü yer olan denizin ortasında doğup durur. *
1814 yılında ölen henry morgan, 1815'te evine dönebilmiştir. karısı neler olduğunu sorduğunda ispatlamasına rağmen ona inanmayarak onu bir akıl hastanesine kapatır.
zaman içinde hapse de düşmüştür, boynu kırılarak da ölmüştür, barut fıçısı patlamasında da ölmüştür, çığda da ölmüştür, savaş doktoruyken bıçaklanarak da ölmüştür,
karısı yaşlandığında ise henry ile tekrar karşılaşır ve onun yaşlanmadığını, hâlâ 35 yaşındaki halinde kaldığını görünce inanmaya başlar. fakat başlarına farklı olaylar gelir. ikinci dünya savaşı sırasında henry, tanıştığı abigail isimli bir hemşireye aşık olur ve savaşta kimsesiz kalan bir bebeği evlat edinirler. buna "abe" ismini verirler. çok sevdiği eşi abigail'in gizemli ortadan kayboluşu, 2015 senesinde dâhi araştırılmaya değer bir şey olmuştur onun gözünde. ve bu şekilde belki de kendi gibi ölümsüz olan birilerini bulabilecektir...
henry morgan, koca 236 yıllık ömründe hem birçok kayıp yaşamış hem de birçok şeye tanık olmuştur. aynı zaman 236 koca senelik bilgi birikimi ve kendini geliştirmiş bir karakteri vardır. bu sayede otopsi doktoru olarak çalıştığı yerde davaları çözmede polise çok yardımcı olmaktadır.
hem çok zeki bir adamı izlemek çok keyifli hem de kurgusu çok zekice bir dizi. üstelik başroldeki ioan gruffudd mükemmel ingiliz aksanını konuşturuyorken ayrıca bir zevk veriyor diziyi izlemek!
denizde yeniden doğarken sürekli çıplak olarak doğması diziye bir komedi de katıyor. new york polis departmanında adli tabit olarak çalışırken iş arkadaşı olan polis memuru jo martinez ile çok iyi anlaşıyor. izleyicilerin çoğu bu ikiliyi çift olarak görmek isteseler, yakıştırsalar da bence iyi ki de çift olmamışlar. klişe olurdu.
otopsilerin ve davaların yanı sıra kendisi aynı zamanda bir bilim insanıdır. ölümsüz olduğunu bilen tek kişi olan abe'i üzse de, kendi için ölüm yolları arar durur. bunun için deneyler yapar.
ölümsüzlüğün berbat bir şey olduğunu en iyi şekilde öğreten dizi sanırım forever.
3 yaşından beri doktor olmak isteyen bir kız çocuğu için mükemmel bir diziydi. henry morgan, sayesinde alanıma karar vermiş ve ortaokuldayken otopsi doktoru olacağım diye tutturmuştum. açıkçası hâlâ çok büyük saygıyla baktığım ve içimde ukde kalan bir meslektir. çünkü polisiye, suç ile ilgili biriyim ve otopsi doktorluğu da tam bana göreydi. hem doktorluk, hem farklı davalar.. merak duygusu barındırması....
fakat türkiye'de işlerin öyle ilerlemediğini ve otopsi doktorlarının davaya müdahale edemediğini öğrendiğimde çok üzülmüştüm. bir de üstelik türkiye'de doktorluk okumak, asla saygı görmemek, ölümüne çalışmak da cabası. o sıralar dile artan ilgim (yine diziler sayesinde yabancı kültürler ve dillere merakım artmıştı yani yine de forever dizisine teşekkür edebilirim) sayesinde dilci oldum çıktım.
üstelik en büyük hayalim aynı henry morgan gibi, boş zamanlarımda deneyler yapmak ve bilim adına bir şey bulmak, bilime katkı sağlamaktı. olsun, biz de dil bilim alanından gittik işte...
henry morgan çok fazla etkilendiğim bir karakterdi. kaldı ki hem ioan gruffudd çok iyi oynamıştı, hem karakter sağlamdı hem de dizi sağlamdı.
sadece 22 bölüm olması dolayısıyla arada bir tekrar izlerim. izlediğim ilk dizilerden olduğu için de yeri bende çok başkadır. ve bence herkesin de izlemesi gereken kaliteli bir yapım.
o müthiş giriş için:
"my name is henry morgan. my story is a long one."
her bölümü bu efsane cümle ile başlayan, sâhiden de upuzun hayat hikayesi olan bir adamı konu alan abc dizisidir.
