günde 12 saat çalışmazsan başaramazsın
başlık "callmebyyournick" tarafından 01.07.2021 22:25 tarihinde açılmıştır.
1.
bugün matematik hocamdan duyup şaşırdığım sözdür. zaten en umursamayanın bile uykularını kaçıran bu sistem,benim gibi çalışkanları da paniğe sürüklüyor. bi şey sormak istiyorum:biz savaşta mıyız? 11 yıldır geleceğim için canımı dişime taktığım halde son bir sene üstelik yazın dahil 12 saat çalışamazsam istediğim yere gelemeyeceğim söyleniyor. keşke şimdiye kadar hiç çalışmayıp son bir senenin verdiği coşkuyla 12 saat çalışabilseydim ama yapamıyorum. eğer başarı yok bin soru yok on iki saat gibi kıstaslara bağlıysa ve başımı kaşıdığım an elimden kayacaksa ipi tutmayı reddediyorum,şimdiye dek kangren olsam da
devamını gör...
2.
12 saat çalışırsan köle olursun. 6 saat çalışmak en idealidir.
devamını gör...
3.
cerci kardeşim, öğretmenin saçmalayarak bu cümleyi sarf etmiş demek istediğim başlıktır.
çıtayı saçma bir yüksekliğe koymak insanı denemeden vazgeçirmekten başka bir işe yaramaz. bir insan günde 12 saat verimli çalışamaz, bırak bunun ders gibi konsantrasyon isteyen bir şey olmasını, el işi bile yapamaz. verimli çalışabildiği zamanı kişi kendi bilir. bunu azar azar aşarak arttırmaya çalışmalıdır elbet, ama gerçekçi beklentiler ile. oldukça başarılı bir öğrencilik hayatı geçirmiş bir insan olarak söylüyorum, eğer kafan almıyorsa ara ver. önemli olan tekrar başına geçecek kafa boşaltma ve motivasyon yöntemlerini oturtman.
çıtayı saçma bir yüksekliğe koymak insanı denemeden vazgeçirmekten başka bir işe yaramaz. bir insan günde 12 saat verimli çalışamaz, bırak bunun ders gibi konsantrasyon isteyen bir şey olmasını, el işi bile yapamaz. verimli çalışabildiği zamanı kişi kendi bilir. bunu azar azar aşarak arttırmaya çalışmalıdır elbet, ama gerçekçi beklentiler ile. oldukça başarılı bir öğrencilik hayatı geçirmiş bir insan olarak söylüyorum, eğer kafan almıyorsa ara ver. önemli olan tekrar başına geçecek kafa boşaltma ve motivasyon yöntemlerini oturtman.
devamını gör...
4.
bunu söyleyen kişinin bir eğitimci olması üzücü bir durum. kesinlikle doğruluğu olmayan bir söylem. bir şeye harcanan zamandan çok ondan alınan verim önemlidir. #1097273 katılıyorum, yorgunluk mental de olabilir. biraz dinlenmek ve size uygun bir program ile başarılı olunabilir.
eğitim sistemi çok kötü de olsa umudu kaybetmemek lazım.
eğitim sistemi çok kötü de olsa umudu kaybetmemek lazım.
devamını gör...
5.
inanmak başarmanın yarısı demekle birlikte verilen emekle başarı arasında da muhakkak bir bağlantı var ancak nasip/kısmet etkenini de göz ardı etmemek gerekir zannımca.
devamını gör...
6.
pardon da anan yani. nasıl çalıştığın da önemli sonuçta. bazen bir saatlik çalışma 3-4 saate bedel olur. istesen 12 saat de çalışırsın ama bir gün olur iki gün olur. o tempoyu sürdürmek de zor. üstelik mental olarak sağlam kalman gerek. zor yani. zor.
devamını gör...
7.
