asimetri hastalığı
ortamda ters duran bir şey varsa, kişi o duruma tepki verir. girdiği ortamda mesela duvardaki resim ya da yerde duran terlik ters pozisyondaysa anında bunları düzeltmeye kalkar.
devamını gör...
delirmek. büyüsünü çözemediğim mükemmel olay.
devamını gör...
tourette sendromu

tourette sendromu (veya turet sendromu), aynı şekilde kısa aralıklarla meydana gelen istemsiz, hızlı, ani bedensel tikler ve ses tiklerinin oluşturduğu nörolojik veya “nörokimyasal” kalıtsal bir rahatsızlıktır.[5] nörogelişimsel bozukluklar kategorisinde ele alınır. ismini fransız doktor gilles de la tourette'den alır. beynin bazal ganglion denilen bölümündeki anormallikten kaynaklandığı düşünülmektedir (dopamin). tikler birden ortaya çıkan, hızlı, yineleyici, ritmik olmayan, basmakalıp bir motor hareket ya da ses çıkarmadır. karşı konulamaz bir deneyim olarak yaşanır. ciddi formlarda iletişim ve yaşam kalitesi bozulabilir. sık görülen tikler arasında kafa sallama, kaş-göz oynatma, göz kırpma, hayvan sesleri çıkarma, boyun çevirme, göz devirme, diş gıcırdatma, omuz oynatma, yüz buruşturma ve buna benzer yüz hareketleridir. yaygın inanışın aksine tourette sendromu küfür etme hastalığı değildir. koprolali denilen istem dışı küfür etme durumu tourette sendromlu bireylerin çok küçük bir kısmını oluşturmaktadır. bunların yanında kişide şu semptomlar da bulunabilir ekolali: karşısındakinin sözlerini sesli veya kendi kendine sessizce tekrar etme. hastalığın belirtileri genellikle 5-6 yaşlarında ortaya çıkar. ergenlikle beraber tikler artış gösterir. çoğu vakada ergenlik döneminin sonuna doğru tiklerin sayısı ve şiddeti azalmakla beraber genellikle ömür boyu süren kronik bir hastalıktır. bir kişinin tourette sendromlu sayılabilmesi için en az iki motor (bedensel tik) bir vokal (ses tiki) tikinin olması ve bu tiklerin 18 yaşından önce başlamış olması gerekmektedir. tikler yere ve duruma göre şekillenebilir. örneğin çoğu kişide stres, yorgunluk, kaygı, heyecan, sinir ve panik olma durumlarında tiklerin sayısı ve şiddetinde yükselme olur veya bazı motivasyon gerektiren uğraşlarda tikler geçici süreliğine yok olabilir; örneğin spor yapmak, enstrüman çalmak, şarkı söylemek. kanner'a göre bu kişilerin genel kişilikleri şu şekildedir: fazla duyarlı, kolay heyecanlanan, huzursuz, sıkılan, alıngan, zeki ve bilinçli. abd verilerine göre tourette sendromuna sahip bireylerin %75'ine yakını herhangi bir spor veya sanat dalıyla ilgilenmektedir.[6] abd'de her sene 15 mayıs - 15 haziran tarihleri arasında ulusal çapta 20'ye yakın kentte ''tourette sendromu farkındalık ayı'' etkinlikleri (konser, yürüyüş, spor müsabakaları, gezi, yarışma vb) düzenlenerek tourette sendromuna dikkat çekilmektedir.
devamını gör...
paramnesia.. sağır duymaz uydurur da değil bu arkadaşlar bu baya baya uydurmak. olmayan bir şeyi. hem de olmuş gibi hatırlayarak. konunun uzmanları daha iyi bilir ama şizofreniye yakın bir durum zannedersem.
devamını gör...
yabancı el sendromu.
devamını gör...
çözülmeli füj.
kişi beklenmedik bir anda ve anlamadığı bir şekilde, kendini kim olduğunu ya da oraya nasıl geldiğini bilmeden dolaşırken bulur. genelde bu atakları, uzun ve ağır geçen duygusal-fiziksel stres psikotik uyuştucu ve ilaçların kullanımının belli akli durumlarla oluşup tetiklemesi ile yaşanır.
