1.
polyphony digital'ın 1997 yılında, sadece playstation konsollara özel çıkarttığı gerçekçi bir yarış simülasyon oyunudur. sadece ps konsollarına özel olmasının sebebi de, polyphony digital'ın sony bünyesinde oluyor olmasıdır. ayrıca simülasyon türüne girdiği için, need for speed, blur gibi oyunlardan mekaniksel olarak oldukça ayrılıyor.

1. oyunla pek ses getiremediler. 2. oyunla özellikle ps1 konsolunda kült olmayı başarmışlar. ancak benim için en büyük patlamayı, playstation 2'nin çıkış oyunu olan gran turismo 3 ile yapmışlar. 2001 yılında çıkış yapmıştır, ve bu oyundaki grafik ve mekanik kalitesi bugün bile hiç bir yarış oyununda yoktur. gece ve gündüz duyarlılığı mı dersiniz, aşşırı iyi duran gerçekçi araba modellemeleri mi dersiniz, her arabaya özel yol tutuşu, çekişi, artık arabaya dair ne varsa, her bir detayı bünyesinde barındırması mı dersirsiniz, yağmur yağan ve yerlerin kaygan olduğu özel pistler mi dersiniz... yok yok gerçekten. özellikle bu oyunda en çok sevdiğim şey, gece pistlerinde farların inanılmaz gerçekçi ve göz alıcı şekilde yanmasıdır. 2001 yılında 'sadece'' ps2'ye özel olarak çıkmış bir oyundan bahsediyorum. bu görsellikleri elde edebilmek için nasıl bir grafik motoru kullanmışlar hiç bir fikrim yok. tek diyebileceğim şey, bu adamlar bu işi inanılmaz iyi yapıyor.


bu detaylar sadece 2001 yılında çıkmış 3. oyunun üzerinde barınabilen detaylar. ama bana soracak olursanız serinin 4-5-6 oyunları, bu denli görsel kaliteye erişememişler. daha doğrusu şöyle, evet grafik kalitesi anlamında çook fark var. özellikle 5 ve 6 zaten ps3 için çıkan oyunlar, ve 1080p hd grafiklere sahipler. görüntü kalitesi olarak yine aşırı iyiler, ama 3. oyunda gösterilen görsel özen bu oyunlarda gösterilmemiş maalesef. özellikle 3. oyundaki aşırı cezbedici gece pistlerini 4-5-6 oyunların hiç birinde göremedim. 3. oyun playstation2'nin çıkış oyunu olduğu için muhtemelen ayrıca özenilmiş. ama ne vardı ki bu özeni diğer jenerasyon konsollarında da gösterseydiniz eyy sony!


ha eleştiririz ama, gider an itibariyle 5. oyunu ps3'te oynarız. yine de her şeye rağmen efsane. tamam 3. oyundaki göz alıcı pistler yok, ama ne var? kalite var. gerçekçi yarış deneyimi var. öyle bir oyun düşünün ki, dünyadaki tüm araba markalarının bayilikleri mevcut. paranıza ve tarzınıza göre her markadan, her modelden araba satın alıp yarışlara katılmanız mümkün. ha tabi öyle her önünüze gelen arabayla yarışlara katılamazsınız. çeşitli etkinlikler var ve bu etkinlikler özel arabalar talep ediyor. mesela japon arabalarına özel olarak oluşturulan yarışlarda, siz gidip amerikan arabalarıyla katılamazsınız. onu da geçin, klasik araçlara özel yarışlar da mevcut. daha geçen kıytırık bir tarihi eser karavanla yarış yaptım. bu yarışa 385.000 krediyle aldığınız lamborghini ile giremezsiniz.

