1.
irlandalı yazar jonathan swift'in yazdığı lemuel gulliver isimli bir doktorun seyahatlerini anlatmakta olup dört ayrı bölüm halindedir. yazar bu eserle dönemin toplumsal, siyasal ve dinsel kurumlarına yöneltilmiş çok sert bir eleştiri ve taşlamada bulunmaktadır. eser, swift'in tek romanıdır.
devamını gör...
2.
hicvedici, hayalî bir seyahat kitabı olarak, gulliver'in seyahatleri(sansür edilmiş şekli içinde) hem çocuklar için fevkalâde bir kitap, hem insanların bayağı, kötü bencil, menfaatçi, zulmedici yönlerine karşı girişilen çok ağır bir hücumdur.
swift'in, haşlayıcı bir mizahî üslûpla ele aldığı konular aradında politika, saray entrikası, yobazlık, beşerî bencillik ve zulmün her şekli vardır.
dünyanın dört köşesine yaptığı geziler sırasında gulliver, fizikî ve kültürel farklarına rağmen, insanların, her tarafta aslında aynı olduklarını görür.
gulliver'in seyahatleri, swift'in mizahî dehasının en iyi temsilcisidir.
swift'in, haşlayıcı bir mizahî üslûpla ele aldığı konular aradında politika, saray entrikası, yobazlık, beşerî bencillik ve zulmün her şekli vardır.
dünyanın dört köşesine yaptığı geziler sırasında gulliver, fizikî ve kültürel farklarına rağmen, insanların, her tarafta aslında aynı olduklarını görür.
gulliver'in seyahatleri, swift'in mizahî dehasının en iyi temsilcisidir.
devamını gör...
3.
bir jonathan swift kitabıdır.
bazı kitaplar çok iyidir, bazıları muhteşemdir, bazı kitaplar ise başyapıttır. güliver’in gezileri bunlardan hiçbiri değildir, o nitelikli okurun başucundan ayırmayacağı bir kutsal kitaptır. ve dünya edebiyatında bu tür kutsal kitapların sayısı çok çok azdır.
jonathan swift vahşi haksızlıklar karşısında kalbi paramparça bir şekilde mezarında huzursuz bir şekilde yatarken biz edebiyat bağımlıları onu hiçbir zaman olmadığı kadar iyi anlamaya çabalıyoruz.
doktor güliver, sadece bir doktor olarak kalsa belki de muhteşem dört diyarın asla farkına varamayacaktık. ve cehaletimize sarılarak mutlu mesut yaşamaya devam edecektik. ama o hem bir denizci hem bir maceracı hem de dünyanın en talihsiz ve dünyanın en talihli adamı olmayı seçerek bizi muazzam bir dünya seyahatine çıkardı.
ilk seyahatinde cüceler ülkesine giden dev güliver bize bu seyahati esnasında yaşadıklarını anlatırken müthiş bir hiciv ustası olan jonathan swift’in kalemi aracılığıyla ingiltere’de yaşanan iç çatışmaları anlatmıştır aslında.
ikinci seyahatinde kendini bulduğu devler ülkesinde bir cüce olarak da yine aynı büyülü kalem aracılığıyla bize çok övülen avrupa uygarlığının ingiltere özelinde kokuşmuş taraflarını anlatır.
üçüncü seyahatin menzili olan uçan adada ise doktorumuz bilimin geldiği noktanın olması gereken noktadan ne kadar uzakta olduğunu hicveder.
son bölümde atlar ülkesine varan doktor kendini üstün ırk olarak görmekten haz eden insan ırkının sefaletini muazzam bir taşlama şeklinde anlatır bize.
benim kutsal kitaplarımdan biridir güliver’in seyahatleri ve jonathan swift de benim için bir edebiyat tanrısıdır.
bazı kitaplar çok iyidir, bazıları muhteşemdir, bazı kitaplar ise başyapıttır. güliver’in gezileri bunlardan hiçbiri değildir, o nitelikli okurun başucundan ayırmayacağı bir kutsal kitaptır. ve dünya edebiyatında bu tür kutsal kitapların sayısı çok çok azdır.
jonathan swift vahşi haksızlıklar karşısında kalbi paramparça bir şekilde mezarında huzursuz bir şekilde yatarken biz edebiyat bağımlıları onu hiçbir zaman olmadığı kadar iyi anlamaya çabalıyoruz.
doktor güliver, sadece bir doktor olarak kalsa belki de muhteşem dört diyarın asla farkına varamayacaktık. ve cehaletimize sarılarak mutlu mesut yaşamaya devam edecektik. ama o hem bir denizci hem bir maceracı hem de dünyanın en talihsiz ve dünyanın en talihli adamı olmayı seçerek bizi muazzam bir dünya seyahatine çıkardı.
ilk seyahatinde cüceler ülkesine giden dev güliver bize bu seyahati esnasında yaşadıklarını anlatırken müthiş bir hiciv ustası olan jonathan swift’in kalemi aracılığıyla ingiltere’de yaşanan iç çatışmaları anlatmıştır aslında.
ikinci seyahatinde kendini bulduğu devler ülkesinde bir cüce olarak da yine aynı büyülü kalem aracılığıyla bize çok övülen avrupa uygarlığının ingiltere özelinde kokuşmuş taraflarını anlatır.
üçüncü seyahatin menzili olan uçan adada ise doktorumuz bilimin geldiği noktanın olması gereken noktadan ne kadar uzakta olduğunu hicveder.
son bölümde atlar ülkesine varan doktor kendini üstün ırk olarak görmekten haz eden insan ırkının sefaletini muazzam bir taşlama şeklinde anlatır bize.
benim kutsal kitaplarımdan biridir güliver’in seyahatleri ve jonathan swift de benim için bir edebiyat tanrısıdır.
devamını gör...