toplumcu gerçekçi şair. açlığın dini olmaz yoksulluğun vatanı dizelerinin sahibidir.
devamını gör...

başımı döndürüp bakamıyorum
nasıl kaldı gerilerde onca yıl

karanlık bir gömütlüğü düşte geçmiş gibiyim
tatmadığım bir içkiyi bir akşam
afrikasal bir törende içmiş gibiyim
birdenbire kan yağmurlu bir bulut
birdenbire kan kokulu bir duman
şaşkınlıktan gemileri yakmış gibiyim

ışıklarla oynamayın / dedim ben size
yararı yok karanlıkta sürek avının
dedim ben size
yanlış kalemlere kayar elleri yazıcıların
tutanaklar yanlış yazar
dedim ben size

karanlığı az kullanın / kirliler kokar birgün
birgün yanar bu ışıklar sırıtır suratlarınız
kirlilere sığınmayın / dedim ben size
yararı yok oynaşmanın törensel aklıklarda
kaçın kaçabilirseniz uzak sulara
ışıklarla oynamayın / dedim ben size


muhteşem dizelerin sahibidir.
devamını gör...
ahmet kaya'nin söylediği acılara tutunmak kendisinin eseridir. benim için sevmenin tanımı tam olarak aşağıdaki şarkıda anlatıldığı gibidir.

devamını gör...
bugün ölüm yıldönümü olan, ölmemiş
şairimizdir.

"ederler yine tombul, gelirler yine cılız
kiralar yine azgın, kuyruklar yine dilsiz
yine mızmız sıkıntı, yine hep vıdıvıdı
yine hep televizyon, yine hep ortadoğu"

yine hep
devamını gör...
“ekilir ekin geliriz
ezilir un geliriz
bir gider bin geliriz
beni vurmak kurtuluş mu”

büyük şairin ölüm yıldönümü imiş, huzurla uyu.
devamını gör...
40 kuşağı toplumcu şiirin en büyük isimlerinden biridir. ömrü kovuşturma ve soruşturmalarla geçen şairler arasında lirik sesiyle öne çıkmıştır.
devamını gör...
bak işte görüyor musun diyemiyorum
dilimin ucunadek geliyor diyemiyorum
bir gökyüzü var ki bu senin bilmediğin
bir kırmızı var ki bu senin hiç görmediğin
balıklar öyle yüzmez o sularda, sen yoksun
şarkılar bir böyle götürmez insanı erguvanlardan
sende hiç özlemek yok mu a bekleroğlu
sende hiç bunalmak yok mu a cennetmekan
ne tutarsın bu şapkayı başında
ne tutarsın bu başında şapkayı
bak işte görüyor musun diyemiyorum
dilimin ucunadek geliyor diyemiyorum

biliyorum nah işte mutluluk şuracıkta
şu kilidi kırdın mı arkası cennetiala
hidrojeni füzesiyle korkuya kuluçkada
höt desen devrim doğuracak perşembe gebe
bak işte görüyor musun diyemiyorum
dilimin ucunadek geliyor diyemiyorum

sen hiç vatansamaz mısın varsamaz mısın
sen hiç onursamaz mısın çoksamaz mısın
sen hiç utanmaz mısın arlanmaz mısın
hele bir döndür başını da şu gidişe bak
hele bir döndür başını da şu düzene bak
hele bir döndür başını da şu haline bak
bak işte görüyor musun diyemiyorum
dilimin ucunadek geliyor diyemiyorum

köleliğin karşılığını buldum sözlükte
toplumculuk ne demekmiş biliyor musun
biri yer biri bakar biliyor musun
apartıman bundan çıkar biliyor musun
ondan sonra kulismulis kilitmilit mapusane
ondan sonra allahmallah yalandolan kaşkariko
kimden aldın bu şapkayı başına
ne tutarsın bu şapkayı başında
neden yere çalmıyorsun bu şapkayı başına
yere neden bu başı şapkayına
bak işte görüyor musun diyemiyorum
dilimin ucunadek geliyor diyemiyorum

hasan hüseyin korkmazgil

diyemiyorum dediği ne varsa öyle de güzel demiştir de yetmemiştir şair'e, şiir de öyle bir şey değil mi zaten, ne söylesen eksik kalır .

"bir nokta var
ateşin ateşe soğuk düştüğü
demirin demire dikey
ve sözün
yıkılmış bir orman gibi sızladığı
yağmur altında"
devamını gör...
“gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını
neden akşam oluyorum tren kalkınca
kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
öyle çok acımasız ki, öyle birdenbire ki
az önceki çiçekler nasıl da diken diken
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç.“

toplumcu gerçekçi şairlerin önde gelenlerindendir. siyasi eylemleri gerekçesiyle öğretmenlikten atıldı, tutuklandı, hüküm giydi. öğretmenlik yapamadığından yaşamak için birçok farklı iş yaptı. tabelacılık, inşaat işçiliği, portre ressamlığı....

