görevden affını istemek

mevcut hükûmet tarafından "istifa etmek" ifadesi yerine tercih edilen sözdür.


şöyle ki birisi kalkıp koskoca dünya liderimizin verdiği görevi "ben bu işi bırakıyorum abi" edasıyla kafasına göre iş bırakamaz. sen kimsin ki istifa ediyorsun hadsiz herif, demezler mi adama? bu ne terbiyesizlik!

ama "ben verdiğiniz göreve layık bir adam değilim, beceriksiz, işe yaramaz bir adamın tekiyim, n'olur görevimden beni affedin, bağışlayın hünkârım" edasıyla görevinden affını isteyebilir.
he dünya liderimizin de keyfi yerindeyse, aklına yatarsa acıyan gözlerle bu görevden affını isteyen zavallıya bakarak "seni görevinden affettim ey gafil, gayrı çekilebilirsin huzurumdan" demek suretiyle bir büyüklük yapıp o müşkül durumdaki zavallıyı görevinden affedebilir.

akp algı yaratma konusunda öyle usta ki şu an muhalifler bile istifa etmek eylemini bu şekilde tanımlar oldu. hani bir şeyi 40 kere söylersen olur derler ya. akp kıçından bir terim üretiyor, sonra muhalifler bir süre bu terimle dalga geçiyor. ama o kadar uzun süre tekrarlanıyor ki bu terim artık normalleşiyor. böyle yeni bir jargon türüyor. inanılmaz bir şey bu. normal ülkelerde, normal insanların billur geçip unutacağı olaylar bizde normal karşılanır oldu. biri görevini terk edince kovuldu mu yoksa istifa mı etti bilmiyoruz artık.

cumhurbaşkanı'nın bu konuda hassas olduğunu abdüllatif şener'den dinlemiştim bir videoda.
kendisinden izinsiz bir iş yapılmasına tav olduğu için böyle bir bahane bulmuşlar.
ben istifa etmiyorum, edemem; siz kovdunuz gibi bir anlam çıkıyor.

istifa etse. istifanızı kabul etmiyorum denir.

görevden affını isteyene, hayır affetmiyorum seni mi denilecek.