önemli olan verimli çalışmak. umudunu kaybetmeden, ne istediğini bilerek ve kararlı bir şekilde ilerlediğin yolda başarılı olursun. o onun düşüncesi , seni bağlamıyor. eğitimci olarak maalesef pek yardımcı ve sana fayda sağlayacak bir düşünce şekli sunmamis. sen kendine güven, basarabilirsin. her istediğini elde eden 12 saat çalıştı mi? bunu söyleyen 12 saat çalışarak mi bu noktaya geldi. sen, sana en uygun programla istediğin yere ulaşabilirsin. belki senin programın 5-6 saattir. hedefine ulaşmani engel olacak tüm düşünce, fikir, insan ve olayları nötürle,hedefine odaklan.
devamını gör...
8.
üzgünüm ama yksde de büyük ihtimalle bir bok olmayacaksınız. kabile ülkesindeki bir sınavda yüksek sıralama yapmak bir işe yaramıyor arkadaşlar. ben bunu geç anladım.
yks sayda 3000 küsür bir şey yaptım kendimce yüksekti ama 12. sınıfta hayattan koptum. 20 kg aldım, sivilceler çıktı, kamburluk oluştu vs. psikolojik olarak çöktüm zaten oraya hiç girmiyorum. hele bir de (her ne kadar kullanmaktan nefret etsem de) mezuna kalsaydım belki intiharı düşünürdüm. o kadar bunaldım bazen sinirden ağlıyordum. bu öyle lanet bir sınav ki gerçekçi olmak gerekirse sayısal için ilk 20 k ya girmezsiniz muhtemelen işsiz kalacaksınız. bunu da tıp ve diş dahil olduğu için söylüyorum. mühendislik düşünüyorsanız zaten 12-13 k altı boş üniversiteler olur. içinizde çok büyük bir okuma aşkı varsa ilk 500 ü hedefleyin ciddiyim bilkent, koç kazanın.
yoksa da kendinize yatırım yapın çünkü bu ülkedeki leş sınav çarkı asla bitmiyor, siz bitersiniz sınav bitmez.
ben de şu yks geçsin tamam diyordum şimdi tıptayım ama yks senesinden daha fazla çalışmak gerekiyor sınavlarımız için. lise konuları üniversitenin yanında basit kalıyomuş.şimdi yks neymiş diyorum.
tıptan mezun olucam tus belası var ona günde 12 saat bile yetmez. tusu geçsem doçentlik sınavı sonra prof sınavı ıvır zıvır bir sürü şey var. hepsi bitince 50 olmuş olurum herhalde.
liseye yeni başlayanlar varsa enstrüman öğrensin, body yapsın, dans kursuna yazılsın, yazılım öğrensin ama bir şeyde kendini geliştirsin. dersi ve yks yi odak noktası yapmayın. türkiyede size enayi derler ama medeni ülkeler anında kapar sizi.
yks sayda 3000 küsür bir şey yaptım kendimce yüksekti ama 12. sınıfta hayattan koptum. 20 kg aldım, sivilceler çıktı, kamburluk oluştu vs. psikolojik olarak çöktüm zaten oraya hiç girmiyorum. hele bir de (her ne kadar kullanmaktan nefret etsem de) mezuna kalsaydım belki intiharı düşünürdüm. o kadar bunaldım bazen sinirden ağlıyordum. bu öyle lanet bir sınav ki gerçekçi olmak gerekirse sayısal için ilk 20 k ya girmezsiniz muhtemelen işsiz kalacaksınız. bunu da tıp ve diş dahil olduğu için söylüyorum. mühendislik düşünüyorsanız zaten 12-13 k altı boş üniversiteler olur. içinizde çok büyük bir okuma aşkı varsa ilk 500 ü hedefleyin ciddiyim bilkent, koç kazanın.
yoksa da kendinize yatırım yapın çünkü bu ülkedeki leş sınav çarkı asla bitmiyor, siz bitersiniz sınav bitmez.
ben de şu yks geçsin tamam diyordum şimdi tıptayım ama yks senesinden daha fazla çalışmak gerekiyor sınavlarımız için. lise konuları üniversitenin yanında basit kalıyomuş.şimdi yks neymiş diyorum.
tıptan mezun olucam tus belası var ona günde 12 saat bile yetmez. tusu geçsem doçentlik sınavı sonra prof sınavı ıvır zıvır bir sürü şey var. hepsi bitince 50 olmuş olurum herhalde.
liseye yeni başlayanlar varsa enstrüman öğrensin, body yapsın, dans kursuna yazılsın, yazılım öğrensin ama bir şeyde kendini geliştirsin. dersi ve yks yi odak noktası yapmayın. türkiyede size enayi derler ama medeni ülkeler anında kapar sizi.
devamını gör...
