yazar: can yücel
yayım yılı: 1993
can yücel'in kendine has üslubu ile yazdığı şiirlerinin derlendiği bu kitapta, yaşam, ölüm gibi hayata dair kavramlar şiirle irdelenmiştir.
yayım yılı: 1993
can yücel'in kendine has üslubu ile yazdığı şiirlerinin derlendiği bu kitapta, yaşam, ölüm gibi hayata dair kavramlar şiirle irdelenmiştir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 05.08.2024 15:59 tarihinde açılmıştır.
1.
can yücel imzalı 111 sayfalık eser olup şiir türünde yer alır ve 1993 yılında yayınlandığı bilinmektedir.
kitabımız hakkında konuşmak istersek şayet; bana gece vardiyasında yazılmış şiirler olduğu izlenimi uyandırdı.
can yücel'i çok seviyorum, yaşamını da yazdıklarını da, bir tek ölümünü sevemedim.
onun yazdığı bir şeyin kötü olma olasılığı yüzde sıfır olduğundan kitabımı tek seferde bitirdim.
onun dizeleri hayatta başka bir kapı açıyor keza.
şiirlerin konusuna gelecek olursak; ölen arkadaşlarına yazdığı şiirler, kendisinin hayat ve yer yer ölüm hakkındaki şiirleri, her şeyle dalga geçmesi ve bunu konuşma diliyle yazması, şiirini özgün kılıyor.
hayat, kaybetmek, bir şeyleri, birilerini kaybetmenin onda yarattığı değişim, sevgi, ayrılık, dünyaya alışmak ve dünyayı anlamak, hayata dair her şey, şiirsel bir formda gözler önüne seriliyor.
hayatı anlamak ve ölümü beklemek bazı şiirlerinde açıkça hissediliyor.
hayata dair bazı şeyleri tiye alması is çoğu şiirin ortak özelliğidir denilebilir.
ama bunu kırmadan yapması onun ustalığını gösterir.
okurken bazı şiirlerine gülmemek imkansız, bazı şiirleri bomboş duvarı seyrettiriyor ve fazlasıyla derin.
kitaptan alıntı içine aldığım birkaç dize bırakıp tanımı bitiriyorum.
''işin ne? diye soruyorlar
eskiden serseriydim derdim,
ölüm diyorum şimdilerde
ölmek benim esas işim
fil miyim ormanlarda saklanacak
ecelim geldiğinde,
şairim ben ölüyorum
gözünüzün önünde
haykıra haykıra
seni unutmayacağım yaşadıkça''
yaşasın olanca olağanca erguvanıyla
yaşam denen cehennem
kitabımız hakkında konuşmak istersek şayet; bana gece vardiyasında yazılmış şiirler olduğu izlenimi uyandırdı.
can yücel'i çok seviyorum, yaşamını da yazdıklarını da, bir tek ölümünü sevemedim.
onun yazdığı bir şeyin kötü olma olasılığı yüzde sıfır olduğundan kitabımı tek seferde bitirdim.
onun dizeleri hayatta başka bir kapı açıyor keza.
şiirlerin konusuna gelecek olursak; ölen arkadaşlarına yazdığı şiirler, kendisinin hayat ve yer yer ölüm hakkındaki şiirleri, her şeyle dalga geçmesi ve bunu konuşma diliyle yazması, şiirini özgün kılıyor.
hayat, kaybetmek, bir şeyleri, birilerini kaybetmenin onda yarattığı değişim, sevgi, ayrılık, dünyaya alışmak ve dünyayı anlamak, hayata dair her şey, şiirsel bir formda gözler önüne seriliyor.
hayatı anlamak ve ölümü beklemek bazı şiirlerinde açıkça hissediliyor.
hayata dair bazı şeyleri tiye alması is çoğu şiirin ortak özelliğidir denilebilir.
ama bunu kırmadan yapması onun ustalığını gösterir.
okurken bazı şiirlerine gülmemek imkansız, bazı şiirleri bomboş duvarı seyrettiriyor ve fazlasıyla derin.
kitaptan alıntı içine aldığım birkaç dize bırakıp tanımı bitiriyorum.
''işin ne? diye soruyorlar
eskiden serseriydim derdim,
ölüm diyorum şimdilerde
ölmek benim esas işim
fil miyim ormanlarda saklanacak
ecelim geldiğinde,
şairim ben ölüyorum
gözünüzün önünde
haykıra haykıra
seni unutmayacağım yaşadıkça''
yaşasın olanca olağanca erguvanıyla
yaşam denen cehennem
devamını gör...