her gün onlarca erkeğin onlarca farklı taktikle ısrarcı bir tavır sergileyerek asılmalarına sabretmek, her gün yüzlerce rahatsız edici bakışa maruz kalmak. sayı o kadar çok ki, artık onlar için bu girişimler tacizden çok sıradanlaşmış bir şeye dönüşüyor ve normalleşiyor. tabi ki insanoğlu kız ya da erkek ayırmadan ilgi görmeyi sever ancak konu ne olursa olsun her gün sizin istemediğiniz ama mecburen onlarca kez yaşadığınız her şey bir süre sonra midenizi bulandırmaya başlar. bu yüzden bazen kızların verdikleri sert tepkileri onaylamıyorum ancak anlayışla karşılıyorum...
devamını gör...
güzel kız konuştu.

konuş güzel kız.
devamını gör...
hangi birini sayayım kardeş? aah ah; insanın kaderi güzel olacak kaderi.

sene, okulu bitirip iş hayatına atıldığım ilk senelerdi efenim; ben deniz taze mezun, bir süre alanım üzerine çalışmış ve fakat mesleğimi yapmak istemediğimi çabuk fark etmiştim. tanrım, ne bok yemeye o bölümü okumuştum ki? elbette annemin diktesiyle, evet. o bölümde okumayı bile istemiyordum ama valide hanım ille de "hayır bunu okuyacaksın!" diye buyurunca, dedim hadi incilerimiz dökülmez, kadına istediği diplomayı getirivereyim de kendini evladı üzerinden son tatmini olur belki, temelli rahatlar da yakamdan düşer. ben de okuyuverdim efenim. napalım?

ancak hesap edemediğim şey, mesleki olarak tüm hayatımı bu işle meşgul geçirerek huzur bulabilecek miydim? elbette hayır. her ne kadar "şanslı bir azınlık haricinde işini kim severek yapıyor ki morticia, bu kadar da prenses olma" diye kendime tekrar ettimse de, bünyem istemediği bölümü okuyarak yeteri kadar sabretmişti, iş hayatında da buradan ömür tükettirmem sana dedi, iflas bayrağını çekti efenim.

hastalanmamla birlikte benim mutsuzluktan solduğumu sonunda fark eden, annem kadını da "tamam kızım, meslek hayatın konusunda hiçbir şekilde sana karışmayacağım, ben hata etmişim" diyerek nihayet tepemden inmişti. saol anne ama biraz geç olmadı mı ha? ahshs neyse efenim, annem beni salınca, ben de kendimi zorlayarak çalışmakta olduğum laboratuvardan istifamı vermiş ve okuduğum bölümden alakasız iş ilanlarını kurcalamaya başlamıştım. tanrım, o kadar çok farklı iş tecrübem var ki, salt boş kalmamak için basit part-time işler de dahil yaptığım bir süreci yaşadım.

bu çeşit çeşit işlerden ayrılma sebeplerimi sıralayayım mı buraya?
-patron asıldı.
-patronun oğlu asıldı.
-patronun akrabası asıldı.
-müdür asıldı.
-müşteri asıldı, üstüne "işi bağlayana kadar idare et" dendi.
-o asıldı.
-bu asıldı.
-şu asıldı.

gerçi bunu yaşamanız için illa dünyalar güzeli olmanız da gerekmiyor, sadece kadın olmanız da yetebiliyor!

bir de ters tepkimle karşılaşınca "yanlış anladın" demeleri yok muydu ahsh bir kere de şaşırtın be. efenim dikkat çekici bir kızsanız, rahat koymuyorlardı işte; üstelik bu cesareti nereden buluyorlardı akıl alır gibi değildi, kuyruk(!) bile(!) sallamıyordum(!).

neyse efenim, nihayetinde yeni bir işe başlamış, orada rahat edebilmiştim. işime yakın ev tutmuştum ve hafta içi iş-ev arası yürüyerek mekik dokuyordum ki yol üzerindeki esnafın biri beni görmüş, pek beğenmiş. bu beğenisini de esnaf arkadaşlarıyla paylaşmış efenim. o sıralar mana veremiyordum "seninki geliyoor" diye birkaç kere birbirlerine bağırarak haber verdiklerini işitmiştim ama üzerime alınmamıştım, genellikle kulağımda kulaklık, bakışlarım ileride yürür geçerdim.

ben meğer "onunki" olmuşum efenim de haberim yok, öyle sahiplenilmişim esnaf tarafından. yengeleri olmuşum hepsinin ahshs ulan sen kimsin?!!11

bir gün "bakar mısınız?" diye durdurdu beni bu esnaf oğlanı; "buyurun?" dedim.

