1.
stres ile yapılandır. büzüşür kalırsın koltukta.
devamını gör...
2.
başka insanların hakkını gasp etmektir.
devamını gör...
3.
hayatın içindeki pek çok şeyden daha gerçek bir durum bence. çaresizlik çaresi. yarım yamalak eksik huzursuz.
devamını gör...
4.
en rahatsız en iğrenç duygularla uyunan leyif bile alınmayan ama bir o kadar da verimli uykudur.
devamını gör...
5.
bel,boyun,popo, göbek (vb.) fıstığı olabilirsiniz.
devamını gör...
6.
malatya inönüde çok normal bir olaydır. türkiyenin abartmıyorum yarısının doğu tarafı bu hastaneye akın etmektedir. mardinli amcalar ve teyzeler avluda battaniyelerle uyurlar. urfa ve diyarbakırlı teyzeler otoparkın oradaki mescitte iç içe kim kime dum duma uyurlar. hastanenin 2 tane lüks oteli var.ancak lüks olmasına rağmen çok ucuza konaklayabiliyorsunuz. bir otel tamamen suriyelilere ayrılmış. tamam ayrılmasın demiyorum ama taa 2020 den beri hastane otelinde konaklayan suriyeli aileleri görünce yerde uyuyan gaziantepli hatice teyzeyi unutamıyorum. eşi ceviz ağacından düşmüş yoğun bakımdaydı. her şey iyiye giderken enfeksiyonla komaya girdi kadıncağız aylarca çocuğuna hasret neredeyse bütün polikliniklerin bekleme koltuğunda uyumuştu. aniden çağırırlar da koşayım diye. şimdi ben de bunları otoparkın yanındaki mescitte uzanık halde yazıyorum. ömrüm çürüdü hastanelerde. kimisi hak ihlali demiş. allah onu düşürmesin bu durumlara. daha doğrusu kimseyi hastane kapılarında süründürmesin.
devamını gör...
7.
doğuştan refakatçi bir birey olduğum için hastane koltuğunda çokça uyudum. açılabilen tek kişilik koltuk olsun, daha lüks çift kişilik açılan koltuk olsun, sandalye tepesi olsun hepsinde geceyi geçirmişliğim var.
çok rahat bir uyku beklemeyin. ama aralarda ve kısa süreli uykular olduğu için çok tatlı bir uykudur. kahve içmeden ayılamıyorumcular için uygun değildir. sürekli hemşire girer, hasta doğrulur ya da bir şey ister. sürekli bir ışık kapanıp açılır, diğer odalardan sesler gelir. gerçek bir survivor yaşatır.
çok rahat bir uyku beklemeyin. ama aralarda ve kısa süreli uykular olduğu için çok tatlı bir uykudur. kahve içmeden ayılamıyorumcular için uygun değildir. sürekli hemşire girer, hasta doğrulur ya da bir şey ister. sürekli bir ışık kapanıp açılır, diğer odalardan sesler gelir. gerçek bir survivor yaşatır.
devamını gör...
8.
dün gece dahilinde rutin olarak gerçekleştirdiğim aktivite.
kendisi üzerinde uyku ile geçen iki saat,
kendi yatağınızda geçirdiğiniz on dakikadan daha kısa, daha manasız, daha lüzumsuz ve işlevsizdir.
ama tabi konu hakkında bir şey derseniz insanlar derler.
koltuk bulmuş beğenmiyor biz ayakta da uyurduk derler.
e bu insanlar da biraz şeyler. *
kendisi üzerinde uyku ile geçen iki saat,
kendi yatağınızda geçirdiğiniz on dakikadan daha kısa, daha manasız, daha lüzumsuz ve işlevsizdir.
ama tabi konu hakkında bir şey derseniz insanlar derler.
koltuk bulmuş beğenmiyor biz ayakta da uyurduk derler.
e bu insanlar da biraz şeyler. *
devamını gör...
9.
17 temmuz 2024 tarihi hesabıyla @viva zapata nın yaptığını tahmin ettiğim şey. umarım oğlu iyileşmiştir.
devamını gör...
10.
o kadar çok yaptım ki, anneme, babama, kardeşime, arkadaşlarıma... refakatçiyseniz mışıl mışıl uyumayı beklememek gerekiyor, hatta hiç uyumamak gerekebiliyor.
en uzun uyumadan geçirdiğim refakatçilik hikayem annemle ilgili idi. kalça kırığı ile yattığı lanet olası gata'da ameliyat edilene kadar on gün bekletmişlerdi. on günü ellerini tutarak uyumadan geçirmiştim. ameliyat sonrasına hiç girmeyeyim.
en uzun uyumadan geçirdiğim refakatçilik hikayem annemle ilgili idi. kalça kırığı ile yattığı lanet olası gata'da ameliyat edilene kadar on gün bekletmişlerdi. on günü ellerini tutarak uyumadan geçirmiştim. ameliyat sonrasına hiç girmeyeyim.
devamını gör...