2015 yılında yayınlandığında çok tutmasına rağmen 22 bölümün ardından iptal olmuştur. dizi, henry morgan adında bir otopsi doktorunun yaşadıklarını konu almaktadır.
henry morgan, 1779'da doğmuş olan bir doktordur. babasının köle ticaretine karışmış olduğunu öğrenince köle dolu bir gemiye biner ve köleleri kurtarmaya çalışır. fakat kaptan tarafından vurularak denize atılır. bu sırada afrika imparatoriçesi tarafından lanetlenir. ve her öldüğünde, ilk öldüğü yer olan denizin ortasında doğup durur. *
1814 yılında ölen henry morgan, 1815'te evine dönebilmiştir. karısı neler olduğunu sorduğunda ispatlamasına rağmen ona inanmayarak onu bir akıl hastanesine kapatır.
zaman içinde hapse de düşmüştür, boynu kırılarak da ölmüştür, barut fıçısı patlamasında da ölmüştür, çığda da ölmüştür, savaş doktoruyken bıçaklanarak da ölmüştür,
karısı yaşlandığında ise henry ile tekrar karşılaşır ve onun yaşlanmadığını, hâlâ 35 yaşındaki halinde kaldığını görünce inanmaya başlar. fakat başlarına farklı olaylar gelir. ikinci dünya savaşı sırasında henry, tanıştığı abigail isimli bir hemşireye aşık olur ve savaşta kimsesiz kalan bir bebeği evlat edinirler. buna "abe" ismini verirler. çok sevdiği eşi abigail'in gizemli ortadan kayboluşu, 2015 senesinde dâhi araştırılmaya değer bir şey olmuştur onun gözünde. ve bu şekilde belki de kendi gibi ölümsüz olan birilerini bulabilecektir...
henry morgan, koca 236 yıllık ömründe hem birçok kayıp yaşamış hem de birçok şeye tanık olmuştur. aynı zaman 236 koca senelik bilgi birikimi ve kendini geliştirmiş bir karakteri vardır. bu sayede otopsi doktoru olarak çalıştığı yerde davaları çözmede polise çok yardımcı olmaktadır.
hem çok zeki bir adamı izlemek çok keyifli hem de kurgusu çok zekice bir dizi. üstelik başroldeki ioan gruffudd mükemmel ingiliz aksanını konuşturuyorken ayrıca bir zevk veriyor diziyi izlemek!
denizde yeniden doğarken sürekli çıplak olarak doğması diziye bir komedi de katıyor. new york polis departmanında adli tabit olarak çalışırken iş arkadaşı olan polis memuru jo martinez ile çok iyi anlaşıyor. izleyicilerin çoğu bu ikiliyi çift olarak görmek isteseler, yakıştırsalar da bence iyi ki de çift olmamışlar. klişe olurdu.
otopsilerin ve davaların yanı sıra kendisi aynı zamanda bir bilim insanıdır. ölümsüz olduğunu bilen tek kişi olan abe'i üzse de, kendi için ölüm yolları arar durur. bunun için deneyler yapar.
ölümsüzlüğün berbat bir şey olduğunu en iyi şekilde öğreten dizi sanırım forever.
3 yaşından beri doktor olmak isteyen bir kız çocuğu için mükemmel bir diziydi. henry morgan, sayesinde alanıma karar vermiş ve ortaokuldayken otopsi doktoru olacağım diye tutturmuştum. açıkçası hâlâ çok büyük saygıyla baktığım ve içimde ukde kalan bir meslektir. çünkü polisiye, suç ile ilgili biriyim ve otopsi doktorluğu da tam bana göreydi. hem doktorluk, hem farklı davalar.. merak duygusu barındırması....
fakat türkiye'de işlerin öyle ilerlemediğini ve otopsi doktorlarının davaya müdahale edemediğini öğrendiğimde çok üzülmüştüm. bir de üstelik türkiye'de doktorluk okumak, asla saygı görmemek, ölümüne çalışmak da cabası. o sıralar dile artan ilgim (yine diziler sayesinde yabancı kültürler ve dillere merakım artmıştı yani yine de forever dizisine teşekkür edebilirim) sayesinde dilci oldum çıktım.
üstelik en büyük hayalim aynı henry morgan gibi, boş zamanlarımda deneyler yapmak ve bilim adına bir şey bulmak, bilime katkı sağlamaktı. olsun, biz de dil bilim alanından gittik işte...
henry morgan çok fazla etkilendiğim bir karakterdi. kaldı ki hem ioan gruffudd çok iyi oynamıştı, hem karakter sağlamdı hem de dizi sağlamdı.
sadece 22 bölüm olması dolayısıyla arada bir tekrar izlerim. izlediğim ilk dizilerden olduğu için de yeri bende çok başkadır. ve bence herkesin de izlemesi gereken kaliteli bir yapım.
o müthiş giriş için:
"my name is henry morgan. my story is a long one."
devamını gör...