devamını gör...
psikoloji başlı başına garip bir daldır her bir rahatsızlık farklı gariplikte incelenebilir
devamını gör...
(bkz: kafa sözlük bağımlılığı)
devamını gör...
kafa sözlüğe az bakayım derken çıkamamak.
devamını gör...
maladaptive daydreaming. tanımını ilk duyduğumda ve bu rahatsızlıktan muzdarip insanların yazdıklarını okuduğumda gerçekten çok şaşırmıştım.
devamını gör...
quasimodo sendromu.
kişinin dış görünüşüyle hayali bir kusur ile aşırı uğraşmasıdır. kendinde bir kusur olduğuna ilişkin kaygı duymasıyla, sürekli aynada kusurlu bulduğu bölgeleri inceler. en sık üzerinde kaygılandığı bölgeler yüz, burun, cilt, göz ve saçlardır. bu hastalar, kaygılarından eve kapanmaya meyillidir ve aşırı kaygı duyulması intihar girişimine kadar gidebilir.
devamını gör...
2016'da bir eylül sabahı, erken saatlerde raquel pijamalarıyla oturma odasına gitti. kocası ona şaşkınlıkla bakıyor, onunla bir yabancıymış gibi konuşuyordu. kim olduğunu bilmiyor gibiydi.
"ona sordum: nerede olduğunu biliyor musun? hangi yıldayız biliyor musun? benim adım ne biliyor musun? ve tüm sorulara hayır dedi" diyor raquel.
"ona soru sordukça daha da kahroluyordu" diye ekliyor.
raquel ona orasının evleri olduğunu, onun eşi olduğunu ve 3 çocukları olduğunu anlatınca adam ağlamaya başladı.
"bana kimliğimi getir. telefonum ve kimliğim nerede?" diye sordu adam.
raquel eşine giyinmesini onu hemen hastaneye götüreceğini söyledi. beyninde bir şeylerin ters gittiğinden endişeleniyordu.
adam gardırobun kapısını açınca "takım elbiselerim nerede?" diye sordu.
raquel ona takım elbise giymediğini onun spor hocası olduğunu anlattı.
adam tereddüt içinde giyindi ve tanımadığı bir kadınla hastaneye gitti.
raquel adam'a yumuşak davranması gerektiğini biliyordu. daha önce de adam'ı bir kadının öldürmeye çalışmasından sonra hafızası iflas etmişti.
bundan 5 yıl önce adam 35 yaşındayken telekom devi at&t'nin şube müdürü olarak çalışıyordu ve teksas lubbock'ta sadık bir kilise lideriydi.
ilk evliliği bittikten sonra yeni ilişkisi de bir felaketle sona erdi. kız arkadaşı ona kötü muamele ediyordu ve sonunda onu bir elektrik kablosuyla nefessiz kalana kadar boğdu. adam'ın öldüğünü sanarak garajda bırakıp gitti.
hastane yolunda adam'ın kalbi üç kez durdu. her seferinde hayata döndürüldü. adam 4 ay komada kaldı.
"uyandığımda kim olduğumu bilmiyordum. evlendiğimi, boşandığımı ve 2 çocuğum olduğunu bilmiyordum" diyor adam.
bir yıl hastanede kalarak yeniden konuşmayı ve yürümeyi öğrendi. fakat geçmiş hayatının anıları hiç dönmedi.
aylar geçtikten sonra adam yeniden oğlu ve kızıyla tanıştırıldı. onları ilk defa gördüğünde hüzünlendi.
"bir baba biyolojik çocuklarını nasıl unutabilir?" diyor.
sonunda evine döndüğünde hatırlamadığı bir sürü fotoğrafı, kazandığı ödülleri gördü. geçmişi artık onu terk etmişti.
"bu adam denen adamın kim olduğunu anlamaya çalışıyordum. ona uyum sağlayabilir miydim?"
yeniden eski yaşam tarzına sahip olamayacağını düşünerek işine geri dönmedi. "hangi üniversiteye ya da okula bile gittiğimi hatırlamıyordum. orada olduğum açıktı ama nasıl oraya vardığımı hayal edemiyordum".