11.
çok zor iştir, uzun boylu flnsanız iyice işkence halini alıyor. geceleyin uyudunuz uyudunuz gün içinde uyumak imkansız. hemşirenin şafak operasyonu, kahvaltı, doktor ziyareti, yemekler, hastanın istekleri, acil durumlar vesaire derken benim gibi uyuma güçlüğü olan biriyseniz günü yarı mal-sarhoş halde geçirirsiniz. geçen hafta hastaneydim yine bu tekli açılan koltuktaydım, dizim boynum belim her yerim tutuldu
devamını gör...
12.
istanbul da bulunan devlet hastanelerinden bahsediyorsak uyuyacak koltuk bile bulmak biraz lükse kaçıyor.
doktor sadi konuk hastanesi'nin bahçesinde bulunan ağaçların dibinde kaç gün sabahladım sayısını bilmiyorum.
allah kimseyi oralara düşürmesin sıkıntılı işler ama başa gelen de çekiliyor.
doktor sadi konuk hastanesi'nin bahçesinde bulunan ağaçların dibinde kaç gün sabahladım sayısını bilmiyorum.
allah kimseyi oralara düşürmesin sıkıntılı işler ama başa gelen de çekiliyor.
devamını gör...
13.
şimdi eskisi gibi değil hiçbir şey. sanırım bu sadece özel hastanelerde var. çünkü paranızı alırken sizin de rahat etmenizi istiyorlar. onlara göre siz hasta değil müşterisiniz.
refakatçiler için koltuk var gerçekten de çok rahat ama uykunuz gelince koltuğu küçük bir hareketle yatağa çevirebiliyorsunuz.
hayat zengine güzel...
çocukların çalıştığı firma kurumsal ve özel sağlık sigortası yapmış işyeri o yüzden özele gittik.
paramız olduğu için değil.....
refakatçiler için koltuk var gerçekten de çok rahat ama uykunuz gelince koltuğu küçük bir hareketle yatağa çevirebiliyorsunuz.
hayat zengine güzel...
çocukların çalıştığı firma kurumsal ve özel sağlık sigortası yapmış işyeri o yüzden özele gittik.
paramız olduğu için değil.....
devamını gör...
14.
bir kere uyumuştum, sonra refakatçi olmaya lanet ettim. kimsenin de benim için refakatçi olmasını istemem. insanın kendi yatağı gibisi yok.
devamını gör...
15.
hasta ya da hasta yakını olarak yaşadıkları zorlukları anlatan tanımları okudum. (hepsine geçmiş olsun ve sağlık diliyorum.) bunda sorumluluğu bulunan ve sağlıkta devrim yapıldığını söyleyen siyasetçi ise, iki gün önce'abd.liler, bizdeki hastanelerin büyüklüğünü görünce biz sizden geriyiz dediler türkiye yüzyılına da bu yakışırdı dedi'..
devamını gör...
16.
refakatçi olarak sandalyede uyudum. rahmetli babam ölmeden önceki son bikaç gecesinde. zaten nerde denk getirdiysem orada uyuyakaldım, hatta bikaç kere sandalyeden düşmüşüm yerde, bayaa bildiğin taşın üzerinde uyumaya devam etmişim. kötü günlerdi.
devamını gör...
17.
kıvrılsan olmuyor,kafanı koymaya çalışsan kafan zorlanıyor vs. yere battaniye atıp yatsan daha iyi ama ona da izin vermiyorlar. allah kimseyi hasteneye düşürmesin. çok zor oluyor gerçekten.
devamını gör...
18.
hastane koridorunda yoktur askin kankalarin sozunu akillara getiren baslik.
devamını gör...
19.
ölesim geliyor, refakatçi olmak dünyanın en zor şeyleri listesine eklenmeli. nefret nefret!
hastane kapısından dışarıya adım atıyorsun enerji yükleniyor, hasta odasına girdiğin an uyku basıyor. her dk uykulusun, öyle lanetli bir şey
hastane kapısından dışarıya adım atıyorsun enerji yükleniyor, hasta odasına girdiğin an uyku basıyor. her dk uykulusun, öyle lanetli bir şey
devamını gör...
