1.
tarık tufan şiiridir.
biliyorum gideceksin. bir eylül ayında ve günün herhangi bir vakti gideceksin. ne eski bir şarkı engelleyebilecek gitmeni ne de yalnızca gözlerimde sakladığım aşkım.
usul usul ve ağır başlı adımlarla gideceksin. her adımda gitmenin acısı yankılanacak sokakta. bir törendeymişçesine göze batan bir yürüyüşle gideceksin ve ben çocuklar gibi bakacağım ardından. sen geriye dönüp bakmayacaksın.
gideceksin...
yalnızca gözlerimde sakladığım aşkımı sükuta kurban vereceğim.
‘keşke’ diyeceğim sonra ve sonraları da ve her zaman ‘keşke’ diyeceğim. söylenmemiş sözlerin ateşi yakacak tüm bedenimi. engizisyonlarda kurban edileceğim her gün.
geç kalmış infazın korkusu kemirecek beynimi. duvarlara bakıp hayıflanacağım.
biliyorum gideceksin...
puslu bir eylül ayında gideceksin. gözlerinle birlikte, saçlarınla birlikte gideceksin. geride seni hatırlatan bir tek kelebekler kalacaklar. bir tek kelebeklerin kanatlarına bakacağım özlemle. ilan edilmemiş bir aşkın hüznünü bırakacaksın bir de. taşımayacak kadar yorgun olacağım sen yokken. sonra yaşamak dediğimiz saltanatın soytarılığı kalacak üzerime. sihirli sözlerin avutulucuğuna salacağım boyalı yüzümü. kimse fark etmeyecek seni. seni en kuytu bakışlarımda saklayacağım.
seni uykusuz gece yarılarımda saklayacağım. başlayıp da bitiremediğim yazılarımda. bir radyo istasyonunda çalınan ortadoğu şarkısında. sen gideceksin…ve aslında gitmelisin de..
hem de bir eylül ayında gitmelisin.
şehrin gece lambalarında dans etmeli veda bakışların.
korkularımla yüzüstü kalakalmalıyım öylece basık bir kenar mahalle kahvehanesinde. aşkınla demlenmiş sıcak bir çay içmeliyim. küfürler saçıp etrafa, belalara bulaştırmalıyım ağrılı başımı.
yokluğuna alışmamalıyım.
alışamamalıyım…
biliyorum gideceksin. bir eylül ayında ve günün herhangi bir vakti gideceksin. ne eski bir şarkı engelleyebilecek gitmeni ne de yalnızca gözlerimde sakladığım aşkım.
usul usul ve ağır başlı adımlarla gideceksin. her adımda gitmenin acısı yankılanacak sokakta. bir törendeymişçesine göze batan bir yürüyüşle gideceksin ve ben çocuklar gibi bakacağım ardından. sen geriye dönüp bakmayacaksın.
gideceksin...
yalnızca gözlerimde sakladığım aşkımı sükuta kurban vereceğim.
‘keşke’ diyeceğim sonra ve sonraları da ve her zaman ‘keşke’ diyeceğim. söylenmemiş sözlerin ateşi yakacak tüm bedenimi. engizisyonlarda kurban edileceğim her gün.
geç kalmış infazın korkusu kemirecek beynimi. duvarlara bakıp hayıflanacağım.
biliyorum gideceksin...
puslu bir eylül ayında gideceksin. gözlerinle birlikte, saçlarınla birlikte gideceksin. geride seni hatırlatan bir tek kelebekler kalacaklar. bir tek kelebeklerin kanatlarına bakacağım özlemle. ilan edilmemiş bir aşkın hüznünü bırakacaksın bir de. taşımayacak kadar yorgun olacağım sen yokken. sonra yaşamak dediğimiz saltanatın soytarılığı kalacak üzerime. sihirli sözlerin avutulucuğuna salacağım boyalı yüzümü. kimse fark etmeyecek seni. seni en kuytu bakışlarımda saklayacağım.
seni uykusuz gece yarılarımda saklayacağım. başlayıp da bitiremediğim yazılarımda. bir radyo istasyonunda çalınan ortadoğu şarkısında. sen gideceksin…ve aslında gitmelisin de..
hem de bir eylül ayında gitmelisin.
şehrin gece lambalarında dans etmeli veda bakışların.
korkularımla yüzüstü kalakalmalıyım öylece basık bir kenar mahalle kahvehanesinde. aşkınla demlenmiş sıcak bir çay içmeliyim. küfürler saçıp etrafa, belalara bulaştırmalıyım ağrılı başımı.
yokluğuna alışmamalıyım.
alışamamalıyım…
devamını gör...
2.
neden hep böyle kötü dönemlerimde bu tarz başlıklar görüp tribe giriyorum ben? yada bu tarz başlıklar hep vardı da ben kötü olunca mı bu tarz başlıklar gözüme çarpmaya başladı?
devamını gör...
3.
gitmek istemeyip gitmek zorunda olanlar için öyledir. isteyerek gidenler bence yeniden doğar.
devamını gör...
4.
asıl kalmak biraz ölmektir. anda kalmayın devam edip gidin.
devamını gör...