ps3 sahibi olmam sebebiyle 6. oyunu da deneyim ettim elbette. durum 5. oyunla aşağı yukarı aynıydı. grafiksel anlamda da neredeyse hiç bir fark yok. misal 3. ve 4. oyun arasında grafiksel olarak inanılmaz farklar vardı aynı konsola çıkmasına rağmen. neyse konu grafik değil zaten de, lafı şuraya getiriyorum. 5. oyun, 6. oyundan daha iyi. mekanik olsun, konsept olsun, yarış çeşitliği vs. olsun, her şey çok iyi. 6. oyun kötü mü peki? hayır. onu da oynadım, gayet akıyor gidiyor. ps4 için çıkan sport oyunlarını vs elbette şuan için oynayamadım. ps4 sahibi değilim, ve uzun yıllar boyu sahip olmamayı düşünüyorum.
bu oyunun kötü tarafları yok mu? elbette var. mesela çoğu yarışın ''özel'' arabalara göre yapılması bir tık canımı sıkıyor. zaten oyunda para zor kazanılıyor, bir de gelip çoğu yarışı özel arabalarla yaptırmaya çalışıyorsun. neymiş efendim, 1979 yılında çıkan japon markalı bir arabayla katılmak zorundaymışım. de get la! bu sadece bir oyun. kaldı ki oyun size hangi araba modelini alacağınız konusunda da bilgi vermiyor. araba galerisine giriyorsun, zibilyon tane marka ve model var. nereden bulayım 1979 yılında çıkan arabayı?
tek sorun bu da değil. bu aptal oyun her yarışta beni en sonuncu başlatıyor. yarışta 12 yarışçı var, ne hikmettir ki ben 12. sırada başlatılıyorum. lan böyle iş mi olur davar? hadi tamam acemi ve amatör kategorisinde bir şekilde yolunuzu buluyorsunuz, ama profesyonel kategorisinde asla ve asla yolunuzu bulamıyorsunuz. mekanikler zaten gerçekçi. oyun size ''fren'' tuşunun varlığını hatırlatıyor, öyle hababam gidemiyorsunuz. ama abi ilk sırada başlayan aptal yapay zeka bana inanılmaz fark atıyor. çok ciddiyim. hangi arabayla girdiğinizin de bir önemi yok. durum hep bu. bu durumu internette biraz araştırdım, sebebini ''oyunun yapay zekasının aşırı kötü olduğu''nu falan yazmışlar. halbuki durum böyle değil. dikkat ediyorum bazen, sıçtığımın yapay zekası muazzam fren ve viraj alıyor. neresi kötü şimdi bunun? e yapay zeka böyle kusursuz olunca da ilk sıradaki yarışçıya erişip 1. gelmeniz de imkansız hale geliyor elbette.
umarım bu durumu sports'ta çözmüşlerdir. zira 3-4-5-6 farketrmiyor, hepsinde durum aynı. yine de efsaneler efsanesidir gran turismo. gerçek yarış oyunu nedir, tüm dünyaya göstermiş olandır gran turismo. şu oyuna girince yemin ediyorum need for speed falan devede kulak kalıyor benim için. gran turismo bambaşka bir dünya ve oynaması çok ama çok zor. sebebi ise tamamen gerçekçiliğe önem vermesi. bu oyunda maksimum hızla bariyerlere çarparak stabil viraj dönemezsiniz. frene basmak zorundasınız. frene basmadan dönmeye çalışırsanız, arabanın bir anda geriye doğru kayarak dengesini kaybettiği bir durumda yarışta sonuncu olursunuz. arabayı tekrardan toparlayıp da yola gelene kadar tüm yarışçılar yarışı bitirmiş olurlar zaten.
çok kısa şuna da değineceğim, 5 ve 6. oyunda pek yok ama, özellikle 3. ve 4. oyunda yarışlara katılabilmek için ehliyet almak zorundasınız. bildiğiniz böyle direksiyon sınavına giriyorsunuz. sizi zamana karşı testlere sokuyorlar. bu testlerden kalırsanız ehliyeti asla alamıyorsunuz. çok ama çok zor, bunu belirteyeyim. ama oyunun mekaniklerine alışırşanız aşırı zevk alarak bu sekansları geçebilirsiniz. gerçekçilik mi? o sadece gran turismo da. ehliyet alma zorunluluğu mu? sadece bu sebeple bile bu oyun çok ama çok özel.