20.
hani bazı sülalelerde böyle nerde çok affedersiniz boktan iş varsa üstüne yıkılan adam vardır ya? hah, o işte bendim.
bayramda koşuşturacak adam mı lazım, beni bulurlardı. teyzemin abisinin üç kuşak öte bilmemnesi taaa erzincan'da vefat eder, köyde mezarını kazdıran yine ben, düğün dernek? tabii ki ben.
aslında çoğundan hiç şikayetçi olmadım, çünkü yılışık ve zevzek yapım sayesinde insanlarla ilişkim iyi olduğu için başkasının 5 saatte yapacağı işi ben 5 dakikada yapar geçerdim.
bir tek şey hariç.
refakatçilik.
ödüm kopardı birine bir şey olacak da çoktan atanmış sülale refakatçisi olarak beni bulacaklar diye. tabii bunu açık açık kimseye söylemedim, söylenmez de zaten, elimden geleni yaptım geçtim de sebebini kimseler bilmez.
13 yaşındaydım, babam ege üniversitesi hastanesinde yatıyor, iki abim var ama biri böyle durumlarda 11 yaşındaki bir kız çocuğunun faydasına sahip, öbürü okuyor mu bir yerlerde vurulmuş mu belli değil ortalarda yok.
annem var, her boka itiraz eden ablam var, ben varım.
geceleri ben kalıyordum genelde babamın yanında, çoğu zaman baygın gibi oluyordu zaten ama uyanık olduğu zamanlar ona bakmak, onun o yorgun, bitkin, bir deri bir kemik halini görmek, gözümün önünde her gün ölüme biraz daha yaklaştığına şahit olmak benim için korkunç bir şeydi. inanın bazen ardıma bile bakmadan kaçmak istiyordum. babamdı o ya, kocaman adamdı, dalyan gibiydi.
ama kaçamadım, kaçmadım.
aylar boyunca kolçakları metal, kahverengi suni deri kaplı bir sandalye üstünde ona baktım, o sandalye üstünde eski güzel günleri hatırladım, o sandalye üstünde babamın ölümüne şahit oldum.
kimse yaşamasın böyle zamanlar, hiç kimse o hastane koltuğu sandalyesi her ne bokuysa uyumasın diyeceğim de böyle bir dünya yok.
tanım da yazalım, ne olur ne olmaz;
dünyanın en boktan uykularını yaşamaktır.
bayramda koşuşturacak adam mı lazım, beni bulurlardı. teyzemin abisinin üç kuşak öte bilmemnesi taaa erzincan'da vefat eder, köyde mezarını kazdıran yine ben, düğün dernek? tabii ki ben.
aslında çoğundan hiç şikayetçi olmadım, çünkü yılışık ve zevzek yapım sayesinde insanlarla ilişkim iyi olduğu için başkasının 5 saatte yapacağı işi ben 5 dakikada yapar geçerdim.
bir tek şey hariç.
refakatçilik.
ödüm kopardı birine bir şey olacak da çoktan atanmış sülale refakatçisi olarak beni bulacaklar diye. tabii bunu açık açık kimseye söylemedim, söylenmez de zaten, elimden geleni yaptım geçtim de sebebini kimseler bilmez.
13 yaşındaydım, babam ege üniversitesi hastanesinde yatıyor, iki abim var ama biri böyle durumlarda 11 yaşındaki bir kız çocuğunun faydasına sahip, öbürü okuyor mu bir yerlerde vurulmuş mu belli değil ortalarda yok.
annem var, her boka itiraz eden ablam var, ben varım.
geceleri ben kalıyordum genelde babamın yanında, çoğu zaman baygın gibi oluyordu zaten ama uyanık olduğu zamanlar ona bakmak, onun o yorgun, bitkin, bir deri bir kemik halini görmek, gözümün önünde her gün ölüme biraz daha yaklaştığına şahit olmak benim için korkunç bir şeydi. inanın bazen ardıma bile bakmadan kaçmak istiyordum. babamdı o ya, kocaman adamdı, dalyan gibiydi.
ama kaçamadım, kaçmadım.
aylar boyunca kolçakları metal, kahverengi suni deri kaplı bir sandalye üstünde ona baktım, o sandalye üstünde eski güzel günleri hatırladım, o sandalye üstünde babamın ölümüne şahit oldum.
kimse yaşamasın böyle zamanlar, hiç kimse o hastane koltuğu sandalyesi her ne bokuysa uyumasın diyeceğim de böyle bir dünya yok.
tanım da yazalım, ne olur ne olmaz;
dünyanın en boktan uykularını yaşamaktır.
devamını gör...
"hastane koltuğunda uyumak" ile benzer başlıklar
hastane
30