1960'ta istanbul'a, sonra ankara'ya yerleşti. akis dergisinde çalıştı. bir süre de forum dergisinin sanat sayfalarını yönetti (1968-1970). kızılırmak adlı kitabı nedeniyle hakkında komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla dava açıldı, 3 yıla mahkûm edildi ve aklandı. birçok dergide şiir yazdı. mizah yazıları ve çocuk kitapları olsa da topluma dair şiirleri ile tanınır. birçok şiiri bestelenmiştir.
devamını gör...
hasan hüseyin korkmazgil ve azime korkmazgil'in film gibi aşk hikayeleri beni çok etkilemişti. soner yalçın'ın anlattığı hikayeye buradan ulaşabilirsiniz.
aşk dediğin böyle olur.
devamını gör...
türkiye'de solun en çok ıskaladığı şair olduğunu düşündüğüm kıymetli bir kalem. nazım'ın gölgesinde kalmasaydı daha ayakları yerebasan bir solculuğun inşasında önemli bir rol oynayabilirdi.
devamını gör...
bu duyguları bir çok insan yaşıyor ama çok az insan bu şekilde dile getirebiliyor. hasan hüseyin korkmazgil'in bence en can alıcı şiirinin sözleri;

incecikti,
gül dalıydı,
dokunsam kırılacaktı,
dokunmadım kurudu...

gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını
neden akşam oluyorum tren kalkınca
kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki
az önceki çiçekler nasıl da diken diken
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç o sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik bitti
o elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti
artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı
oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı
nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
devamını gör...
hiçbir şey istemedim bu dünyadan kendim için
ne köşk,ne araba,ne para.
tükürmüşsem içine
senin tapındığın o sıfatların
satıyorsam emeğimi yok pahasına
ben işçi çocuğuyum evladım
benim davam başka dava. dize'lerinin sahibidir.
devamını gör...
koçero vatan'ın üçüncü bölümü yitik şiirler'de yer alan bir örnek insan portresi*, ışıklarla oynamayın'ın birinci bölümündeki yeni manifesto* ve oğlak koleksiyonunun ikinci bölümü seçmeler'de yer alan ağustos şiiri* ile hafızama kazınmış olan güzide şairimiz. yazdığı onlarca şiir kitabı, çocuk kitapları ve hikayeleri ile yaşamı boyunca türk edebiyatına sayısız eser kazandırmış fakat çoğu zaman gölgede kalma talihsizliğini yaşamıştır. esirgenmiş bir dünyada anlaşılmamak da müthiş bir yalnızlıktır.*

bir örnek insan portresi:


demek hiç aç kalmadın sen öyle mi
açıkta kalmadın ha?
kirinden gömleğinin
dirseğinin yamasından
eziklik duymadın ha?
bravo be
aşkolsun şu adama vallahi!

demek hiç sövmediler anana avradına
hiç kimseye sövmedin ha?
bir gececik olsun çekip kafayı
şakır şakır oynamadın
hıçkırarak ağlamadın öyle mi?
bravo be
aşkolsun şu adama vallahi!

demek yalnızlıktan böğürmedin hiç
akrep sokmuş gibi sıçramadın geceleri ha?
hiç sevmedin öyle mi
kendini öldürmeyi çekip gitmeyi
büyük işler becermeyi düşünmedin ha?
bravo be
aşkolsun şu adama vallahi!

demek bu musluklar hep bu ellerde
bu düzen bu dünya bu gidiş
sen hep böyle mutlu kişi örnek vatandaş
giden ağam gelen paşam, öyle mi?
bin yaşasın seni sokmayan yılan
sen mi kaldın düzeltecek, öyle mi?
haksızlığa uğramadın taşlanmadın ha?
ne şam'ın şekeri, ha
ne arabın yüzü, ha?
yaşadın da bunca yıl şu bataklıkta
gül sandın bu kokuyu öyle mi?
hadi be hırbo sen de
adam mısın sen de be!


yeni manifesto:


çocuklar var
öldürülecek
analar var
ağlatılacak
ocaklar var
söndürülecek
ey gözlüler kulaklılar anlaklılar düşlüler
var mısınız bu sınavda
selam olsun sırtlana
çakala selam
aslan çoktan adımız
akrebe selam
ormanlar var
yakılacak
sular var
kurutulacak
zincirler var
vurulacak
hapisler var
yatılacak
ağıtlar var
düzülecek
acılar var
çekilecek
ey gözlüler kulaklılar anlaklılar düşlüler
var mısınız bu sınavda
vatanlar var
yutulacak
dünyanın bütün patronları birleşin


ağustos şiiri:


yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek
beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
hep böyle havalar besler fırtınaları
korkarım bu mavi ışık çabuk sönecek
duymazdım durgun suların bezgin türkülerini
alışmak ölümün bir başka adıymış bilmezdim

bir yangın sonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı
bir rüzgar kulaklarımdan hiç eksilmiyor
esirgenmiş bir dünyada müthiş yalnızım
geri dönsen bile ben artık o ben olmayacağım
yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek...

