helal haram gözeten kimsenin kalmaması

efkarlandıran ve sokağa çıkınca rahatlıkla görülebilen gerçek. artık zor evlenir bu millet. aile hayatımızı kaybediyoruz. 20 sene sonra bir yalnızlık bakanlığı da biz açacağız.

parası olan her türlü haramı yer kılıfı bulur.
yani günümüzde haramı zenginler belirliyor. zenginin yaptığı hiçbir zaman haram olmaz.

helal haram fakir içindir. senin sokakta gördüğünü de zengin senin için haram belirlemiştir.

birde kişi kendinden bilir işi derler. sen neysen sokakta onu görürsün. herkes haramzade bir tek sen mi mümin. yoksa sen de burjuva mi ?

helal-haram bu kavramlardan ziyade insanin etik denen şeyi icsellestirmesi gerek. belki benim işimi patronumun istediği kadar yapmam helal olabilir. lakin içimdeki "bu etik mi?" sorusu bana elimden gelenin en iyisini yapmaya teşvik ediyor.
ya da şu dönemde çıkıp parkta gezmek , akraba ziyareti yapmak ( sıla-i rahim der islam kaynaklari) yahut miting yapmak haram olmayabilir lakin; bu kadar doktor ,hemşire, eczacı kalfası ölürken benim hala umarsızca virüs yaymam bana etik gelmiyor ve yapmıyorum.
neymiş? haram-helal degil etikmiş.
zaten bir kötülüğü cennet-cehennem ( helal-haram) mantığı ile vazgeçip yapmıyorsan veya iyiliği bu sebeple yapıyorsan; sen iyi bir insan değilsindir.

ınanıclı biriyken de böyleydim. şimdi de böyle düşünüyorum.

komik olacak ama ben gözetirim. muhafazakar falan da değilim üstelik. haksız elde edilen kazancın eninde sonunda dönüp bir tarafını ısıracağına inanırım. yani iş tecrübem bunu diyor.

şuan kimse helal haram ayırt edemiyor ki gözetilsin. haram dediğimiz kavramın içini boşaltmış durumdayız. herkes işine geldiği şekilde tanımlıyor.

genellenmemesi gereken durum. gözeten var da az sayıda kaldığından araya kaynıyorlar.

bu işin ne tesettürlüsü ne açığı hatta ne kadını ne de erkeği var. hazmedebilen, içine sindirebilen haksızlık yapmayı ne yazık ki göze alıyor. ben ve benim gibiler de "aman iğne ucu kadar hakkı geçecek" diye ne yapacağımızı şaşırıyoruz.

aslına bakarsanız dinci denen insanların yahut dindar olduğunu iddia edip her türlü ahlaksızlığı yapanların gösterdiği saçma sapan davranışlar, dindarlara da çok fazla zarar veriyor. bunlar yüzünden hepimiz aynı kefeye konuyoruz bazı kesimler tarafından. "inançlıysa kötüdür, cahildir" gibi bir algı oluşturan insanlar var. tıpkı "ateistse kötüdür, ahlaksızdır" diyenler gibi çok ama çok yanılıyorlar. insanları sadece iyi ve kötü olarak değerlendirebilsek davranışlarımız da ona göre olurdu ve büyük ihtimalle de şu ankinden çok daha iyi bir yerde olurduk.

neyse, konuyu dağıtmayayım. varız ama o kadar çok kötü insan türedi ki yavaş yavaş nüfus bakımından azınlık olarak kalıyoruz artık.

cebime giren para helal kalsın da başka bir şey istemem.
kimsenin hakkını yiyemem. ama yiyenler bir düşünsün.

(bkz: there is no spoon)
bilmem anlatabildim mi?

valla içkiyi bıraktım. sigarayı bıraktım. ee evlendik zinayı bıraktım. kumar zaten yok. bir de bunları hep rusya'da bıraktım.
sıkıntı şu ki imanı da bıraktım. *
(bkz: inanmadığı halde içkisi kumarı sigarası zinası olmayan insan)

ülkede müslüman adam kalmadı ki helal haram bilsin. herkes dini kendine uydurmuş, şov peşinde. camiler haftanın 6 günü bomboş, bir cuma günü dopdolu. çoğu gerile gerile camiye girer, namaz bitti mi çıkabilmek için kapıda birbirini iter kakar...

artık imam olmak için bile araya milletvekili sokuluyor, bir de utanmadan bu torpil değil referans deniyor. kul hakkı, haram para, faiz en çok devletin diyanetinde yenirken, halkın yozlaşması çok da beklenmeyecek bir durum değil.