gücendirmesin sana yazacaklarım

dijital günlüğüm için verdiğim isim. sevgili günlük ya da pek muhterem günlük gibi ağza pelesenk olmuş ve samimiyetsiz bir hitapla başlamak istemedim. aslında içimi dökerken can sıkacak, kimi zaman kızdıracak belki de nefretimi boşaltırken rahatsız olacağınız sözler sarfedeceğim. bu sebeplerden dolayı önce bir uyarı ve özür mahiyetinde olacak bir isim düşündüm. güldüğüm şeylere ve başımdan geçen iyi şeylere az da olsa bunlara da yer vermek istiyorum. daha önce günlük tutmamış bana da farklı bi deneyim katacağına eminim. -gezegeninsani

aynı başlığa birden fazla entry girmek yasak iken nasıl içini dökmeye devam edeceksin dedirten tanım.
burada bi istisna olursa okaydir. olmazsa defter, kalem kombosu ile devam.

merhaba ben winamp'da dinlediğin çoğu şarkıda adı geçen kişi, unknown artist. burası da kendimle çekişmelerimi, kafamın tıkanık olduğu anlarda gideri açacak yegane şey. senle sorunlarım var. tanıştığımıza mutlu olsam da seni daha fazla tanımak senden uzaklaşmama neden oluyor. denize girerken de insanları tanırken de derine inmekten korkuyorum. benim konfor alanım ayağımı kuma bastığım zaman oluyor zaten. insanları tanıyıp aramdaki bağı ilerlettikçe bir yerde hüsrana uğrayacağımı bilmek beni mutsuz ediyor. aşamadım bu konuda. geçmişimle barışamadım. insanlar bir hiç uğruna kırdılar, ağzıma s**tılar ve zarara uğrattılar. düşüncelerim beni esir ediyor. güldüğüm keyif aldığım anlarıma gölge düşürüyor. affetmeyi de denedim ama herkesi affetsem yaptığım aptallıklarımdan kendimi affedemedim. bedelini ödüyorum günden güne. kalbim sıkışıyor. dayanılmaz hal aldığında çekip gitmek istiyorum. kalıyorum. kalmamı gerektiriyor. sorumluluklarından kaçışın olmayacak asla. bu da diğerleri gibi görmezden gelinmeyecek bir yük. tüm yüklerimi taşırken bu yolun sonunu görmeyi umuyorum. umudumu yitirmedim ama bundan 10 sene önceki kendime de dönemedim. ben o zamanlar mutluydum. mutluluk, kayıp eşyam şimdilerde. yerine koyamadığım, aklıma düştükçe bakındığım bir şey. olsun. bulabilirsem seni de bilgilendirecem arkadaşım. lütfen aklında şu yer etsin. gücendirmesin sana yazacaklarım.

6 ay sonra yeni bir güncelleme. bilinsin ki içim soğumuyor. yazmak eskisi kadar keyif vermediği gibi kendi başıma oynadığım kum havuzuma da el koydular. neden? kime ne zararı oldu? büyük hayallere kapılmadım burada hiç. vaat edilen de olmadı. anlaşılmayı umdum. en çok da anlaşılamamaktan korktum. korkularımın üzerine gidecek cüret bende hiç olmamıştı zaten. durmaksızın sırtımı dönüp yürüyorum fakat gölgesi, karşımda dikiliyor. ondan ne kadar uzaklaşırsam uzaklaşayım işte tam karşımda korkumun gölgesi. iri ve bana meydan okumakta. gölgeye sırt çevirsem bu kez de korkum orada. beklemekte beni. buraya kadarmış. insanlara kendimi anlatamamaktan yoruldum. halbuki anlatacağım daha çok ne vardı. bilyelerimden bahsedecektim. onlara sıra gelmedi. okuyorsan halen burayı, sana dürüst davranmadım. bil istedim. bu sözlük, bana rahat nefes almayı vaat etti aslında. işte şimdi o nefesi alamıyorum. politikacıdan betersin sözlük ve sansürcüsün. hem de büyük sansürcü. eleştiri olmayan kuralına uygun olanı daha önce sildin. önünde at koşturanlara gözünü kaçırdın şimdi çok az kişinin bakıp göreceği başlıkları anında kaldırıyorsun sol akıştan. son gördüklerim yeterli artık. öcüme bıçak doğrultmayacağım belki ama s2mde de olmayacak. bu kez ve son kez sözlüğü kendime muhatap aldım. sözlük, gücendirmesin sana yazdıklarım zaten bırakıyorum yazarlığı...