kenti terk etmeye ve sıfırdan başlamaya karar verdi. çocuklarıyla arizona phoenix'e taşındı ve kişisel spor hocası oldu.
2012'de bu şehirde yaşarken internet üzerinden raquel ile tanıştı. raquel 30 yaşında, küçük bir kızı olan, pazarlama müdürü olarak çalışan bir kadındı.
phoenix'te küçük bir bar-restorantta buluşmaya karar verdiler. raquel restoranta geldi ancak bir saat geçtiği halde adam gelmemişti. bir saatin sonunda adam başka bir restoranttan onu aradı.
"özür diledi ve çok mütevaziydi. ben de herkes hata yapar dedim" diyor raquel.
adam daha sonra restoranta üstünde deri bir ceket ve mavi jeansle girdi.
"çok yakışıklı, çok havalıydı" diyor raquel. adam ise "gözlerimi ondan alamadım. çok tatlı bir gülüşü ve harika gamzeleri vardı" diyor.
birbirlerine tutuldular ve görüşmeye başladılar.
birkaç ay çıktıktan sonra çocuklarıyla birlikte aynı eve taşındılar. haziran 2015'te phoenix'in biraz dışındaki küçük bir kilisede evlendiler.
ancak beraberliklerinin 5 yılı o eylül sabahında tamamen silindi.
adam hastaneyde testlere girer çıkarken tanıdığı ve çok güvendiği kişiyi, annesini aradı. annesi raquel ile aşık olduklarını ve evlendiklerini söyledi.
adam ile raquel hastanede yeniden birbirlerini tanımaya ve çıkmaya başladı. kafeteryada sandviç yerken ya da kuytu köşelerde buluşarak sohbet ettiler.
"bana cep telefonundaki fotoğrafları gösteriyordu" diyor adam. raquel ise adam'ın ona evlilik cüzdanını göstermesini istediğini söylüyor.
ancak işler her zaman olumlu gitmiyordu. bir noktada adam ayrılmaları gerektiğini savundu hatta eşine "seni cazip bulmuyorum, beni heyecanlandırmıyorsun" dedi.
bunu duyan raquel dua etmeye başladı. "sizi tanımayan ve sevmeyeceğini bildiğiniz birini sevmek çok zor" diyor.
ancak raquel engelleri aşmaya kararlıydı.
adam hastaneden geldikten sonra raquel yaptığı yemeklerle kocasının gönlünü kazanmaya çalıştı.
adam raquel'in ne kadar iyi bir anne olduğunu ve çocuklarının nasıl iyi anlaştığını gördü. raquel ise adam'ın temel kişilik özelliklerinin değişmemesinden mutluydu.
"hastaneydeyken adam bana dönüp "eğer sen benim karımsan öpüşebiliriz" derdi. bu evlendiğim kişiydi. adam her zaman flörtözdü ve bu devam ediyordu. kendime evlendiğin adam bu, sadece hangi yılda olduğumuzu bilmiyor diyordum".
çocuklar da hayatlarındaki bu ani değişiklikle başa çıkmanın yollarını buldular.
2016'da adam ikinci kez hafızasını kaybettiğinde abby 12, lulu 15 ve elijah 17 yaşındaydı.
"birbirlerine arka çıktılar, daha sevecen oldular. bazen ergenlik çağında kızkardeşinizden hoşlanmazsınız ama hayatınızda bir şeyler oluyorsa aynı kandan kişilere sarılırsınız".
kızlar babalarının iyileşmesine yardımcı olmak için adam'ın onlara öğrettiği jimnastik figürlerini gösterdiler.
adam "sanırım spor salonunda onlarla bayağı zaman geçirdim" diyor.
sonra, birdenbire 2016'da bir aralık günü, hafıza kaybından 3 ay sonra adam bir sabah uyandı ve raquel ile aynı sevecen tonda konuşmaya başladı. 3 yıl önce yaşanan bir olay için özür diledi.
raquel adam'a baktı ve onun kim olduğunu bilip bilmediğini sordu.
adam "seni nasıl unutabilirim? sen benim raquelimsin" dedi.
