1.
hayatta hiçbir zaman kafamızdaki kadar harikulade şeyler olmayacağını henüz idrak etmemiştim.
devamını gör...
2.
nerde güzel başlıklar, var da ben mi göremiyorum.
ben uzağı göremiyorum, size biraz uzak kaldım ondan mı aca, neyse.
ben uzağı göremiyorum, size biraz uzak kaldım ondan mı aca, neyse.
devamını gör...
3.
seksenler rock şarkılarında kayboldum neden beraber bu zamanları yaşamadık ki..
hayal gücüm online..
bu devrin insanı değilim bırakın beni.
hayal gücüm online..
bu devrin insanı değilim bırakın beni.
devamını gör...
4.
nerede benim uykularım, nerede benim rüyalarım. nerede benim tyler durdenım.
devamını gör...
5.
çözüm arıyorum ama bulsam bile işe yaramıyor. sadece pes edersen kaybedersin diyorlar, sabrediyorum hâla kazanamıyorum.
devamını gör...
6.
herşey benle ilgili değil ki
devamını gör...
7.
sebebini belirtmeden açtığım başlıkların silinmesi ve kilitlenmesi, bunu yapanların keyfi hareket ettiğini düşündürüyor.
devamını gör...
8.
hıh.
devamını gör...
9.
10.
büyük dedeme mektup:
sorunlarımın kaynağını bulmak için kendi kendime psikanaliz yapıp çocukluğuma indim ama yok kurtarmıyor arkadaş. o yüzden bu güzel cumartesi sabahında (yuh akşam olmuş) ölmüş büyük dedeme psikanaliz yaptıran kadere selam ederim.
farkettim ki ailedeki erkeklerin neredeyse hepsi kendi yaradılışı çerçevesinde sallamakta. kimisi askerlik anısı sallar diğeri bi tarafından kelime deyiş uydurur sana doğrusunu unutturur. kimisini ormanda kurt çevirir aslanlar gibi savaşır diğeri enternasyonel sallar. ben ise çıtayı yukarı çekip komple sallıyorum galiba. ha yok mu hiç güzel sallayan ailede, var, kuzen bir şiir sallıyor bi gör.
atam! dedem! konuya çok bilimsel çok antropolojik yaklaştım ve bizdeki bu sallama huyunun kaynağının sen olduğunu belirledim. aile toplantılarında dikkatimi ilk çeken efsane senin ayıyla güreştiğin epik mücadele. dede, hadi boylu posluymuşsun da yani ayıyla güreşmek de kolay olmasa gerek diye düşünüyorum. bence sallıyorsun günahı senin boynuna. ayrıca yeri gelmişken belirtmek isterim ki sadece sen değil dedemden itibaren aile erkekleri için söylüyorum bunu, minyon kadın tercihlerinizi gözden mi geçirseniz acaba? dağ gibi büyük dededen 2-3 kuşakta ben nasıl çektim de küçücük kaldım bu kadar? itin kopuğun tekiymişsin ayrıca anlamazsın schopenhauer filan ama schopenhauercülüğün bi zikime yaramadığının canlı kanıtıyım yemin ediyorum (bkz: aşkın metafiziği)
dede, bişey sorcam ama samimi cevap bekliyorum rica ederim. tam olarak ne yaptın da koca köy sulak ovayı terk edip dağın başına taşındı? antropolojik çalıştım dedim ya üşenmedim gittim "cinkaçıran" köyüne. adımımı attım, kendimi tanıttım ve bir telaş kıyamet koptu. muhtar ve ihtiyar heyeti teyakkuz halinde etrafımı çevirdi. fırıldak hüseyin'in torununu köyümüzde istemiyoz diye. zor sakinleştirdim öfkeli yaşlıları. onlar anlattı ben dinledim. ayrıntılar kaybolmuş tabi zamanla ama köy halkı bir efsane olarak seni "köy hafızası" (literatürde olay hafızasının bir alt başlığıdır) çerçevesinde seni hatırlıyor ve hatırlamak istemiyor. dede köyün ismini senden esinlenip koymuş adamlar alooo! "cingöz"ün gözünü düşürüp cinkaçıran demişler yeni yuvalarına. senin ruhunu genç cumhuriyetin idealist nüfus memuru görmüş dede, "cingöz" diye soyad mı olur ya?