1. oyunla pek ses getiremediler. 2. oyunla özellikle ps1 konsolunda kült olmayı başarmışlar. ancak benim için en büyük patlamayı, playstation 2'nin çıkış oyunu olan gran turismo 3 ile yapmışlar. 2001 yılında çıkış yapmıştır, ve bu oyundaki grafik ve mekanik kalitesi bugün bile hiç bir yarış oyununda yoktur. gece ve gündüz duyarlılığı mı dersiniz, aşşırı iyi duran gerçekçi araba modellemeleri mi dersiniz, her arabaya özel yol tutuşu, çekişi, artık arabaya dair ne varsa, her bir detayı bünyesinde barındırması mı dersirsiniz, yağmur yağan ve yerlerin kaygan olduğu özel pistler mi dersiniz... yok yok gerçekten. özellikle bu oyunda en çok sevdiğim şey, gece pistlerinde farların inanılmaz gerçekçi ve göz alıcı şekilde yanmasıdır. 2001 yılında 'sadece'' ps2'ye özel olarak çıkmış bir oyundan bahsediyorum. bu görsellikleri elde edebilmek için nasıl bir grafik motoru kullanmışlar hiç bir fikrim yok. tek diyebileceğim şey, bu adamlar bu işi inanılmaz iyi yapıyor.


bu detaylar sadece 2001 yılında çıkmış 3. oyunun üzerinde barınabilen detaylar. ama bana soracak olursanız serinin 4-5-6 oyunları, bu denli görsel kaliteye erişememişler. daha doğrusu şöyle, evet grafik kalitesi anlamında çook fark var. özellikle 5 ve 6 zaten ps3 için çıkan oyunlar, ve 1080p hd grafiklere sahipler. görüntü kalitesi olarak yine aşırı iyiler, ama 3. oyunda gösterilen görsel özen bu oyunlarda gösterilmemiş maalesef. özellikle 3. oyundaki aşırı cezbedici gece pistlerini 4-5-6 oyunların hiç birinde göremedim. 3. oyun playstation2'nin çıkış oyunu olduğu için muhtemelen ayrıca özenilmiş. ama ne vardı ki bu özeni diğer jenerasyon konsollarında da gösterseydiniz eyy sony!


ha eleştiririz ama, gider an itibariyle 5. oyunu ps3'te oynarız. yine de her şeye rağmen efsane. tamam 3. oyundaki göz alıcı pistler yok, ama ne var? kalite var. gerçekçi yarış deneyimi var. öyle bir oyun düşünün ki, dünyadaki tüm araba markalarının bayilikleri mevcut. paranıza ve tarzınıza göre her markadan, her modelden araba satın alıp yarışlara katılmanız mümkün. ha tabi öyle her önünüze gelen arabayla yarışlara katılamazsınız. çeşitli etkinlikler var ve bu etkinlikler özel arabalar talep ediyor. mesela japon arabalarına özel olarak oluşturulan yarışlarda, siz gidip amerikan arabalarıyla katılamazsınız. onu da geçin, klasik araçlara özel yarışlar da mevcut. daha geçen kıytırık bir tarihi eser karavanla yarış yaptım. bu yarışa 385.000 krediyle aldığınız lamborghini ile giremezsiniz.