ben mısralarımı kerpiç gecelerinden çekmişim
beş numara lamba kaderi var mısralarımda benim
deli çizgi gözlerimi kör etmiş, kör etmiş, kör etmiş
göçmüş kıtalar üstünde kuşlar dönüyor garipsi
çığlık çığlığa kuşlar dönüyor evcil ve tedirgin
gök mavisi bir türkü dolanmış yüreciğime
selsele yolculuklar tütüyor gözlerimde, neyleyim
insan demişim, kitap yüzlü insanlar demişim gidemiyorum...

kaderim kaderleri demişim güzelim
sen olmasan ben böyle değildim
böyle uysal ve kırılmış değildi şiirlerim
bir yangın sonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı
yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek...

rüzgâr gibi ağustos geçti ellerimizden
meyvalar bizi bal renkli günahlara çağırıyorlar
bir yanda yaşanmamış günlerin hırsı
bir yanda boşa geçen gecelerin acısı
malum o dramın en güzel perdesindeydik
ağustos şarap olmuş, kanımıza akmıştı
göçmüş kıtalar üstünde kuşlar gibiydik
her gören didik didik bizi denetliyordu
biz kendi derdimize düşmüştük...

orda da akşamlar olacak güzelim
kanlı mendil gibi ağustos akşamları
şu benim çektiklerimi görmeyeceksin
belki yanında başkaları olacak
belki düşlerine bile girmeyeceğim
gün oldu acıların şiirini yaşadım
gün oldu zehir gibi yokluğunu yaşadım
bana sen ne diye duyurdun yalnızlığımı
ne diye gurbet gibi mısralarıma sindin
dokunsan parmaklarıma tutuşacağım...

yere batan şehrin tek yalnızıyım
yüzyılın ağrısını anlayarak çekiyorum
ekmeğime barut sinmiş bulanık özgürlükler
tepmişim rahatımı, boynu bükük mutluluğumu
yaşıyorsam erkekçe yaşıyorum...

düşün ki coğrafyanın en güzel yerindeyiz
en güzel günlerinde gençliğimizin
ölümden ötesini aklım almıyor
beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
istesek cenneti kurtarabiliriz
ben bir ışık için tepmişim rahatımı
bu güleç yüzlülerin, bu acı türkülerini
bu yoksul yerleri anlayarak seviyorum
delicesine anlayarak güzelim
yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek
devamını gör...
"ağaç görmüş, yakmışlar
kanat görmüş, kırmışlar
şimdi de düşmüşler insan izine
nerede insan, nerede ışık, vurmuşlar."

diyerek sadece birkaç dizeyle dünya ahvalini anlatabilen şair.
devamını gör...
"ben kendime kıydım kurtulamadım,
sen kendini yaktın daha kötüsü."
devamını gör...
cevapsız soruların şairi.

"dostum dostum güzel dostum
bu ne beter çizgidir bu
bu ne çıldırtan denge
yaprak döker bir yanımız
bir yanımız bahar bahçe"


arada kalmak mı bu, sorgu mu, feryad mı, kabulleniş mi, ne?

şu 5 satıra nasıl sığdırmış bu adam hepsini veya hiç bilmediğim başka bir yüzünü? nerenin şairi bu adam, niye bu kadar az tutunmuşuz onun ellerine?
hangi yalnızlık yazdırır bunları, hangi yalnızlık azdırır sabahın bu kör vaktinde bu şiiri?

hangi insanoğlu daha güzel söyler ahmet abiden öte?

spotify
devamını gör...
toplumcu şiirin en kıymetli şairlerindendir. kendisini bilmeyenlerin büyük çoğunluğu ahmet kaya şarkılarından * aşinalardır şiirlerine. bu şiir en sevdiklerimdendir. mehmet özer yorumuyla buradan dinleyince daha bi güzel
eti geçti, duydun mu?
bıçak kemikte.
duymadınsa duy artık
behey allah’ın kulu,
bıçak kemikte.
duy da silkin n’olursun
bu ne biçim uyku bu.
bıçak kemikte
verilmemiş alınmış hep,
yük vurulmuş dağlar gibi – insanlık bu mu?
çalıyor sömürünün imdat çanları,
kımılda da kurtar şu onurunu
bıçak kemikte.
topraksa paylaşılmış kıyılarsa yağmalanmış,
umut hacizde,
ya bu neyin puştluğu bu
sana yokluk sana yasak sana dam
insan değil – hâşâ – bir yağmacı soyu bu,
bıçak kemikte.
üretensin yaratansın yürütensin dağları,
bakma öyle kilit kilit, duvar duvar.
yetsin artık bu susku
bıçak kemikte.
anasın boynun bükük babasın kolun kırık
oğullar kan içinde.
kaldır artık başını
«kalsın benim dâvam dîvana kalsın» demiş ozan.
o dîvan sensin artık
bıçak kemikte.
devamını gör...
kör olasın demiyorum
kör olma da gör beni dizelerinin şairi.