sana atfedilen sıfatların uzunluğu roma imaparatorunda yok dedem! fırıldak hüseyin, kımıl zararlısı, serseri hüso, donkaçıran (bunun ayrıntılarını bilmek istemiyorum), 4harfli (hüsoya atfen diye tahmin ediyorum), ocak söndüren... böyle gidiyor dede sıfatların.
dedem! atam! elalemin dedeleri çanakkale'de kurtuluş savaşında türlü kahramanlıklar göstermişler, sen ise "ordular, ilk hedefiniz akdenizdir, ileri" emrini duysa güneye gidip italyan mandasında pizzacı açacak, yakalansa "paşam yanlış anlamışım siz akdeniz deyince" gibisinden kıvıracak cibiliyettte bir insanmışsın. bu durum 21.yy'da benim psikolojimi bozuyor dede! aslan asker şvayk'ın anadolu şubesi gibi dede mi olur ya?
dedem! elalemin dedeleri köy enstitüleri kurup kaba tabirle bir boka yaramaya çalışırken sen gitmişsin "cumhuriyetin ilk pavyonunu" açmışsın. girişimcilik anlayışına sokayım kusura bakma da! böyle ilk mi olurmuş ya nedir bu dede?
derdin ne dede senin? bu arada sen büyük ninemi nasıl ikna ettin ya? kadın istisnasız bir şekilde "günahsız maryam" diye anılıyor ve söylenene göre sevgi dolu, şifacılık yapan, süper bir insanmış kendisi. kaçırdın mı dede yoksa ninemi de? ama yok, hiç bahsi geçmiyor bu konunun. o zaman büyük nineme dönüp soruyorum. nine bu adamda tam olarak ne gördün de sevdin? yahu, zamane kadınlarına serseri erkeğe kaçıyor deyi kızıyorlar ama abi siz ne diyorsunuz benim öz ninem serseri seviyormuş anlaşılan. ben sizin köylü diyalektiğinize sokayım, hayatımı mahvettiniz lan! ben cumhuriyetin ilk yıllarında yaptığınız tercihler nedeniyle üstüne basa basa söylüyorum 21.yy'da kahramanlık ve anti-kahramanlık arasında gidip gelen bir borderline oldum galiba dede! nine!
dedem! seni çok seviyorum! diğer tarafın da altını üstüne getirmediğini düşünmek istiyorum. artık bi durulmuşsundur heralde oralarda!
gerçek büyük dedem mezarında ters dönmesin notu:
büyük dedelerimden biri masalcıymış. bebeyken bir kere görmüş sakalını çekmişim. çekiş o çekiş sallamakta ona çekmişim. karın tokluğuna köy köy gezip çoluğa çocuğa, büyüklere küçüklere masal anlatırmış. hayalimdeki meslek yemin ediyorum, idolümsün dede! nasıl? iyi salladım di mi ama dede? (bkz: dede issues)
sorunlarımın kaynağını bulmak için kendi kendime psikanaliz yapıp çocukluğuma indim ama yok kurtarmıyor arkadaş. o yüzden bu güzel cumartesi sabahında (yuh akşam olmuş) ölmüş büyük dedeme psikanaliz yaptıran kadere selam ederim.
farkettim ki ailedeki erkeklerin neredeyse hepsi kendi yaradılışı çerçevesinde sallamakta. kimisi askerlik anısı sallar diğeri bi tarafından kelime deyiş uydurur sana doğrusunu unutturur. kimisini ormanda kurt çevirir aslanlar gibi savaşır diğeri enternasyonel sallar. ben ise çıtayı yukarı çekip komple sallıyorum galiba. ha yok mu hiç güzel sallayan ailede, var, kuzen bir şiir sallıyor bi gör.
