gidin sağlık personelinin gırtlağına yapışın

bir milletvekili beyanı.

bundan sonra bir memnuniyetsizlik varsa vatandaşa, "gidin, sağlık personelinin gırtlağına yapışın. ben devlet olarak elimden geleni yaptım. hizmeti vermeyen onlar" diye kışkırtırım.

ilgili video

ne âla memleket. ulan hastanede valideme hakaret eden şerefsize bağırdım diye yanındaki 2 tane olayı görmeyen hemşireyi şahit gösterip beni haksız çıkararak para cezası yememe sebep oldular. bir de yakalarına yapışın diyor.

şu kafa, hasta memnuniyetini dahi performans sistemine dahil edip işin cıvkının çıkmasına izin veren kafa.

şu kafa, devletimiz çok iyi, çünkü doktor dövebiliyoruz diyen zihniyeti besleyen kafa.

herhangi bir sağlık çalışanının ölümüne yasal bir kılıf da çıkabilir bundan sonra.
artık şaşırtamayan meseleler.

yapışın yapışın da inşallah ameliyatta g*tünüzde neşter unuturlar da her oturduğunuzda daha da derine batar a**, inşallah yanlış ilaç yazarlar da tuvaletinizi tutamaz altınıza s*çar işersiniz. gidebilecek doktor bulamayacağınız zaman görüşürüz, ağlayın beter olun geberin a**.

hah! bir böyle doğrudan birbirimizin üzerine salmadığınız kalmıştı zaten bizi. o da tam oldu şimdi.

geçen yıllarda bir gereksiz 'ülkede özgürlük var,artık doktor bile dövüyoruz' demişti işte o bu zihniyetin tezahürüydü ülkede hiçbir etiğe hiçbir kurala saygı kalmadı hukuk desen zaten yerlerde ancak böyle kavgayla halledilir oldu.

şu an dedem hastanede yatıyor. yoğun bakımda yer olmadığı için acilde perdeyle bi yer bölmüşler orada tedavi olmaya çalışıyor. şimdi ben personele ne yapayım? elinden geleni yapıyor. imkansızlıktan imkan yaratmaya çıkartıyor.

ama mv. çıkıp saldırın diyor.

asıl bu lafı söyleyenin gırtlağına yapışmak hatta kafasına sıkmak lazım. aşşşağılık herif, nasıl da rahat bir şekilde söylüyor o kan donduran sözünü. sanki bir sağlıkçı kolay yetişiyor...

edit : ilgili kişi hukuk fakültesi mezunuymuş. ülkedeki hukuk fakültelerinin verdiği eğitimi tartışmaya açmak istemiyorum ama durumumuz da bu.

daha önemli bir kısmı var. ilgili kişi açıklama yapmış. mealen demiş ki "uzun bir konuşmanın bir bölümünden cımbızlanarak hakkımda yalan yanlış bilgiler vererek itibar suikati yapılıyor." yazmış.
ben ilgili kişinin tüm konuşmasını bulup baştan sona dinledim. kullandığı ifadenin öncesinde ve sonrasında kurduğu 2-3 cümleyi de özellikle analiz ederek dinledim.

aile sağlığı merkezinin açılışında konuşuyor. aile hekimlerinin işini yapması gerektiğini ifade edip bakın biz tesisi yaptık diyor.

yakın zamanda aile hekimliği yönetmeliği ile ilgili yapılan değişikliği protesto etmek için iş bırakma eylemi yapan aile hekimlerini kastederek konuşuyor.

ne söylediği belli niye söylediği belli. hatta işi garantiye almak için de gırtlaklarına çökün dedikten sonra bu tabi espri diyor. hani sorarlarsa konuşmamda da şaka yaptım dedim ya demek için.

bence yayınlandığı düzeltme metni son 25 yılın özeti olmuş. uzun bir metin. okumak lazım. bugüne nasıl gelindiğinin net bir özeti.




yani bu konuşmayı yapan herhangi bir vekil olsaydı idari bir talimatla hakkında soruşturma açılır ve halkı alenen kin ve nefret ile tahrik etmek ile ilgili yargılanırdı.

nasıl vefa artık sadece bir semtin ismi adalet de artık sadece parti tabelalarında kaldı.

gün gelip yakalarına yapışıldığında bu tavsiyelerinden bin pişman olanlar olacak..
sağlık personelleri de dahil herkes, tavsiye sahibini öncelikli olarak hatırlayacak..

ameliyatta masada kalınca ağlamak yok ama.

o tavuğa neden pansuman yapmadınız !?

tek bir kelime haktan hukuktan anlamayan laflar eden bir hukuk mezunu olduğuna göre fetönün çalıntı sorularıyla diploma aldığı açıkça belli olan bir işbilmez beyanıdır.

son dönemde sağlık personellerine yapılan şiddetin sebebi akpdir. bunu kanıtlayan konuşma.

gidin doktor dövün, hemşire dövün diye milleti birbirine çöküşlüyor resmen.

işte asıl " halkı kin ve nefretle birbirine düşürme" olayı aha bu.

biz ilendikçe artıyor bu dallamalıkları

galiba beddualarla beslenen bir kötü damar var yürütmede

ilenmesek mi acaba?

zaten kötülükten bayağılıktan yıldık. bu günün 'egemenleri' hepinizin yaptığı düzeysizlikleri affediyorum. dinimiz amin.

doktora bağırsan bile o hastaya bakılmayacak, şiddetle yargılanacaktı hani. adam açık açık hedef gösteriyor. şimdi bu halkı galeyana getirme, kin ve öfkeye teşvik etme vs adı her neyse o olmuyor mu.

ayrıca hastanede memnun kalmayınca doktorun yakasına yapışabiliyorsak; ekonomiden memnun kalmayınca sorumlusunun, güvenlikten memnun kalmadıysak içişleri bakanının vs yakasına yapışabiliyor muyuz? yoksa sadece gariban doktoru, hemşireyi mi dövmek serbest. tam liste yayınlansa da bilsek.

ne kadar deli varsa hepsi mecliste arkadaş.

bu durum bende şöyle bir kişisel okuma oluşturuyor;

" biz bir şekilde yol açılan bunca usulsüzlüğü artık kontrol edemiyoruz, her gün, sistemle alakalı yeni bir trajedi patlak veriyor ve oy kaybediyoruz. bu sebeple, bize şikayet etmek yerine, artık kendi içinizde nasıl çözüyorsanız çözün."

bizi birbirimize kırdırmadığınız kalmıştı. şükür o da oldu!

en çok korktuğum ama kendimi içten içe hazırladığım senaryo gerçeğe dönüyor. bir gün, bu topraklarda "arınma gecesi" muhabbetine yakın bir gerçekliğin hortlatılacağını biliyordum. başladı işte.


ama! kimsenin bu manipülasyonu yutmayacağına yürekten inanıyorum. kimse birbirinin canına kast etmeyecek, birbirine kötü davranmayacak. hukuki olarak hakkımızı kullanmak adına bir sonraki seçimi bekleyeceğiz ve tüm bu portreyi göz önüne alarak, oy kullanacağız. hedefimiz; sadece refah ve suçluların hepsinin hapse tıkıldığı bir toplum dizayn etmektir.

şunların yaptığı açıklamayı ergenler yapmaz nasıl akıl var da bu açıklamayı yapıyor