1.
bir jack london kitabıdır.
can yayınlarının kısa klasikler serisinde kırk beşinci kitap olarak yayımlanan eser iki bölümden oluşmaktadır. birbirinden bağımsız iki öykü olarak da okunabilir olan bu öyküler aslında aynı coğrafyada ve bir kahraman çevresinde döner.
birinci öykü kitaba ismini veren güneşin oğlu isimli nispeten uzun olan öykü. sömürgecilerin ve denizin ve adalarda yaşayan ilke kabilelerin ve köleleştirilmek üzere olan insanların ve para peşinde koşan uyanık beyaz adamın ve denizden para kazanmak için didinen insanların ve insan ırkının vahşi gözü doymazlığının hikayesi güneşi oğlu.
ikinci öykü güneşin tüyleri. bu öykü de aslında tam olara aynı konular üzerinde duruyor ama bu sefer lakabı güneşin oğlu olan beyaz adamla lakabı güneşin tüyleri olan diğer bir beyaz adam her şeye inanmaya hazır ilkel insanlar üzerinde ticari bir güç savaşına giriyorlar. biri iyi diğeri kötü beyaz adam gibi görünse de sömürgecinin iyisinin ya da kötüsünün olmayacağını biz gayet iyi biliyoruz.
jack london emeğin en olduğunu bilen ve insanları tanıyan bir yazardır. inanmazsanız okuyun bu kitabı.
can yayınlarının kısa klasikler serisinde kırk beşinci kitap olarak yayımlanan eser iki bölümden oluşmaktadır. birbirinden bağımsız iki öykü olarak da okunabilir olan bu öyküler aslında aynı coğrafyada ve bir kahraman çevresinde döner.
birinci öykü kitaba ismini veren güneşin oğlu isimli nispeten uzun olan öykü. sömürgecilerin ve denizin ve adalarda yaşayan ilke kabilelerin ve köleleştirilmek üzere olan insanların ve para peşinde koşan uyanık beyaz adamın ve denizden para kazanmak için didinen insanların ve insan ırkının vahşi gözü doymazlığının hikayesi güneşi oğlu.
ikinci öykü güneşin tüyleri. bu öykü de aslında tam olara aynı konular üzerinde duruyor ama bu sefer lakabı güneşin oğlu olan beyaz adamla lakabı güneşin tüyleri olan diğer bir beyaz adam her şeye inanmaya hazır ilkel insanlar üzerinde ticari bir güç savaşına giriyorlar. biri iyi diğeri kötü beyaz adam gibi görünse de sömürgecinin iyisinin ya da kötüsünün olmayacağını biz gayet iyi biliyoruz.
jack london emeğin en olduğunu bilen ve insanları tanıyan bir yazardır. inanmazsanız okuyun bu kitabı.
devamını gör...
2.
ana karakterin aynı olmasından ötürü birbiriyle bağlantılı 2 farklı öyküden oluşan, kitaba ismini veren ''güneşin oğlu'' ve ''güneşin tüyleri'' öykülerini içerisinde barındıran çok sevdiğim yazar jack london'ın eseri.
kitap içerisinde 2 öykü barındırdığından oldukça kısa ancak terim ve yer isimlerinden olsa gerek, heyecanla okuduğumu söyleyemeyeceğim. elbette london kendi yaptığı yolculuklardan ve gözlemlerden esinlenerek böyle bir öykü oluşturduğundan dolu dolu bir kitap fakat kısa bir kitap okuyayım, yormadan hemen akıp bitsin diye düşünen okurlar için pek de uygun bir kitap olacağını düşünmüyorum. güneşin oğlu, oldukça zengin david grief'in güney pasifik adalarının korsanlarıyla zekasını kullanarak baş etmesini konu alırken; güneşin tüyleri ise uzak ülkedeki bir kralın daha zengin ve rahat yaşayabilmek için her şeyden vergi alıp sebepsiz yere insanları suçlu bulan güneşin tüyleri lakaplı kişiye göz yumarken güneşin oğlu david grief'in bu oyunu bozmasını konu alıyor.
kitaptaki son öykü güneşin tüyleri'ni okurken sabahattin ali'nin sırça köşk (kitap) adlı öyküsünü anımsadığımı da belirtmek isterim.
kitap içerisinde 2 öykü barındırdığından oldukça kısa ancak terim ve yer isimlerinden olsa gerek, heyecanla okuduğumu söyleyemeyeceğim. elbette london kendi yaptığı yolculuklardan ve gözlemlerden esinlenerek böyle bir öykü oluşturduğundan dolu dolu bir kitap fakat kısa bir kitap okuyayım, yormadan hemen akıp bitsin diye düşünen okurlar için pek de uygun bir kitap olacağını düşünmüyorum. güneşin oğlu, oldukça zengin david grief'in güney pasifik adalarının korsanlarıyla zekasını kullanarak baş etmesini konu alırken; güneşin tüyleri ise uzak ülkedeki bir kralın daha zengin ve rahat yaşayabilmek için her şeyden vergi alıp sebepsiz yere insanları suçlu bulan güneşin tüyleri lakaplı kişiye göz yumarken güneşin oğlu david grief'in bu oyunu bozmasını konu alıyor.
kitaptaki son öykü güneşin tüyleri'ni okurken sabahattin ali'nin sırça köşk (kitap) adlı öyküsünü anımsadığımı da belirtmek isterim.
devamını gör...