9.
"makineleri bile dinlendire dinlendire çalıştırıyorlar, mesai usulü. ne anlatıyorsun sen .... "*
şeklinde tepki verilmesi gereken tespit.
eğitim sistemini falan eleştirmeyeceğim şimdi uzun uzun onları daha önce yazdım. bugün daha çok gömçüreceğim kitle sanki mezun olan her genç çok iyi işlerde asgari insani şartlarda çalışıyormuş gibi başarısızlığı * stresten çatlamalarına ramak kalmış öğrencilere kitlemeye çalışanlar olacak.
günde 9/10 saat çalışarak başarılı olduğunu iddia eden dünyanın en popüler göz önünde bilim insanlarını, türkiye'de ekonomik kriz, gelecek kaygısı, liyakatsızlık, adalet sistemine olan güvenin sarsılması, profesyonel sektör çalışanlarının dahil leş gibi şartlarda köle olarak kullanılması gibi gibi bir milyon tane problemle mücadele etmeye çalışan z kuşağı ile kıyaslamak ve onları örnek göstermek insanlığa sığacak iş değil. ulan örnek gösterdiğiniz adamların bir çoğunun en büyük derdi elektrik tesisatçısı 3 gün izin aldığı için patlayan duyların değişemeyecek olması.
bugün örnek gösterilen o çoook çalışkan adamlara sunulan çevresel imkan ile türkiye'de ki sunulmayan çevresel imkan bir mi? adam higs bozonunu bulmuş, aferin ona. bizim üniversitelerde öğrenci sayısına yetecek mikroskop ve bilgisayar yok! kütüphane yok üniversitelerde!* lise 5 gibi okuyup mezun oluyor öğrenciler. mağara adamları duvara resim çizerek daha çok kaynak bırakmış sonra ki nesile. türkiye'de en temel yazılı kaynaklara ulaşım yok. üniversite okurken es kaza bir proje ödevimiz oldu 300 km uzaklıkta başka bir şehirde bulunan konsolosluğun kütüphanesini kullandık. bulduğumuz kaynakların kopyasını hayır olsun diye üniversite bıraktık. yani bizim öğrenci halimizle cebimizde para olmasa gidip o kaynağa ulaşamayacağız. bu arada okuduğum üniversite de öyle apartman üniversitesi falan değil yanlış anlaşılmasın türkiye'de kurulan ilk üniversitelerden. siz benim başarımın yalnızca benim çabama bağlı olduğuna inanacak kadar salak mısınız?
bugün aynı şekilde 12 saat çalışacakmış bak bak sen o çocuğa çalışması için ne verdin? doğru düzgün kütüphane kurdun mu çocuğa çalışsın diye? bakın daha süreyi eleştirmeye gelmedim. bir insanın asgari düzeyde çalışması için gerekli koşulların oluşturulmasından bahsediyorum.
ekonomik şartlarını düzelttin mi çocukların? ben türkiye'de çalışırken öğrencilerim %70'i ya kardeşleri ile odasını paylaşıyordu yada salonda uyuyordu. doğru düzgün çalışma masası sandalyesi olmayan çocuğun ihtiyacını karşıladın mı? sürekli olarak bulunduğu ortama birilerinin girip çıktığı bir çocuk odaklanarak 2 3 saat ders çalışmayı başarıyorsa direk millet vekili yapalım sınavla falan uğraşmasın. ne dersiniz? kişisel alanı olmayan çocuğa sen nasıl başarısızlık yükleyebilirsin?
hadi bunları geçtim dağda bayırda çayırda çalıştı başardı girdi üniversiteye girdi. ulan kim bu çocukları başarılı kabul edilebilecek bir ürün ortaya koymaya motive edecek. intihalsiz 3 makale yazamayan, bir tanıdık kadrosundan bölüme girmiş hocalar mı? ne anlatıyorsunuz siz ne?
