yazar: ahmet oktay
yayım yılı: 1996
yaşanmışlıkların ince ince işlendiği şiirlerin yer aldığı eserdir.
yayım yılı: 1996
yaşanmışlıkların ince ince işlendiği şiirlerin yer aldığı eserdir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 20.09.2024 12:03 tarihinde açılmıştır.
1.
ahmet oktay imzalı 75 sayfalık eser olup şiir türünde yer alıyor ve 1996 yılında yayınlanmıştır.
kitabımı birkaç gün önce okudum ve şiirleri çok beğendim, bazı dizeler mükemmeldi.
şiirler hakkında konuşmak gerekirse yer yer felsefik, yer yer sarsıcı imgelerle örülü bir duvar gibi bir şiir olduğunu hemen görüyoruz.
bir dizede yitirmeyi göze almayan kurtulamaz derken kaybetme korkusunun kalmaması için kaybetmek gerektiğini vurguluyor.
bazısında bütün zamanları yaşamak istedin, bütün ölümleri ölmek istedin derken ise ne kadar keskin bir bakış açısı olduğunu hissettiriyor çünkü insan sadece kendi zamanını ve kendi ölümünü yaşayabilir.
başkasının ölümünü yaşamak istemek ise etkileyici bir dize ve istek gibi duruyor.
bazı şiirlerde ise küskün olduğu insanlar olduğunu ve kendisinin de küskün öleceğini belirtiyor ve durum ise anlaşmadan ölmeyelim şarkı sözünü akıllara getiriyor.
biriyle küs ve anlaşmadan ölmenin dayanılır şey olmaması bir insan için en ağır şeylerden olabilir.
bazı dizeler ise hayatı ve vâroluşu sorgular nitelikte; "kendimde kaç kişiyim ben?" dizesi ise buna örnek verilebilir.
şiirleri epey beğendiğiim bir kitap olmuştu,
ama yazamadım çünkü gözüm seğirdi vakitten.

düş görürken ölmüş müydü ölüyor muydu?
çok az şey saklamışım yaşamımda;
ne bir fotoğraf var ilk aşklardan ne bir mektup.
yüzünü görmediklerim var,
yazdıklarını sevmediklerim.
küskün ölenler oldu bana,
kimlere küskün öleceğim ben acaba?
bütün zamanları yaşamak istedin
bütün ölümleri ölmek istedin..
bir hataydım, besbelli.
içimdeki ölümden
içimdeki ölümden
içimdeki ölümden ürettim her şeyi..
kitabımı birkaç gün önce okudum ve şiirleri çok beğendim, bazı dizeler mükemmeldi.
şiirler hakkında konuşmak gerekirse yer yer felsefik, yer yer sarsıcı imgelerle örülü bir duvar gibi bir şiir olduğunu hemen görüyoruz.
bir dizede yitirmeyi göze almayan kurtulamaz derken kaybetme korkusunun kalmaması için kaybetmek gerektiğini vurguluyor.
bazısında bütün zamanları yaşamak istedin, bütün ölümleri ölmek istedin derken ise ne kadar keskin bir bakış açısı olduğunu hissettiriyor çünkü insan sadece kendi zamanını ve kendi ölümünü yaşayabilir.
başkasının ölümünü yaşamak istemek ise etkileyici bir dize ve istek gibi duruyor.
bazı şiirlerde ise küskün olduğu insanlar olduğunu ve kendisinin de küskün öleceğini belirtiyor ve durum ise anlaşmadan ölmeyelim şarkı sözünü akıllara getiriyor.
biriyle küs ve anlaşmadan ölmenin dayanılır şey olmaması bir insan için en ağır şeylerden olabilir.
bazı dizeler ise hayatı ve vâroluşu sorgular nitelikte; "kendimde kaç kişiyim ben?" dizesi ise buna örnek verilebilir.
şiirleri epey beğendiğiim bir kitap olmuştu,
ama yazamadım çünkü gözüm seğirdi vakitten.

düş görürken ölmüş müydü ölüyor muydu?
çok az şey saklamışım yaşamımda;
ne bir fotoğraf var ilk aşklardan ne bir mektup.
yüzünü görmediklerim var,
yazdıklarını sevmediklerim.
küskün ölenler oldu bana,
kimlere küskün öleceğim ben acaba?
bütün zamanları yaşamak istedin
bütün ölümleri ölmek istedin..
bir hataydım, besbelli.
içimdeki ölümden
içimdeki ölümden
içimdeki ölümden ürettim her şeyi..
devamını gör...