gerçek milliyetçiler kartal kullananlardır

bugün hastane önünde beklerken duyduğum cümledir.

hastanenin kantininde kar soğuğuna direnmek için avucumda tuttuğum çay bardağının emanet sıcağına sığınmışken yan taraftaki plastik masada oturan üç adam kendi aralarında konuşuyorlardı ve ben yan masada konuşulanları her zaman dinlerim. ebedi kulak misafiri olarak.

önce çaylarından bir yudum aldılar. ama öyle bir senkron ki sormayın gitsin. rus su balesi ekibi gibi bir zerafet. ben senkronu hem gördüm hem de duydum ama misophonia ile alakası yok onlara karşı tavrımın.

sakın başlıktaki cümlenin ciddiyetsiz bir havada söylendiğini düşünmeyin. düşünen varsa hemen silsin aklından çünkü adamlar çok ciddiydi. yani bir cümleyi kurarken ne kadar ciddiyse diğerleri ona katkı yapıp onaylarken o kadar ciddiydi.

önce o an içinde bulunduğum ve memleketim olan şehrin insanlarının hiç milliyetçi olmadığından dem vurdular ama bunu temellendirmek için fazladan cümle kurmadılar. sonra kapsamı genişletip türklerin milliyetçi olmadığını söylediler ama bir tanesi buna itiraz etti ve savaş uçağına kafa atan bir millet olduğumuzu, tankın egzozuna atlet tıkayarak etkisiz hale getirdiğimizi söyledi.

bu konuşma çok büyük bir ciddiyetle geçti. bunu tekrar etmek istiyorum. yukarıdaki türk milliyetçiliğine örnek olarak gösterilen olayın münferit olduğunu söyleyip geçtiler.

en sonunda bir tanesi başlıktaki cümleyi kurdu. çünkü dedi hepsinin arabasında türk bayrağı var. çoğunda osmanlı tuğrası var ve kavga olsa koşa koşa gelirler.

yepyeni bir milliyetçilik tanımını da öğrendikten sonra bu tespiti yapan adamlardan birinin tekme atmaya çalıştığı üşümüş köpekleri -korkmama ve çekinmeme rağmen- biraz okşayıp önlerine iki lokma bir şey koyup oradan uzaklaştım. yoldan geçen kartallara artık daha bir ırmağının akışına kurban olarak bakacağım artık.

doğrudur, çünkü arka cam büyük olduğundan osmanlı tuğrası daha belirgin görünmektedir.

burda herhalde şahin, doğan ve kartalı hep beraber düşünmüş de söylemiş sözün sahibi. yahu kartal mı kaldı, üretimi ne zaman durduruldu ben unuttum. trafikte olanların çoğu da abd dizilerindeki serseri gençler tadında gezenlerce kullanılıyor. top gelse araba dağılacak neredeyse. milliyetçilikle araba markası arasında nasıl bir bağ var bunu bu gece düşünüyorum.

evet çünkü selçuklu volvo'ya binmezdi.

ayrıca yüzüğü neden kartallarla atmadılar?