hadi ulan es kaza bu çocuklar mezun oldu? özellikle bilim ile sanat ile uğraşanları bir işe yerleştirebiliyor musun? asgari geçim şartlarını sunabiliyor musun? ülkede taksiye çıkan fizik mezunu var. aklımızla dalga mı geçiyorsunuz?
hangi başarı? ha siz kendi başarısızlığınızı bizim öğrencilerimiz/çocuklarımız üzerinden aklamaya kalkarsanız yemezler. hiç bir öğrenci mı bu yamyamların psikoloji bozan tepsitlerine, hiç bir bir b.k. yaramayan motivasyon konuşmalarına yedirecek değilim! eğer bir insan bir şeyler başarabiliyorsa bunu tek başına yapmak zorunda olmadığı içindir.
unutmadan ekleyeyim;
hiç kimse sizin başarınızı tespit edip üzerine söz söyleme hakkına sahip değil türkiye sınırları içerisinde ve siz başarısız olduğunuzu hissediyorsanız kaldığınız yerden yada istediğiniz zamandan yeniden başlayabilirsiniz. hayat tek düze bir çizgide ilerlemez herkes yakaladığı yerden devam eder. her biriniz tüm bu saçmalıkların çok üzerindesiniz ve her biriniz çok seviyorsunuz. diplomalı olması her insana kulak vermeniz gerektiği anlamına gelmez.
şeklinde tepki verilmesi gereken tespit.
eğitim sistemini falan eleştirmeyeceğim şimdi uzun uzun onları daha önce yazdım. bugün daha çok gömçüreceğim kitle sanki mezun olan her genç çok iyi işlerde asgari insani şartlarda çalışıyormuş gibi başarısızlığı * stresten çatlamalarına ramak kalmış öğrencilere kitlemeye çalışanlar olacak.
günde 9/10 saat çalışarak başarılı olduğunu iddia eden dünyanın en popüler göz önünde bilim insanlarını, türkiye'de ekonomik kriz, gelecek kaygısı, liyakatsızlık, adalet sistemine olan güvenin sarsılması, profesyonel sektör çalışanlarının dahil leş gibi şartlarda köle olarak kullanılması gibi gibi bir milyon tane problemle mücadele etmeye çalışan z kuşağı ile kıyaslamak ve onları örnek göstermek insanlığa sığacak iş değil. ulan örnek gösterdiğiniz adamların bir çoğunun en büyük derdi elektrik tesisatçısı 3 gün izin aldığı için patlayan duyların değişemeyecek olması.
bugün örnek gösterilen o çoook çalışkan adamlara sunulan çevresel imkan ile türkiye'de ki sunulmayan çevresel imkan bir mi? adam higs bozonunu bulmuş, aferin ona. bizim üniversitelerde öğrenci sayısına yetecek mikroskop ve bilgisayar yok! kütüphane yok üniversitelerde!* lise 5 gibi okuyup mezun oluyor öğrenciler. mağara adamları duvara resim çizerek daha çok kaynak bırakmış sonra ki nesile. türkiye'de en temel yazılı kaynaklara ulaşım yok. üniversite okurken es kaza bir proje ödevimiz oldu 300 km uzaklıkta başka bir şehirde bulunan konsolosluğun kütüphanesini kullandık. bulduğumuz kaynakların kopyasını hayır olsun diye üniversite bıraktık. yani bizim öğrenci halimizle cebimizde para olmasa gidip o kaynağa ulaşamayacağız. bu arada okuduğum üniversite de öyle apartman üniversitesi falan değil yanlış anlaşılmasın türkiye'de kurulan ilk üniversitelerden. siz benim başarımın yalnızca benim çabama bağlı olduğuna inanacak kadar salak mısınız?
bugün aynı şekilde 12 saat çalışacakmış bak bak sen o çocuğa çalışması için ne verdin? doğru düzgün kütüphane kurdun mu çocuğa çalışsın diye? bakın daha süreyi eleştirmeye gelmedim. bir insanın asgari düzeyde çalışması için gerekli koşulların oluşturulmasından bahsediyorum.
