1.
çocukken kitaplarını çok severek okuduğum bir yazar. özellikle sekizinci renk, yeşil kiraz 1-2 kitaplarını severek okumuştum. dün gece kitaplığımdaki kitaplara göz atarken kitaplar göze çıktı, duygulandım.
devamını gör...
2.
harika eserleri olan ve hemen hemen ilkokul dönemindeki her çocuğun tanıştığı yazardır kendileri.
devamını gör...
3.
ortaokul zamanlarımda kitap okuma sevgisini bana kazandıran yazardır.
devamını gör...
4.
1935 yılında kütahya' da doğan şairdir, kendisi çok tatlış çocuk kitapları yazmasıyla bilinir. çocuklarınıza rahatlıkla kitaplarını okutabilirsiniz.
devamını gör...
5.
ilkokulda suna'nın serçeleri kitabıyla tanıştığım yazardır. ardından dört kardeştiler ve ışın çağı çocukları'nı da okumuştum. günümüz çocuk hikayeciliğine baktığımda, gerek dil gerekse hayal gücünü etkin kılma anlamında bir gülten dayıoğlu seviyesinde olmadıklarını görüyorum. ayrıca dinlemesi de çok zevkli kendisini. buraya sunay akın'ın youtube programına konuk olduğu videoyu da bırakıyorum.
buradan
buradan
devamını gör...
6.
(bkz: ışın çağı çocukları) kitabıyla tanıdığım yazar. keşke daha fazla çocuk bilim kurgusu yazsaydı. aradan çok uzun zaman geçse de yazarın kitaplarının su gibi akıp geçtiğini anımsıyorum hâlâ.
devamını gör...
7.
gezi kitapları sayesinde tanıdığım, okunmaya değer fantastik şaheser mo'nun gizemi üçlemesin yazarı ve türkiye değerlerinden birisidir.
devamını gör...
8.
çocukken kitaplarını severek okuduğum yazar.bir dönem bayağı popüler olan adını feriha koydum dizisi kendisinin yeşil kiraz romanından esinlenilerek yapılmıştır.
devamını gör...
9.
dört kardeştiler diye bir kitabını okumuştum çocukken. feten diye bir kız vardı, evin ablasıydı ve kardeşlerine bakardı. fasülye yemeği pişirip "fasulyenin bebelerini" en küçük kardeşine vermişti.
yıllar geçti üstünden, ne zaman fasülye pişirsem "fasulyenin bebelerini" kendime ayırırım.
yıllar geçti üstünden, ne zaman fasülye pişirsem "fasulyenin bebelerini" kendime ayırırım.
devamını gör...
10.
yeşil kiraz kitabı ile bana çocukluk travmalarımdan birini yaşatmış yazardır. bir feriha hikayesi, foyası ortaya çıkınca erkek arkadaşına yalan borcunu bekaretini vererek ödüyor. whatt???????!!!!!!
devamını gör...
11.
ilk kez küçükken suna'nın serçeleri kitabını okumuştum. hala da hatırlarım kitabı.
devamını gör...
12.
çocukların hayal gücünü geliştirdiğini düşündüğüm yazardır. bana göre bazı vasat kitapları olsa da çok güzel kitapları da bulunmaktadır.
devamını gör...
13.
"dünya çocukların olsa" adlı kitabın yazarı. okuyalı 15 yıldan fazla oldu. kitabın son kısımlarını okurken korktuğumu hatırlıyorum, ilkokuldaydım, o yaşlarda insanın hayalgücü daha farklı oluyor, daha çok etkileniliyor. vakit gece yarısını geçmişti, kitap sürükleyiciydi.
kitapta kurgu dünya 2 ayrı yarımküre devlet şeklindeydi. ikisi de aynı anda birbirlerine nükleer silahlarla saldırıyordu. sadece çocuklar hayatta kalıyordu bir şekilde, ve iki yetişkin de galiba. korkutucu olan kısım sondaki maymunların olduğu kısımdı.