ps3 sahibi olmam sebebiyle 6. oyunu da deneyim ettim elbette. durum 5. oyunla aşağı yukarı aynıydı. grafiksel anlamda da neredeyse hiç bir fark yok. misal 3. ve 4. oyun arasında grafiksel olarak inanılmaz farklar vardı aynı konsola çıkmasına rağmen. neyse konu grafik değil zaten de, lafı şuraya getiriyorum. 5. oyun, 6. oyundan daha iyi. mekanik olsun, konsept olsun, yarış çeşitliği vs. olsun, her şey çok iyi. 6. oyun kötü mü peki? hayır. onu da oynadım, gayet akıyor gidiyor. ps4 için çıkan sport oyunlarını vs elbette şuan için oynayamadım. ps4 sahibi değilim, ve uzun yıllar boyu sahip olmamayı düşünüyorum.
bu oyunun kötü tarafları yok mu? elbette var. mesela çoğu yarışın ''özel'' arabalara göre yapılması bir tık canımı sıkıyor. zaten oyunda para zor kazanılıyor, bir de gelip çoğu yarışı özel arabalarla yaptırmaya çalışıyorsun. neymiş efendim, 1979 yılında çıkan japon markalı bir arabayla katılmak zorundaymışım. de get la! bu sadece bir oyun. kaldı ki oyun size hangi araba modelini alacağınız konusunda da bilgi vermiyor. araba galerisine giriyorsun, zibilyon tane marka ve model var. nereden bulayım 1979 yılında çıkan arabayı?
tek sorun bu da değil. bu aptal oyun her yarışta beni en sonuncu başlatıyor. yarışta 12 yarışçı var, ne hikmettir ki ben 12. sırada başlatılıyorum. lan böyle iş mi olur davar? hadi tamam acemi ve amatör kategorisinde bir şekilde yolunuzu buluyorsunuz, ama profesyonel kategorisinde asla ve asla yolunuzu bulamıyorsunuz. mekanikler zaten gerçekçi. oyun size ''fren'' tuşunun varlığını hatırlatıyor, öyle hababam gidemiyorsunuz. ama abi ilk sırada başlayan aptal yapay zeka bana inanılmaz fark atıyor. çok ciddiyim. hangi arabayla girdiğinizin de bir önemi yok. durum hep bu. bu durumu internette biraz araştırdım, sebebini ''oyunun yapay zekasının aşırı kötü olduğu''nu falan yazmışlar. halbuki durum böyle değil. dikkat ediyorum bazen, sıçtığımın yapay zekası muazzam fren ve viraj alıyor. neresi kötü şimdi bunun? e yapay zeka böyle kusursuz olunca da ilk sıradaki yarışçıya erişip 1. gelmeniz de imkansız hale geliyor elbette.
umarım bu durumu sports'ta çözmüşlerdir. zira 3-4-5-6 farketrmiyor, hepsinde durum aynı. yine de efsaneler efsanesidir gran turismo. gerçek yarış oyunu nedir, tüm dünyaya göstermiş olandır gran turismo. şu oyuna girince yemin ediyorum need for speed falan devede kulak kalıyor benim için. gran turismo bambaşka bir dünya ve oynaması çok ama çok zor. sebebi ise tamamen gerçekçiliğe önem vermesi. bu oyunda maksimum hızla bariyerlere çarparak stabil viraj dönemezsiniz. frene basmak zorundasınız. frene basmadan dönmeye çalışırsanız, arabanın bir anda geriye doğru kayarak dengesini kaybettiği bir durumda yarışta sonuncu olursunuz. arabayı tekrardan toparlayıp da yola gelene kadar tüm yarışçılar yarışı bitirmiş olurlar zaten.
çok kısa şuna da değineceğim, 5 ve 6. oyunda pek yok ama, özellikle 3. ve 4. oyunda yarışlara katılabilmek için ehliyet almak zorundasınız. bildiğiniz böyle direksiyon sınavına giriyorsunuz. sizi zamana karşı testlere sokuyorlar. bu testlerden kalırsanız ehliyeti asla alamıyorsunuz. çok ama çok zor, bunu belirteyeyim. ama oyunun mekaniklerine alışırşanız aşırı zevk alarak bu sekansları geçebilirsiniz. gerçekçilik mi? o sadece gran turismo da. ehliyet alma zorunluluğu mu? sadece bu sebeple bile bu oyun çok ama çok özel.
devamını gör...