-her gün buradan geçtiğinizi görüyorum, dikkatimi çekti; bu civarda mı yaşıyorsunuz?
-naapacaksın nerede yaşadığımı?
-yok hayır yanlış anlamayın, meraktan sadece mahallemizde kim oturur biliriz de genelde.
-geç kalıyorum, iyi günleeerr...

tanrım, esnaf oğlanı benle ilgili hayaller kurmaya başlamış meğer, evinin kadını, çocuklarının anası yapası gelmiş beni. nitekim araya daha büyük esnaf bir dayısını sokmaya karar vermiş benden pas gelmeyince ve kendisinin yüzü tutmayınca.

bir başka gün, babam yaşlarında bir herif "kızım bi bakar mısın?" deyip beni kaldırımda yürürken yanına doğru çağırdı; tanrım bu mahallenin esnafı da amma hevesli çöpçatanlığa.

"kızım, yanlış anlama sakın ha, bir abi olarak siz gençlerin kısmetine ön ayak olmak bizim görevimiz" diyerek girdi konuşmaya; dayı oğlanın niyetinin ciddi olduğunu anlatıyor bana, görmüş beğenmiş de efenim, ben de pek bir hanım kıza benziyormuşum, böyle işler hemen kestirilip atılmazmış, bi tanışılır görüşülürmüş, çok istiyormuş bu oğlumuz, bu esnaf dayısı da babası gibiymiş, birlikte bi çay kahve içsek olmaz mıymış oğlanla, hem bizimkilere de bi gelmek isterlermiş falan da fıstık...

höst dayı, kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz, burası sizin köy mü? nedir bu kızın önünü kesip "bi çay iç bizim oğlanla?" demek, beni alttan alta işlemeye çalışmak? zaten kaç iş sonra nihayetinde bir işte rahatsız edilmeden çalışabiliyorum diye kafam rahata ermiş yenice, onda da mahallelinin dadanacağı tuttu. anam kafam bir atıverdi; açıvermişim bayramlık ağzımı:

-bak amca, amca diyorum dil alışkanlığından yoksa siz kimsiniz de gelip tanımadığınız insana amcası gibi nasihat veriyor çöpünü çatıveriyorsunuz? kimmiş o benden hoşlanan? bunu söyleyecekse kendisi gelir söyler, ben de ona göre ilgilenip ilgilenmediğimi söylerim. böyle araya büyük büyük insanları sokup genç kız yolu kesmeler filan, siz kimsiniz, ne hakla benim vaktimden alıyorsunuz?!!! büyüksünüz diye ses etmedim, ne diyor bu diye dinledim ama bırakın ya!! vallahi bi salın beni!!! bıktım be!

evet efenim, şu işin saçmalığına bakar mısınız?

haberim yok, bunlar kurmuşlar; bizi izdivaç programına çıkarmışlar da çay içmeye ikna edilmem kalmış. peheyy... ula bak yine sinirlendim, varam gidem, biraz sözlük okuyam bari. cıks cıks cıks.
devamını gör...
durumumuz yoktu okuyamadık.
devamını gör...
guzel kizsin anladik tamam. ok.
devamını gör...
blowjob yapan yâre agzina saglik demek

handjob yapan sevgiliye eline sağlık demek
teşekkürü çok görmeyin şu yavrucaklara.
devamını gör...
o yazıyı kim okuyacak
devamını gör...
güzel bir kız olarak çektiğim en büyük çile kıskanılmak. ah şu çirkin kızlar. düşman başına.
devamını gör...
gecenin övün beni kısmına gelmişiz anlaşılan.
devamını gör...
covid 19.

ulan düşünsene güzelsin ve gençliğinin baharında zaten bir senen evde kapalı geçmiş, üzerine de hala ortamlarda yüzünü kapatmak zorundasın. kıyamam güzelliğimi gösterecem diye yarısı makyaj bloggerı oldu, kalan yarısı da tiktokçu. instagram saçma sapan videolardan geçilmiyor.

he benim için sıkıntı yok. ben kedili pijamalarım ve panduflarımla mis gibi evden çalışıyor kalan zamanlarımda da ekmek falan yapıyordum.

olan güzel kızlara oldu.
devamını gör...
başım ağrıdı hiçbirini okuyamadım.
devamını gör...
benim tarafımdan hiçbir çile çekmeyen güruh. gördüğüm an direkt out of league diyip bakmayı bile denemiyorum.
devamını gör...

bülbülüm gel de dile
söyle benimle bile
sesini duyur ele
çile bülbülüm çile, çile bülbülüm çile, çile bülbülüm
çile, aah, ah çile bülbülüm allah
çile bülbülüm çile
ıssýz yuvanda tektin
çekilmez çile çektin
kim derdi gülecektin
çile bülbülüm çile, çile bülbülüm çile, çile bülbülüm
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"güzel kızların çektiği çileler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim