hayalet taksi yolcuları

kökleri teee 1910'lara kadar giden bir japon halk söylentisi. çok basit aslında; bir yolcu taksiye biniyor fakat varış noktasına ulaşmadan, hareket halindeki aracın içinden yok olup gidiyor, geride de hiçbir şey bırakmıyor. sadece japonlara da özgü değil aslında, çoğu kültürde var bu hikaye. benim ilgimi çeken olay, bu hikayelerde 2011 tohoku depremi/tsunamisi sonrasında görülen artış ve bunun üstünden bir afet sonrası hayatta kalan insanların nasıl hissettiği.

özetle hikayemiz şu; arabalarına çoğu zaman üşümüş, bazen sırılsıklam halde binen ve yok olduktan sonra genelde arkalarında bir su birikintisi bırakan kimseler bindiğini iddia ediyor taksi şoförleri. tokyo üniversitesi bu konuda araştırma yapmak istese de, şoförler bu konuda konuşmayı reddetmiş.

bu olay aslında doğal afetlerin insan aklı üstünde nasıl bir yara açabildiğinin, nasıl kırdığının göstergesi. toplu bir halisünasyon vakası, ve sadece taksiciler ile de sınırlı değil. bölgede yaşayan diğer insanlar da tsunamide kaybettikleri tanıdıklarının hayaletlerini gördüklerini iddia ediyorlar. afet sonrasında bölgenin genelini etkisi altına almış bir travma sonrası stres bozukluğu haline dair teoriler var. çok büyük bir afet, 9.0 olarak kayıtlara geçmiş. deprem ve takip eden tsunamide 19.000 insan can vermiş, 6.000 yaralı ve 2.000 de kayıp var. 300 milyar abd doları zarara yol açtığı tahmin ediliyor. kıyı şeridindeki pek çok kasaba tamamen yok olmuş zaten. fukushima reaktör kazasına yol açan da yine bu deprem.

en azından biliniyorlar artık
hepsi bir söylentide buluşmuşlar.
hem ölenlerin hem kalanların hikayesi olmuş artık.
fakat aklıma gelen bir şey daha var o da hayaletlerin hep uzakdoğuda görülmesi.
yani eski efsanelere baktığımızda hep olmadık şeyler görülüyor halka..
sanki daha mı yatkınlar halüsinasyona ya da sanrılara bilemiyorum.
delirmekle şizofreni olmak arasında kalmış bir halk gibi yorumluyorum.