ekonomik şartlarını düzelttin mi çocukların? ben türkiye'de çalışırken öğrencilerim %70'i ya kardeşleri ile odasını paylaşıyordu yada salonda uyuyordu. doğru düzgün çalışma masası sandalyesi olmayan çocuğun ihtiyacını karşıladın mı? sürekli olarak bulunduğu ortama birilerinin girip çıktığı bir çocuk odaklanarak 2 3 saat ders çalışmayı başarıyorsa direk millet vekili yapalım sınavla falan uğraşmasın. ne dersiniz? kişisel alanı olmayan çocuğa sen nasıl başarısızlık yükleyebilirsin?
hadi bunları geçtim dağda bayırda çayırda çalıştı başardı girdi üniversiteye girdi. ulan kim bu çocukları başarılı kabul edilebilecek bir ürün ortaya koymaya motive edecek. intihalsiz 3 makale yazamayan, bir tanıdık kadrosundan bölüme girmiş hocalar mı? ne anlatıyorsunuz siz ne?
hadi ulan es kaza bu çocuklar mezun oldu? özellikle bilim ile sanat ile uğraşanları bir işe yerleştirebiliyor musun? asgari geçim şartlarını sunabiliyor musun? ülkede taksiye çıkan fizik mezunu var. aklımızla dalga mı geçiyorsunuz?
hangi başarı? ha siz kendi başarısızlığınızı bizim öğrencilerimiz/çocuklarımız üzerinden aklamaya kalkarsanız yemezler. hiç bir öğrenci mı bu yamyamların psikoloji bozan tepsitlerine, hiç bir bir b.k. yaramayan motivasyon konuşmalarına yedirecek değilim! eğer bir insan bir şeyler başarabiliyorsa bunu tek başına yapmak zorunda olmadığı içindir.
unutmadan ekleyeyim;
hiç kimse sizin başarınızı tespit edip üzerine söz söyleme hakkına sahip değil türkiye sınırları içerisinde ve siz başarısız olduğunuzu hissediyorsanız kaldığınız yerden yada istediğiniz zamandan yeniden başlayabilirsiniz. hayat tek düze bir çizgide ilerlemez herkes yakaladığı yerden devam eder. her biriniz tüm bu saçmalıkların çok üzerindesiniz ve her biriniz çok seviyorsunuz. diplomalı olması her insana kulak vermeniz gerektiği anlamına gelmez.
devamını gör...
10.
mısır'daki firavunların kölelerine söylediği sözdür
devamını gör...
11.
hiç çalışmadan başaranlar var biraz da onları örnek alalım belki doğrusu budur.
devamını gör...
12.
12 saat mesai yapıyorum 3 gündür ve argadaşşlaar galiba ben başaramayacağım.. hühüü..
devamını gör...
13.
bu, salt sana da bağlı değildir. 16 saate çıkarsa da başaramayacağı koşullara karşı da bir fikir edinebilmelidir. bknz: türkiye..!
devamını gör...
14.
çalışmayı geçtim, 12 saat uyusan bile uykunun hayrını göremiyorsun.
devamını gör...
15.
12 saat caliscakdam basarmiyim zaten dedirten soz.
devamını gör...
16.
o kadarcık çalışmayla oluyomuş mu???
devamını gör...
17.
ders çalışırken her masadan kalktığımda durdurduğum kronometreli günlük 6-7 saatlik tempoyla kazandığım yerden istifa ettim.
bazen çok da şey yapmamak lazım.
şu an on beş dakika bile oturamıyorum ama olsundu.
(bkz: we can do it öyle ya da böyle)
bazen çok da şey yapmamak lazım.
şu an on beş dakika bile oturamıyorum ama olsundu.
(bkz: we can do it öyle ya da böyle)
devamını gör...
18.
19.
günde 12 saate calışırsan zaten kürek mahkumluğuna yatay geçiş yapabiliyorsun.
devamını gör...