1.
gelişmemiş ülkelerde sık sık yaşanan askeri darbelerden birkaç kez nasibini almış olan yalnız ve güzel ülkemde darbe dönemleri öncesi duyulan ve salakça bir tespite işaret eden cümledir.
genelde darbeye alkış tutan, darbeye değilse baskıcı rejime alkış tutan ya da sabahtan beri duyduğumuz şak şak şak alkış seslerine anlam veremediğimiz ilgi sapkını gazetelerin attığı manşetlerde görürüz bu sözü.
iktidardakilerin icraatlarından çoğu zaman hoşnut olmayan, her konuda olduğu gibi ülke yönetme konusunda da herkesten bilgili olduğunu düşünen ve aralarında geçirdiğim bir senelik kariyerim boyunca kendi zannettikleri kadar vatansever ve cesur olmadıklarını gördüğüm subaylar ara ara huzursuzlanıyorlar böyle.
ben huzursuz olunca yazı yazarım mesela ya da başka bir yol bulmaya çalışırım huzursuzluğumu gidermek için ama genç subaylar huzursuz olunca darbe yapmayı düşünüyorlar nedense.
sanki şöyle bir sohbet geçiyor aralarında:
genç subay: içimde bir huzursuzluk var.
diğer genç subay: bir darbe yap, geçer.
yediğimiz darbelerden yüzümüz gözümüz şişmiş bir halde ortadoğu cangılında dolaşırken genç subaylar huzursuz olur mu diye korkmaktan da bir hal olduk vesselam.
darbeye alkış tutmayı bırakalım bir an önce, huzur verelim genç subaylara da. ergenlik yıllarımız geride kalmadı mı çoktan? şu şak şak şak sesi kesilsin çabucak. her darbeden sonra yaşanan olaylarda baskıcı rejime alkış tutup hissedilen iç boşlaması hiç hayra alamet değil.
genelde darbeye alkış tutan, darbeye değilse baskıcı rejime alkış tutan ya da sabahtan beri duyduğumuz şak şak şak alkış seslerine anlam veremediğimiz ilgi sapkını gazetelerin attığı manşetlerde görürüz bu sözü.
iktidardakilerin icraatlarından çoğu zaman hoşnut olmayan, her konuda olduğu gibi ülke yönetme konusunda da herkesten bilgili olduğunu düşünen ve aralarında geçirdiğim bir senelik kariyerim boyunca kendi zannettikleri kadar vatansever ve cesur olmadıklarını gördüğüm subaylar ara ara huzursuzlanıyorlar böyle.
ben huzursuz olunca yazı yazarım mesela ya da başka bir yol bulmaya çalışırım huzursuzluğumu gidermek için ama genç subaylar huzursuz olunca darbe yapmayı düşünüyorlar nedense.
sanki şöyle bir sohbet geçiyor aralarında:
genç subay: içimde bir huzursuzluk var.
diğer genç subay: bir darbe yap, geçer.
yediğimiz darbelerden yüzümüz gözümüz şişmiş bir halde ortadoğu cangılında dolaşırken genç subaylar huzursuz olur mu diye korkmaktan da bir hal olduk vesselam.
darbeye alkış tutmayı bırakalım bir an önce, huzur verelim genç subaylara da. ergenlik yıllarımız geride kalmadı mı çoktan? şu şak şak şak sesi kesilsin çabucak. her darbeden sonra yaşanan olaylarda baskıcı rejime alkış tutup hissedilen iç boşlaması hiç hayra alamet değil.
devamını gör...