daha sonra "parbat dağının esrarı" kitabını okumuştum. geçenlerde bu kitabı evde buldum. biraz göz gezdirdim, okuyup hatırlamaya çalıştım. çocukken okuduğumdaki hissi yakalayamadım ama olsun.
bu kitapta bitkilerle konuşup anlaşan bilgin bir genç ve parbat dağında yer altında, dünyadan saklanmış halde yaşayan, bitkilerle anlaşıp onları bilgisayar gibi kullanan bir insan topluluğu var. soru sorup cevap alıyorlar. birbirleriyle en ufak kavga etmiyorlar. dış dünyadaki insanlardan habersizler, kendilerini tek insan topluluğu sanarken sonunda öğreniyorlar ki dışarıda milyarlarca insan var. bitki bilgini genç bunlarla tanışıyor falan...
kitapta kurgu dünya 2 ayrı yarımküre devlet şeklindeydi. ikisi de aynı anda birbirlerine nükleer silahlarla saldırıyordu. sadece çocuklar hayatta kalıyordu bir şekilde, ve iki yetişkin de galiba. korkutucu olan kısım sondaki maymunların olduğu kısımdı.
daha sonra "parbat dağının esrarı" kitabını okumuştum. geçenlerde bu kitabı evde buldum. biraz göz gezdirdim, okuyup hatırlamaya çalıştım. çocukken okuduğumdaki hissi yakalayamadım ama olsun.
bu kitapta bitkilerle konuşup anlaşan bilgin bir genç ve parbat dağında yer altında, dünyadan saklanmış halde yaşayan, bitkilerle anlaşıp onları bilgisayar gibi kullanan bir insan topluluğu var. soru sorup cevap alıyorlar. birbirleriyle en ufak kavga etmiyorlar. dış dünyadaki insanlardan habersizler, kendilerini tek insan topluluğu sanarken sonunda öğreniyorlar ki dışarıda milyarlarca insan var. bitki bilgini genç bunlarla tanışıyor falan...
devamını gör...
14.
küçükken ölümsüz ece ve gökyüzündeki mor kitaplar isimli iki kitabına kelimenin tam anlamıyla bayılmıştım. her ikisi de muhteşem bir kurguya sahipti ve aşırı sürükleyiciydiler.
devamını gör...
15.
türkiye'de çocuk edebiyatının yanı sıra altkültür'e de ciddi katkısı olmuş bir yazar.
şurada çok kıymetli bir yazı var, öneririm: kahramangiller.com/kitap/gu...
şurada çok kıymetli bir yazı var, öneririm: kahramangiller.com/kitap/gu...
devamını gör...
16.
yeşil kiraz 1-2, güney amerika'ya veya avustralya'ya yolculuk kitaplarıyla tanıştığım, çocuk kitapları yazarı. kalemi sade ve yaş itibariyle çocukların ilgisini çekecek cinsten.
devamını gör...
17.
birçok kişinin çocukluğuna uzaktan veya yakından temas eden, gerçek bir cumhuriyet yazarı.
geçenlerde kendisini sunay akın'ın işte o çocuk programında uzun uzun seyretme fırsatı buldum. son zamanlarda geçirdiğim en kaliteli dakikalardı. ilerleyen yaşına rağmen hala kendisini bu kadar iyi ifade edebilmesi ve bunu biz gençlere aktarabilmesi büyük bir lütuf bizler için.
programda dayıoğlu'nun reşat nuri güntekin ile olan anısı hüzünlendirdiği kadar mesut etti beni. hafiften öykünmedim desem yalan olur. ilgili anı için tık
programın tamamı için buyrun geceniz güzelleşsin dostlar.
geçenlerde kendisini sunay akın'ın işte o çocuk programında uzun uzun seyretme fırsatı buldum. son zamanlarda geçirdiğim en kaliteli dakikalardı. ilerleyen yaşına rağmen hala kendisini bu kadar iyi ifade edebilmesi ve bunu biz gençlere aktarabilmesi büyük bir lütuf bizler için.
programda dayıoğlu'nun reşat nuri güntekin ile olan anısı hüzünlendirdiği kadar mesut etti beni. hafiften öykünmedim desem yalan olur. ilgili anı için tık
programın tamamı için buyrun geceniz güzelleşsin dostlar.
devamını gör...
18.
okumayı öğreneli çok zaman geçmemişken (bkz: ışın çağı çocukları) adlı eserini okuduğumda ufacık halimle bana "acaba bu kitap okuma işlerine bi süre ara mı versem" dedirtmiş kıymetli yazar.
yanlış anlaşılmasın, gençlerde hayal gücünü tetiklemek, distopya edebiyatına ilk adımı atmak, uzaya, fütürizme ve insanlığa bakış ufkunu genişletmek açısından inanılmaz faydalı bir kitaptı fakat sanki 8-9 yaşlarında okunması için biraz fazla karanlık bir tema etrafında şekillenmişti. hala daha kapağını görünce biraz gerilirim bu yüzden. edebi zevkimi şekillendiren kitaplardan olsa da keşke birkaç sene geç okusaymışım diyorum şimdi.
tabii ki bu zamanlama hatası gülten hanımın değil, kütüphane kartını iddaa kuponu gibi haftada bir doldurmak suretiyle gözleri sulanana kadar kitap okuyan bendenize bu kitabı öneren kütüphanecinin suçu. boyu senin kütüphane kartlarını imzaladığın masaya bile zor yetişen çocuğa verilecek kitap mı şimdi bu esra abla? yeni kitap vermeden, bir öncekini gerçekten okuyup okumadığımızı test etmek için kısa kısa sorular sorarken hiç düşünmedin mi "ya şuncacık çocuğu bebeklerin ailelerinden koparıldığı, nükleer savaşların, öjeniğin kol gezdiği bi dünyaya fırlatmanın manası var mı" diye? inşallah kapağında palyaço var diye it falan da önermemişsindir el kadar bebelere...
yine saptı pusulamızın iğnesi-
tekrarlı tanım: okunduğu dönemler dikkatli gözetilirse edebiyatımıza çok değerli eserler sunmuş müstesna yazar.
yanlış anlaşılmasın, gençlerde hayal gücünü tetiklemek, distopya edebiyatına ilk adımı atmak, uzaya, fütürizme ve insanlığa bakış ufkunu genişletmek açısından inanılmaz faydalı bir kitaptı fakat sanki 8-9 yaşlarında okunması için biraz fazla karanlık bir tema etrafında şekillenmişti. hala daha kapağını görünce biraz gerilirim bu yüzden. edebi zevkimi şekillendiren kitaplardan olsa da keşke birkaç sene geç okusaymışım diyorum şimdi.
tabii ki bu zamanlama hatası gülten hanımın değil, kütüphane kartını iddaa kuponu gibi haftada bir doldurmak suretiyle gözleri sulanana kadar kitap okuyan bendenize bu kitabı öneren kütüphanecinin suçu. boyu senin kütüphane kartlarını imzaladığın masaya bile zor yetişen çocuğa verilecek kitap mı şimdi bu esra abla? yeni kitap vermeden, bir öncekini gerçekten okuyup okumadığımızı test etmek için kısa kısa sorular sorarken hiç düşünmedin mi "ya şuncacık çocuğu bebeklerin ailelerinden koparıldığı, nükleer savaşların, öjeniğin kol gezdiği bi dünyaya fırlatmanın manası var mı" diye? inşallah kapağında palyaço var diye it falan da önermemişsindir el kadar bebelere...
yine saptı pusulamızın iğnesi-
tekrarlı tanım: okunduğu dönemler dikkatli gözetilirse edebiyatımıza çok değerli eserler sunmuş müstesna yazar.
devamını gör...