21.
22.
eskiden bazı vapurların da uğradığı yer.
devamını gör...
23.
haydarpaşa garında ..
ablası var yanında .
istedim de vermedi.
çıban çıksın a.....a ..
kırmızılı abla kopartmada 199 kilo kaldırmış ..
ablası var yanında .
istedim de vermedi.
çıban çıksın a.....a ..
kırmızılı abla kopartmada 199 kilo kaldırmış ..
devamını gör...
24.
m.kemal atatürk 1918'de taburunun terhis edilmesinden sonra istanbul'a geldi. 13 kasım 1918 günü haydarpaşa garı'na indi. boğaziçi'nde itilaf devletleri filosunu görünce tarihimizde önemli yer edecek olan ve onun müthiş deha ve öngörüsünün simgesi olacak o meşhur cümlesini kurdu.
'' geldikleri gibi giderler.''
işte bu yüzden ne zaman haydarpaşa garı'nda bulunsam aklıma sarı saçlım mavi gözlüm gelir.
'' geldikleri gibi giderler.''
işte bu yüzden ne zaman haydarpaşa garı'nda bulunsam aklıma sarı saçlım mavi gözlüm gelir.
devamını gör...
25.
haydarpaşa'ya varmayacak bir trende eski yolculuklar için düşülmüş bir nottur:
vaktiyle biz geceleyin tandoğan'dan biner,
sabahında haydarpaşa'ya inerdik;
senin anlayacağın, bozkırda büyüğü açar,
deryayı görende cila çekerdik.
devlet malı masalar mühürlü basma kanaviçe
mezeler o biçim.
hepimiz çiçek gibiyiz,
-öyle ya, rakı içeceğiz!-
ben diyeyim mülkiye'de, sen say çiçek'teyiz.
ne müzeyyensiz kor bizi 657'ye tabi
-aşçısı, ocakbaşıcısı, garsonu
ceketli kravatlı- tekmil güzel abimiz,
ne gam gasavet döşümüzde.
efkarlanırdık elbet inceden,
müzeyyen bu, efkarlanılmaz mı!
usullaşırdı sohbetler, biraz daha derin nefesler
alınırdı sigaralardan.
ama değil mi ki şair demiş:
boyuna da yoksulluk lafı edilmez 'a!
bizim efkar bildiğimiz de o hesap:
birkaç şarkı, birkaç duble, birkaç sigara.
o müzeyyen ki bilmez misin
nasıl döndürür kadehi başta,
nasıl doldurur hicranı gönül içre
anda coşar da şenlenir, şenler -ne ara!-
o vakitler biz kolkola inerdik
kolkola bindiğimiz trenden.
âşıksak hele
-hem nasıl!-
dalında çiçeğe durmuş arıyeli
-durmuş ya!-
bir bakmışız:
deniz yürümesin mi gara!
-mis!-
vaktiyle biz geceleyin tandoğan'dan biner,
sabahında haydarpaşa'ya inerdik;
senin anlayacağın, bozkırda büyüğü açar,
deryayı görende cila çekerdik.
devlet malı masalar mühürlü basma kanaviçe
mezeler o biçim.
hepimiz çiçek gibiyiz,
-öyle ya, rakı içeceğiz!-
ben diyeyim mülkiye'de, sen say çiçek'teyiz.
ne müzeyyensiz kor bizi 657'ye tabi
-aşçısı, ocakbaşıcısı, garsonu
ceketli kravatlı- tekmil güzel abimiz,
ne gam gasavet döşümüzde.
efkarlanırdık elbet inceden,
müzeyyen bu, efkarlanılmaz mı!
usullaşırdı sohbetler, biraz daha derin nefesler
alınırdı sigaralardan.
ama değil mi ki şair demiş:
boyuna da yoksulluk lafı edilmez 'a!
bizim efkar bildiğimiz de o hesap:
birkaç şarkı, birkaç duble, birkaç sigara.
o müzeyyen ki bilmez misin
nasıl döndürür kadehi başta,
nasıl doldurur hicranı gönül içre
anda coşar da şenlenir, şenler -ne ara!-
o vakitler biz kolkola inerdik
kolkola bindiğimiz trenden.
âşıksak hele
-hem nasıl!-
dalında çiçeğe durmuş arıyeli
-durmuş ya!-
bir bakmışız:
deniz yürümesin mi gara!
-mis!-
devamını gör...
26.
birinci dünya savaşı sırasında cephanelik olarak da kullanılan bina. eylül 1917'de meydana gelen büyük bir patlama sonucu ağır hasar gördü. patlamada peronlarda cepheye gitmek için bekleyen askerler vardı. toplam can kaybı bin kişinin üstündedir. patlama yüzünden cepheye gönderilecek silah, mühimmat ve askerler gönderilememiştir.
devamını gör...
27.
devamını gör...
28.
bir zamanlar filmlerin dilinde seni yeneceğim istanbul! repliğinin geçtiği yerdi.
ne yürekli arkadaşlar söyledi bunu... hepsi de mangalda kül bıraktı..
kimler geldi kimler geçti yolundan..
ne kavuşmalar gördü ne vedalar..
artık istanbul'u ne yapacağımız bilinmez, o gar orada duruyor sessiz sedasız..
ne yürekli arkadaşlar söyledi bunu... hepsi de mangalda kül bıraktı..
kimler geldi kimler geçti yolundan..
ne kavuşmalar gördü ne vedalar..
artık istanbul'u ne yapacağımız bilinmez, o gar orada duruyor sessiz sedasız..
devamını gör...
29.
içinden geçecekler. kimse de engel olamayacak. her şeyde olduğu gibi.
devamını gör...
30.
zavallı gar. ( bir zamanlar piyasaya 'haydarpaşanın gelini' olarak arz olunup tanıtılan kadın kadar bile ilgi göremedi bizim milletten.)
devamını gör...