girdiği her grup işinde lider olmayı başaran insan

yüksek öz güveni, kıvrak zekası ve pratikteki becerisiyle her zaman her yerde kral/kraliçe olmayı başaran insandır haliyle aynı zamanda en çok kıskanılan da kendisidir.

hiçbir şey bilmese de kendisini iyi pazarladığı için işi bilen fakat kendisini satamayan kişiden daha başarılı olabilen kişidir.

insanları konuşarak etkileyebilen kişiler kolaylıkla ortamlarda liderliği alabiliyor. her şeyi bilmeye gerek yok, bildiğin şeyleri nasıl cümlelere döktüğün daha etkili oluyor. davranışlar ve sözler tutarlı olduğunda liderlik sürdürülüyor. liderlik ruhunda olan insanlar için güzel şey. ister istemez küçüklükten beri her şeyde atılıyorsun ortaya ama pek çok kişiyi aynı anda mennun etmek zorunda kalmak yorucudur. bir de konuyu kişilik tiplerine getirecek olursak bir estj'nin asla liderliğe uygun olmayacağına inanırım.

evet bu benim.
bir holdingte yönetici adayı olarak seçilmiştim 2500 kişi içinden.
en çok bilen ben miydim?
hayır, sadece gerektiğinde insanları ezmeyi ve kendini pazarlamayı bilendim o grup mülakatı masasında.
bunu keyif alarak mı yaptım?
asla.
sadece gerekiyordu ve yapabiliyordum.
birinci girmiştim.

iyi yalıyordur, sağlam saksocudur, elastiktir, daha ziyade omurgasızdır. günümüz ülke şartlarında kabiliyet ve birikim bir halta yaramıyor. bu koşullarda ve bilhassa girdiği "her" kulvarda ziyadesiyle bir başarı timsali olmuş olan biri, kuvvetle muhtemel köküne kadar alıyordur. kendi erdemlerini hiçe sayarak karakterinden fazlasıyla ödün veriyordur, onursuzdur ve haysiyetsizdir.

bir liderin her konuda bilgili olmasına gerek yoktur
en iyi bilenleri yönetmesini bilmesi onu hep zirvede tutar
örnek
recep tayyip erdoğan
her fırtınada gemisini limana getirmesini bilmiştir

şöyle de bir şehir efsanesi olduğu doğrudur
dünyayı ikinci adamlar yönetir.