atam! dedem! konuya çok bilimsel çok antropolojik yaklaştım ve bizdeki bu sallama huyunun kaynağının sen olduğunu belirledim. aile toplantılarında dikkatimi ilk çeken efsane senin ayıyla güreştiğin epik mücadele. dede, hadi boylu posluymuşsun da yani ayıyla güreşmek de kolay olmasa gerek diye düşünüyorum. bence sallıyorsun günahı senin boynuna. ayrıca yeri gelmişken belirtmek isterim ki sadece sen değil dedemden itibaren aile erkekleri için söylüyorum bunu, minyon kadın tercihlerinizi gözden mi geçirseniz acaba? dağ gibi büyük dededen 2-3 kuşakta ben nasıl çektim de küçücük kaldım bu kadar? itin kopuğun tekiymişsin ayrıca anlamazsın schopenhauer filan ama schopenhauercülüğün bi zikime yaramadığının canlı kanıtıyım yemin ediyorum (bkz: aşkın metafiziği)
dede, bişey sorcam ama samimi cevap bekliyorum rica ederim. tam olarak ne yaptın da koca köy sulak ovayı terk edip dağın başına taşındı? antropolojik çalıştım dedim ya üşenmedim gittim "cinkaçıran" köyüne. adımımı attım, kendimi tanıttım ve bir telaş kıyamet koptu. muhtar ve ihtiyar heyeti teyakkuz halinde etrafımı çevirdi. fırıldak hüseyin'in torununu köyümüzde istemiyoz diye. zor sakinleştirdim öfkeli yaşlıları. onlar anlattı ben dinledim. ayrıntılar kaybolmuş tabi zamanla ama köy halkı bir efsane olarak seni "köy hafızası" (literatürde olay hafızasının bir alt başlığıdır) çerçevesinde seni hatırlıyor ve hatırlamak istemiyor. dede köyün ismini senden esinlenip koymuş adamlar alooo! "cingöz"ün gözünü düşürüp cinkaçıran demişler yeni yuvalarına. senin ruhunu genç cumhuriyetin idealist nüfus memuru görmüş dede, "cingöz" diye soyad mı olur ya?
sana atfedilen sıfatların uzunluğu roma imaparatorunda yok dedem! fırıldak hüseyin, kımıl zararlısı, serseri hüso, donkaçıran (bunun ayrıntılarını bilmek istemiyorum), 4harfli (hüsoya atfen diye tahmin ediyorum), ocak söndüren... böyle gidiyor dede sıfatların.
dedem! atam! elalemin dedeleri çanakkale'de kurtuluş savaşında türlü kahramanlıklar göstermişler, sen ise "ordular, ilk hedefiniz akdenizdir, ileri" emrini duysa güneye gidip italyan mandasında pizzacı açacak, yakalansa "paşam yanlış anlamışım siz akdeniz deyince" gibisinden kıvıracak cibiliyettte bir insanmışsın. bu durum 21.yy'da benim psikolojimi bozuyor dede! aslan asker şvayk'ın anadolu şubesi gibi dede mi olur ya?
dedem! elalemin dedeleri köy enstitüleri kurup kaba tabirle bir boka yaramaya çalışırken sen gitmişsin "cumhuriyetin ilk pavyonunu" açmışsın. girişimcilik anlayışına sokayım kusura bakma da! böyle ilk mi olurmuş ya nedir bu dede?
derdin ne dede senin? bu arada sen büyük ninemi nasıl ikna ettin ya? kadın istisnasız bir şekilde "günahsız maryam" diye anılıyor ve söylenene göre sevgi dolu, şifacılık yapan, süper bir insanmış kendisi. kaçırdın mı dede yoksa ninemi de? ama yok, hiç bahsi geçmiyor bu konunun. o zaman büyük nineme dönüp soruyorum. nine bu adamda tam olarak ne gördün de sevdin? yahu, zamane kadınlarına serseri erkeğe kaçıyor deyi kızıyorlar ama abi siz ne diyorsunuz benim öz ninem serseri seviyormuş anlaşılan. ben sizin köylü diyalektiğinize sokayım, hayatımı mahvettiniz lan! ben cumhuriyetin ilk yıllarında yaptığınız tercihler nedeniyle üstüne basa basa söylüyorum 21.yy'da kahramanlık ve anti-kahramanlık arasında gidip gelen bir borderline oldum galiba dede! nine!
dedem! seni çok seviyorum! diğer tarafın da altını üstüne getirmediğini düşünmek istiyorum. artık bi durulmuşsundur heralde oralarda!
gerçek büyük dedem mezarında ters dönmesin notu:
büyük dedelerimden biri masalcıymış. bebeyken bir kere görmüş sakalını çekmişim. çekiş o çekiş sallamakta ona çekmişim. karın tokluğuna köy köy gezip çoluğa çocuğa, büyüklere küçüklere masal anlatırmış. hayalimdeki meslek yemin ediyorum, idolümsün dede! nasıl? iyi salladım di mi ama dede? (bkz: dede issues)
devamını gör...
11.
nerdesin ?
telefon numaranı ezberledim ha tekrardan.
hep arasam mı diye düşünmekten...
vah vahap vaah..
telefon numaranı ezberledim ha tekrardan.
hep arasam mı diye düşünmekten...
vah vahap vaah..
devamını gör...
"güne bir sitem bırak" ile benzer başlıklar
sitem
10