güney kore dizileri

haftasonu izinlerimde kıymetli anacigimla birlikte her kahvaltı da bir tanesine karar verip açıp izlediğimiz ritüellesmis diziler. eskiden trt de yayinlarlardi saraydaki inci vs şimdi netflix çöplüğünde istenilen bulunabiliniyor.

elinizi verip kolunuzu kaptırabileceğiniz bir bataklık burası. ama ben batmaktan memnunum. ne olur daha fazla çekin şu dizilerden -bitmez ama- izleyecek dizi kalmayacak diye korkuyorum.

tadını aldıktan sonra kesinlikle bırakılmayan bir tür. hele bir de tarzlarına ve kultürlerine alıştıysanız her zaman izlediğiniz bir diziniz oluyor. hiç izlemeyenlerin bu batağa hiç girmemesini tavsiye ederim. sevenlerine de etrafınızdaki insanların yorumlarını umursamayın çünkü aşırı rahatlatan ve az da olsa insanı mutlu eden bir şey. yeni türeyen kpop fanları yüzünden çok önyargıyla yakşaşılıyor kdrama izleyenlere.

yeppuda adlı kore filmleri-dizileri çözen site kapandığından beri işkence halini aldı. çok zor buluyorsun altyazısıydı şusuydu.

çok sağlam çevirmenleri ve link paslayıcı bir kitlesi vardı o sitenin.

şimdilerde bakıyorum korece öncelikle ingilizce'ye oradan türkçe'ye çeviriliyor, yetmiyor bireysel sansür uygulanıyor kelimelere, anlam bütünlüğü hiç ediliyor. zaten çevirmenlerin de hali ortada.

rezalet ötesi bir altyazıyla nice filmler izleniliyor. çok üzücü lan.

online film izleme siteleri zaten leş. hoff ne olacak böyle ya.

ya bu kadar low ama saran baska bi sey yoktur. bagimlisi oldum birakamiyorum.

hiç izlemedim ama merak ediyorum açıkçası. sanırım batak gibi bir şeymiş.

guilty pleasure.

abbys diye bi tanesini izleyeyim dedim gerçekten berbattı. yani nasıl desem hint dizileriyle yarışan saçmalıklar silsilesi. uzak durun aşırı sığlık içerir.

şahsen müptelası olduğum dizilerdir.
bunlardan bazıları;
kore erkek nüfusu içinde sadece 100 erkeğin meme kanseri olduğu bir toplumda ,erkeklerin yaşadığı ayrımcılığa vurgu yapan ''jiltooui hwashin '' bence bir başyapıttır. dizi toplumda bir çok soruna eğlendirerek vurgu yaptığı için, başka bir tabirle ''ağlanacak hale güldürdüğü'' için kara mizahı en iyi barındıran dizidir. bir kadın için meme kanseri olmak kolayken , meme kanseri olmak bir erkek için neden utanılacak saklanaılacak bir olaydır?
dizi ayrıca sözleşmeli çalışan ayrımcılığına da değinmektedir. tavsiye ederim. www.imdb.com/title/tt5936884/

''gwaenchanhah, sarangiya'' çocuklukta yaşanan travmaların, insanların bünyesine keskin bir bıçaktan daha derin yaralar açabileceğini yine güldürerek anlatır. dizideki hemen herkesin psikozu vardır. psikozların şiddetinin ne kadar derin olduğunu ise, dizi ilerledikçe hep birlikte öğreniyoruz. bence mükemmel bir dizi... www.imdb.com/title/tt4031224/

''bimilui soop'' ise; yayınlandığı dönemde çok beğenilmiş bundan dolayı ise ikinci sezonu da çekilmiş bir ''problem çözme'' dizisidir. esrarengiz cinayetlerin aydınlatılmasında geçirdiği beyin ameliyatı sebebi ile empati yeteneğini kaybetmiş savcımızla birlikte taşları bir bir yerine oturtacağız. kesinle mükemmel bir dizi tavsiye ederim.https://www.imdb.com/title/tt6461346/

şunu da belirtmekte fayda var ''good doctor'' gibi bir çok dizisi hem türkiye, hemde amerika tarafından tekrar çekilmiştir.
ergen dizileri de fazladır. ama çok kaliteli dizileri bünyesinde barındırır...
zaten sineması bence efsane ama neysee...

zamanında gönüllü olarak altyazılarını ingilizceden türkçeye çevirdiğim ve genelde her dizi olmasa da çoğunu hızlandırarak atlayarak izlediğim dizilerdir.

