1.
1985 doğumlu türk şair aydın meriç imzalı 82 sayfalık eser olup şiir türünde yer alıyor; 2011 yılında yayınlanmış.
önsözde verilen bilgiye göre kitap bir endüstri mühendisi tarafından yazılmış, herkes şiir yazabilir veya yazamaz, bu spesifik bir konu olmakla birlikte asıl uzmanlık alanı şiir olmadığı için yadırganmaması veya çok bir beklentiye girilmemesi gerekir.
şairin adını daha önce duymadığım için şiirlerine karşı hiçbir fikrim olmasa da okudukça ön yargılı olmamak ve yeni genç şairlere bir şans vermek gerektiğini bir kez daha anladım.
zaten ön yargılı değilim, yalnızca pek duyulmayan şair ve yazarlara karşı bir nötr olma durumu olabilir insanlarda.
şiirler ise başta genellikle istanbul ve galata kulesine duyulan sevgi, beyoğlu sevgisi özelinde ilerlerken daha sonra bireysel bir çizgide ilerliyor.
aşk ve ayrılık, yas süreci ve bir anda yalnız kalmak, sevdiğin kişinin senden bile onay almadan seni terk etmesi, yokluğu, acı çekmek, geceleri şarkı dinlemenin zor gelmesi, insana dair kayıplar, yaşanmışlıklar şiirlerde önemli yer tutuyor.
şiirleri yeteri kadar edebî veya keskin bulmadım ama kötü de değildi, kendini okutan etkileyici dizeler, bazı şiirlerde güldüren dizeler vardı.
yeni bir şair keşfetmemi sağlayan fena olmayan bir kitaptı.
çarpıcı dizelerin oluşu kitabı okunulur kılıyor.
birkaç dize bırakıp burada bitiriyorum.
bilirdim benim onu sevdiğim kadar
beni sevmediğini, sevemeyeceğini.
tek bir cümlede parçalandı kalbim
tek bir cümlede kimsesiz kaldım.
allahtan bir yazıyla öğrendim
yoksa senin sesinden işitsem
benden habersiz benden ayrıldığını.
zikrettim ama ölemedim.
gece şarkılar düğümler boğazımı
bilinmez, görünmez..
beni gıdıklasalar da gülemiyorum.
önsözde verilen bilgiye göre kitap bir endüstri mühendisi tarafından yazılmış, herkes şiir yazabilir veya yazamaz, bu spesifik bir konu olmakla birlikte asıl uzmanlık alanı şiir olmadığı için yadırganmaması veya çok bir beklentiye girilmemesi gerekir.
şairin adını daha önce duymadığım için şiirlerine karşı hiçbir fikrim olmasa da okudukça ön yargılı olmamak ve yeni genç şairlere bir şans vermek gerektiğini bir kez daha anladım.
zaten ön yargılı değilim, yalnızca pek duyulmayan şair ve yazarlara karşı bir nötr olma durumu olabilir insanlarda.
şiirler ise başta genellikle istanbul ve galata kulesine duyulan sevgi, beyoğlu sevgisi özelinde ilerlerken daha sonra bireysel bir çizgide ilerliyor.
aşk ve ayrılık, yas süreci ve bir anda yalnız kalmak, sevdiğin kişinin senden bile onay almadan seni terk etmesi, yokluğu, acı çekmek, geceleri şarkı dinlemenin zor gelmesi, insana dair kayıplar, yaşanmışlıklar şiirlerde önemli yer tutuyor.
şiirleri yeteri kadar edebî veya keskin bulmadım ama kötü de değildi, kendini okutan etkileyici dizeler, bazı şiirlerde güldüren dizeler vardı.
yeni bir şair keşfetmemi sağlayan fena olmayan bir kitaptı.
çarpıcı dizelerin oluşu kitabı okunulur kılıyor.
birkaç dize bırakıp burada bitiriyorum.
bilirdim benim onu sevdiğim kadar
beni sevmediğini, sevemeyeceğini.
tek bir cümlede parçalandı kalbim
tek bir cümlede kimsesiz kaldım.
allahtan bir yazıyla öğrendim
yoksa senin sesinden işitsem
benden habersiz benden ayrıldığını.
zikrettim ama ölemedim.
gece şarkılar düğümler boğazımı
bilinmez, görünmez..
beni gıdıklasalar da gülemiyorum.
devamını gör...