halı yıkamak

bugün yaptığım aktivite. mis gibi oldular. şimdi evdekilerin başını ağrıtacağım eve misafir getirmemeleri için. karı külotlu çorapla misafirliğe geliyor resmen. dehlememek için zor tuttum kendimi geçen hafta.

ucuza yıkatmak, maalesef halılarınızın sonu olabilir. halılarınızda geri dönüşümü olmayan zarara neden olabilirler. sektörde kaliteli malzeme kullanan, modern tesislere sahip firmalar halıları piyasanın çok altında çok ucuza yıkayamaz.
www.billurhaliyikama.com.tr/

bknz:uçan halı yıkamak

youtube'da aşırı köpük ve tazyikli su ile halı yıkama videolarına denk geliyorum. adamlar öyle bir yıkıyor ki gerçekten de halının rengi değişiyor. dayıyorlar köpüğü, basıyorlar basınçlı suyu, gavura vurur gibi vuruyorlar halının yüzüne.

bundan daha hipnotize edici çok az şey var. bildiğin halı ile terapi veriyorlar, terbiye ediyorlar insanı. aman sarı yağmur çizmeleriniz zarar görmesin!

köyden şehre göçerken köyü de birlikte getiren ailelerin milli aktivitesidir halı yıkamak. (halı yıkatmak değil) apartmanca, ya da çok sayıda "gonşu garılar" bir araya gelerek en geniş beton zemin neresiyse onun üstünde yıkarlar halılarını. yaz başı falandır mevsim. "garılar" pazenden, çoğunlukla basmadan, şimdilerde çok fazla olmasa da polyesterden yapılmış, ayak bilekleri büzgülü şalvarlarını giyer, eğile, domala, çömele kalka halıları yıkarlar. kadınların büyük çoğunluğu "legal" baş örtülüdür. tek kıl görünmez saçlarından. günahtır.
eskiden köylerde kadınlar halı ya da çamaşır yıkarken ergenlik yaşını geçmiş tüm er kişiler olay mahallinden uzak tutulurdu. uzak tutan göz ucuyla "garıları" kesen yaşlılardı. şehirde buna imkan yok tabi.
ıslanmış kadınların bütün muhteviyatları ıslak tişört ve ıslak şalvar filmleri çekilmesine olanak verecek şekilde ortaya dökülürdü.
olsun saçları görünmüyor ya. saç mühim.