ama bana göre (bkz: koçero) şiiri bir başka.
tam bir destan havasında.
devamını gör...
iki turna geçti güz mavisinden
sandım bir ömür geçti
bilinmezden görünmezden bir ateş
gelip özüme düştü.

ben acının aşk ilinden olduğunu bilmezdim
yokluğa değdi geçti
özlemden içti geçti
gelip gönlüme düştü.

ben mi aştım bu dağları kerem'sel özlemlerde
ben mi teptim bu yolları kavuşmak diye diye
iki turna bir çift göz
gelip türküme düştü.

erenler hey erenler
bugünü dünden görenler
bilim dedim bilmek dedim yetmedi
sonum önüme üştü.
devamını gör...
başka bir adamdır. başka bir şairdir. benim nazarımda nazım'dan bile ötedir. kavganın gerçek şairidir hasan hüseyin. popüler olanın peşinden koşanların unuttuğu bu coğrafyanın en temel sesidir. her dizesinde masaya yumruğunu vurur. kavgasını, sevdasını bambaşka bir çığlıkla duyurur. sağır eder zulmedeni. sağır eder vicdanı örselenenlerin kulaklarını. bu yüzden onun çığlıkları edebiyat dünyasının çark başları tarafından duyulmaz olur. ben de severim nazım'ı... ama hasan hüseyin'e kıyanların maskesidir biraz da nazım. nasıl olsa nazım vardır. yeterlidir. sevdalınız komünisttir. gerisi biraz metaforiktir. büyük şairdir nazım ama arkasından gidenlerin çoğunluğu, özellikle dizeleriyle raks edenlerin o sahteliği rahatsız eder beni. toplumcu şiirin çiğ çiğ etini yerken aşk mönüsüne laf söyletmezler. o yüzdendir zaten hasan hüseyin gibi bir adamın değerinin bilinmemesi. var mı ulan şu adam gibi halimizi ahvalimizi anlatan? * ikilemlerimizi, çelişkilerimizi, sıkıştığımız köşenin çaresizliğini bu kadar güzel dile getiren, var mı?

o devletli tekliğinin kabuğunda bir hamal ortadoğulu
sıla çalgını da
vatan yoksulu
allah'a inanır arapça
yoksulluk çeker türkçe
ve denizi sever çocukça


gittik mi onun dizelerinden bir atım öteye? cahilin cesaretini kölenin esaretini şu dizelerden güzel anlatan, insanın ruhuna işleyen başka şair var mı? bu kadar sade bu kadar yalın bu kadar güçlü dizeleri metafor çarkına kapılmadan anlatabilen var mı? yok be kardeşim!

beklerim ben korkuları, sen uyu!
gül yastıklar üstünde
gül yorganlar altında
uyuyasın pembe pembe
büyüyesin fidan fidan
efendim ninni ninni
sahibim ninni ninni
büyüyesin zorba zorba
kırbaç olup başıma
çizme olup döşüme
başın pınar
ayakların göl senin
bu keloğlan garibi
hizmetinde kul senin
efendim ninni ninni
sahibim ninni ninni
kurbanım sana!


ve bu güzel ülke üzerine çektiği yeni ve gıcır gıcır yorganıyla uyumaya devam eder. üstada da güzel ninniler söylemek düşer. büyüklere masallar varsa büyüklere ninniler de vardır bu coğrafya da...

bu ninniler söylenmeye devam ederken uyuşturan bir sesle! ve sen, ben, beriki uyurken nasıl insanın aklına gelmez onun dizeleri?

toplumcular yalan söylüyorlar kardeşim - inanma
ulusal geliri sen yiyorsun mehmet - niinni
toplumcular yalan söylüyorlar kardeşim - inanma
sen hiç vergi vermiyorsun mehmet - niinni
toplumcular yalan söylüyorlar kardeşim - inanma
bankalarda milyonların yatıyor mehmet - niinni
toplumcular yalan söylüyorlar kardeşim - inanma
çiftliklerin hepsi senin mehmet - niinni


e size eee eee... e hepimize eee eee...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"hasan hüseyin korkmazgil" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim