geçmişi ve geleceği uyuşturup ana konsantre olmak

beynin buna pek de müsait olduğunu sanmıyorum.

aha bunu yazdıktan bir saniye sonrası bile benim için geçmişken , öyle geçmiş çöptür üfle gitsin , gelecek zaten hiç olmadı teraneleri bana hikaye gelir hep. geçmişle gelecekte karşılaşıp ana taşımak desen o olabilir.

olması gereken o zaten. her nasıl bir yöntemle olursa olsun, ister uyuşturup ister birinin içinde biriyle karşılaşarak, önemli olan anı yakalayabilmek. istediğimiz kadar geçmişe bağlı olalım ya da geleceğimizi tasarlayalım, başlı başına bunların içinde kaybolursak o zaman zamanın esiri olmuş oluruz. şimdiye hükmettiğimiz sürece zamanın sahibiyiz.

kardeş ben portakal suyu oldum dökülürüm kıpırdarsam.

anda kalabilen var mı? benim için pek mümkün olmuyor? geçmişte de takılı değilim aslında geleceği de çok düşünmüyor gibiyim ama olayların olma ihtimalleri o kadar çok ki düşünürken farklı bir boyuta geçiyorum sanki. alacakaranlıkta bir tane karakter vardı ya geleceği gören -yaşanan olaylara göre gelecek değişiyordu- hah işte tam o durumdayım. yaşanacak milyonlarca ihtimal var ve bunların binlercesi kafamdan geçiyor.