şimdi sektör almış başını gitmiş tabi.

birçok konuda türk dizilerini solladıkları bir gerçektir. genelde 16 bölümlük ve tek sezonluk olan bu diziler anlatmak istediklerini anlatır ve uzatmadan bitirir. memories of alahambra, tunnel, devilish joy, hotel del luna, crahs landing on you ve its okay to not okay önerebileceğim keyifli dizilerdir.

kızlarının sevgilileriyle bebek taklidi yaparak şapşal şapşal konuşmaları sorunsalını hala aşamamış dizilerdir.

benim hint ve kore sinemasinda izlemeye katlanamadığım şey bu sanırım. "kadınlarını çok aptallaştırmaları. "kim ki duk gitti mertlik bozuldu.

son yıllarda eskisi kadar sık yeni yapım izlemiyorum ama bazı dizileri tekrar tekrar izliyorum. kafanıza uyan bir tarzı bulunca müptelası oluyorsunuz zaten hepsi konuyu abartmadan hemen bitiyor. özellikle fantastik dizilerini öneriyorum, gerçekten ilginç konulardan çok farklı diziler çıkarıyorlar.

her ne kadar kaliteli yapımlar olsa da
(bkz: kill me heal me)
(bkz: psycho but its okay)
(bkz: signal)
(bkz: life on mars)
malesef çoğu dizinin türk yapımlardan kalır yanı yok. özellikle tatlı, şirin ve nazik kızlar; güçlü, bad boy ve umursamaz erkekler dizilerdeki başlıca karakterleri oluşturuyor. konu güzel olsa da işlenişte malesef cinsiyet ayrımcılığı, zengin-fakir çatışması ve erkeklerin iş alanında kadınlardan daha profosyonel olması gibi ayrımcılıklar oldukça mevcut. izlemek isteyen arkadaşlara tavsiyem iyi araştırmaları. dediğim gibi oldukça iyi senaryoya sahip dizilerde mevcut.

bir zamanlar nasıl tahammül edip izlediğimi anlamıyorum. özellikle de o yemek yeme sahneleri.

güney kore'de sinema sektörü hacimsel olarak çok büyük, sadece oradan uyarlanan 25'in üzerinde uzun soluklu türk dizisi var. senaryoları özgün oluyor*, diziler birbirine benziyor gibi görünse de kaliteli ya da kalitesiz çeşit çeşit konuları ele alıyorlar. son zamanlarda bilim kurguya da el attılar hatta.

15-16 yaşlarımda kafa boşaltmak için takip ediyordum bu dizileri, gerçek dünyadan koparıyordu. belki izlediklerimin yarısı guilty pleasure tarzındaydı ama bağımlılık yapıyordu*. zaten maksimum 12-16 bölüm olduğundan çerez gibi izleniyor. şu an izler miyim, pek sanmıyorum konusunu iyi araştırmam lazım izlemeye değer olması için.

güney kore sınemasi kesinlikle dizi sektörüne bakılıp degerlendirilmemelidir. dizi sektörü ülkedeki popüler kültür için pompalanan seri uretimdir. dizilerdeki kamera açılarından absürt ışık kullanımına hepsi hemen hemen her zaman aynıdır. oyuncular cennetten çıkmış gibi parlar da parlar. senaryo alisagelmis tek duzedir. arada izlerim ben de.
ama sinema sektörü hardcore porn gibidir.dizilerdeki o pembe ve tuhaf dünyadan çıkıp sizi kaos dehlizlerine atar.
(bkz: i saw the devil)
(bkz: bittersweet life)
(bkz: rough cut)
bayılarak izlediğim 3 kore yapımı filmdir mesela.

zehir alınca bir daha bırakamıyorsun.
10 yıldır izlediğim onca dizi ve filmden sonra koreceyi söktüm resmen. yeni yapımlardan keyif alamadığımda da sürekli tekrarlara dönüyorum

ben bunları izleyenlerle dalga geçerdim. nasıl bir bataklıksa bir bakayım dedim çırpındıkça daha da battım. neyse kurtuldum bu bataktan.
öneri olarak da stranger yani orijinal adıyla bimilui soop'u önerebilirim. gerçekten kaliteli bir yapım. netflix'te var.


siyasi yolsuzluklar falan filan aşina olduğumuz işler.

bugün izinliyim eşşek gibi de yorgunum, ne yapayım ne yapayım, bir çay koydum netflix den de açtım bir kore dizisi, izle bütün dertleri unut dünyası. süper lan.