raquel ise "tatlım sana anlatacak çok şey var" dedi. ancak ailenin geçimini tek başına sağlayan raquel'in işe gitmesi gerekiyordu. adam'dan kızları okula götürmesini istedi.
adam kızlarının hazır olup olmadığını görmeye gidince hatırladığından çok daha büyük olduklarını gördü ve hangi okula gittiklerinden haberi yoktu.
kızlardan okul adreslerini aldıktan sonra adam lulu'dan kaybolmamak için ev adresini istedi.
adam artık pek çok anıyı hatırlıyor. ancak raquel ile evlilik töreni gibi önemli olayların anısının bulunduğu 3 yıl kayıp.
ayrıca 2013 yılında ailesini disneyland'a götürdüğü tatili de anımsamıyor.
"her zaman disneyland'a gitmek istemiştim ama çok yoğun çalışıyordum. tatili hiç hatırlamıyorum".
raquel bellek kaybının tekrarlanması olasılığına karşı ailenin önemli günlerini dikkatle kayıtlara geçiriyor.
raquel çift olarak yaşadıklarını tekrarlamaya hazır ancak bunun olup olmayacağını kimse bilmiyor.
doktorlar adam'ı her türlü teste soktukları halde ikinci bellek kaybının nedenini bulamadı.
gonzales çifti gelecekten umutlu. çocuklarının ikisi üniversite için evi terk ettiğinden beri ikinci balayı planları yapıyorlar.
kilisede pastör olarak çalışmaya başlayan adam "tanrı'ya kendimi adamayı ve en büyük zorlukları aşmaya inanmayı öğrendim" diyor.
raquel "evliliğimizde daha önce olmayan bir tatlılık var artık. bütün hayatım değişti. bu çok güzel bir felaketti" diyor.
kaynak: bbc
devamını gör...
apotemnofili (vücut bütünlüğüne ilişkin kimlik bozukluğu): bu ruhsal hastalıklarda, kişiler bedenlerinin bir uzvunun kendilerine ait olmadığını, o uzva karşı yabancılık çektiklerini, varlığından son derece yabancılık duyduklarını beyan ederek ondan kurtulma çabası içine girerler. genelde bacaklarının kesilmesini talep ederler. kol ya da parmağının kesilmesi için hekimlerden yardım isteyen veya kendi imkanları ile kesmeye çalışanlar vardır. olgulardan biri gözüne asit döktürerek kendisini kör ettirmiştir. yabancılık duydukları uzuv kesildikten ya da işlev göremez hale geldikten sonra yaşadıkları tüm sıkıntının geçtiğini ve rahatladıklarını belirtmektedirler. nasıl bir beyin aksamasının ya da psikolojik mekanizmanın buna neden olduğu henüz bilinmemektedir.
yazmakta kaynakta bence çok ilginç ve sıra dışı ama tanrı hasta olanlara yardımcı olur umarım.
devamını gör...
cotard sendromu. en basit tanımıyla kişinin kendini ölü sanması durumudur.
devamını gör...
katatonik şizofreni:
bu insanlar saatlerce günlerce balmumu heykeli gibi verdiğiniz pozisyonda durabilirler. bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinin önündeki düşünen adam heykeli de katatonik şizofreniyi temsil etmektedir.
devamını gör...
munchausen sendromu olabilir, bu kişiler hastane hastane dolaşabilir ve hastalık uydurabilirler. sağlık personelleri tarafından ilgi görmeyi severler. psikiyatristler bu hastaların genellikle çocukluklarında bi dönem hastanede kaldıklarını söylerler. tuhaf bir hastalıktır, sağlıklı midesine endoskopi yaptıran da bulunur, sırf hastanede kalabilmek icin hasta numarası yapan da..
devamını gör...
katatonik şizofreni: hastalar kaskatı kesilirlerken şizofreni de seyreder. ama öyle bir kaskatılıktır ki günlerce aynı vaziyette durabilirler.

majör depresyon: kişi kendini çok değersiz ve işe yaramaz görür. bunu kendi içerisinde bitirmiştir, kendine kanıtlamıştır. en sonunda hareket bile edemeyecek hâle gelebilir. sürekli aklında intihar ve kendine zarar verme vardır.

şizofreni: kişi, depresyonunu alakasız şeylere bağlayabilir. örneğin yerlere basılmasına. yerlere basmasak sıkıntısı geçecek sanar ve buna öyle inanır ki kendisinin "yer" olduğunu düşünür, sanar. paranoyalar geliştirir ve yankı gibi sesler duyar. örneğin herkes ona bomba atmak istiyor sanabilir. tabii bu kadar absürt olmak zorunda değil. seyrek de olsa gerçekte olmayan şeyler görür. tabii bunların hepsi değişebilir.

manik depresyon*: depresyondaki kişi değerli olmak uğruna koşar da koşar. böylece depresyondan kurtulur ama bu kez de gereksiz bir neşeli veya sinirli olma hâli seyreder. yorulmayabilirler. bu hastalar önce depresyona sokulur sonra da depresyonları tedavi edilir. aşırı neşeli oluşları sıkıntı yaratabilir. delice şeyler yaparak kendilerine ve çevreye zarar verebilirler.

anksiyete: her türlü tedavi edilmesi gereken psikolojik tepkidir. kaygılıdırlar. ellerini ceplerine atmak konusunda mesela çok kaygılanabilirler. kalpleri hızlıca çarpmaya başlar kaygılandıklarında. bu doğal bir şey olsa da kaygıları yersizdir. travmalar nedeni ile tuhaf alışkanlıklar geliştirebilirler. kişi kirpiklerini kopartabilir, taş yiyebilir, kafasını duvara vurabilir, bir gülüp bir ağlama krizine girebilir.

hepsi oldukça garip ve inanması, anlaması güç bence psikolojik rahatsızlıkların. öte yandan hepsi de birbiri ile iç içe, değişken, kronik. kişi psikolojik rahatsızlığına alışmalı. ilaçlar çoğu kez kesin bir çözüm sağlamaz. çünkü beyne ulaşmaları çok dolanbaçlıdır. toplumumuz ne yazık ki psikolojik rahatsızlıklar konusumda bilinç ve duyar yoksunu. kafaya takmamakla vs. düzelir sanıyorlar, numara yapılıyor, rahat etmeye çalışılıyor zannediyorlar.

uzman bir klinik psikolog ile uzun süreli bir terapi ve rutin bir doktor muaynesi önerilir. (bkz: hiwell)
devamını gör...
bir rahatsızlık olarak değerlendirilir mi bilmiyorum ama garip bir psikolojik olaydan bahsetmek isterim.

eğer müzik dinlerken başınıza basit de olsa bir olay gelirse ve o an o müzikle hafızanıza kazınırsa, o müziği daha sonra dinlediğinizde o olayın benzerinin veya aynısının tekrar başınıza gelmesi muhtemeldir.

örnek vereyim.
konya'ya otobüsle giderken molada uyanmamışım. 8 saatlik yolda verilen tek molada.
konya'ya yaklaştıkça çişimi tutmakta zorlanıyordum. *
o sırada oyalasın diye kulaklığımda tekrar ve tekrar pink floyd'dan comfortably numb çalıyordu.
neyse, sorunsuz yolculuğu tamamladım ama o müziği ne zaman dinlesem aniden çişim gelir.
devamını gör...
bana hep en tuhaf ve korkunç geleni dissosiyatif füg olmuştur.
devamını gör...
parafili: bu insanlar uygun olmayan, değişik şekilde kendilerine cinsel uyaran sağlıyorlar.

depersonalizayon: kendi vücudunu farklı algılama, değişmiş hissetme.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"garip psikolojik rahatsızlıklar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim