bazen, her şeyi unutmak istersiniz.
unutmak, mutsuzluktan ve hayal kırıklıklarından kaçış gibi gelir ama durup bir düşünün...

sahi, ya unutursanız her şeyi?!

babaannem unutuyor her şeyi...
tabi sırayla...
önce ona en çok çektireni unuttu.
kimi dersiniz?
tabiki dedemi.*
sonra sırayla gelinlerini ve çocuklarını unuttu...

....
unutuyor babaannem, tüm hayatını, kötü olayların yaninda en sevdiklerini, her telefonda on kere " peyniriniz, tereyağiniz, yoğurdunuz bitti mi yollayayım mi?" diye sorduğu 11 evladını unutuyor.

bebeklerinin kokusunu unutuyor babaannem...

alzheimer teşhisi konulduktan sonraki üç sene ,yurttan geldigim zamanlarda ona merada ve ahırdaki hayvanları hakkında rapor verirdim.
zaten o beni yurtta bilmiyor. elma kurdu ona göre ya ineklere bakiyor, ya koyun sağıyor.( ılk hastalandigi zaman bir yıl okulumu dondurup köye yanına gitmiştim. aklında benim hayvanlarla ilgilendigim kalmış.) kedisi de mütemadiyen doğum yapıyor babaannem göre...

günlerce görmese beni sormuyor bile "nerede bu deli kız?"diye. çünkü o emin elma kurdu ya mutlaka bir şeyler yapıyordur. yanina gelince başlıyor babaannemin sualleri;
- elma kurduuu! hani sağdigin süt ,nerede?!
+ babaanne, melehat yengede sıra ona verdim.
- elma kurdu ,sütü nasil ineklerin?
+ ıkisi gebe ya pek süt yok babaanne.
- elma kurduuu! kalk davara git!
- elma kurduuu! kalk ineklere bak! +tamam babaanneeee!

nereye gidiyorum babaanne, nereye?! davar mı kaldı? hepsi satıldı, diyemiyorum. gidip baska odada biraz oylanıp ders falan çalışıp yanına geliyorum.
-keşik sırası kimde? ( keşik köydeki kadinlarin sırayla süt almasi, altın günü gibi yani)
+bakkalın gelininde babaanne.
-sen bu yoğurdu yapamiyorsun artık.
+mayayi degisirim babaanne.

ah babaannem ah!
evdeki yogurt çoğunlukla market yoğurdu... hem zaten ayda bir geliyorum yogurtlari ben nasıl yapabilirim, diyemiyorum.

 babaannem uc yil böyle devam etti.
- elma kurduuu koyunlar!
-elma kurduuu kuzular?
-elma kurduuu koç katımı!
( hayali kına bile yaktık koçlara)*
-elma kurdu buzağı!
- elma kurdu, kedi nerde? verdin mi yalını. +verdim babaannem.
...
hani gelinleri unuttu dedim ya, onları her firsatta evden kovuyor...

-anam kalk git sen evine, akşam ezanından sonra elin evinde kalınmaz. laf söz olur. benim oğullarım var.*
yengem de şakacı tabi;
+bana ne ben gitmem. senin oglunda gözüm var.
-kalk git ben seni ogluma almam,iki cocugun var!
+ bana ne ben sevdim alacağım,oğlunda da beni seviyor.
-kalk git kiz!!!dibi delik kazani ben gelin almam.*
kafayi gelinlere takmış durumda, ne işi var bu kadınların bu evde?
....
babaannem benim torunu olduğumu da unuttu. hem o artık bir genc kız. 16 yaşında ya vaaar, ya yok.
hem o yaşta birinin torunu mu olur? artık onunla yaşıtiz belki o benden küçük bile olabilir.
babaanne demem tuhaf olacagi icin adıyla hitap ediyorum doğal olarak.
+ayşe bak, yeni kanaviçe örneği buldum. gel bereaber işleyelim. sen ipi kopar ver ben işlerim. annene de sen işlemişsin gibi deriz.
-he kız ben hiç bilmiyorum bunu ,annem de sevinir işledim diye. *
ben kopar dedim diye, yarım saatte tüm ip yumağını kucağına koparıp koparıp yığardı.
olsun, ip dolaşsın, yine acilir. o mutluydu ya. çeyiz yapıyoruz biz babaanneme.*
....
birlikte birşeyler yaparken bir yandan televizyon izlerdik. filmlerde ne görse onu eski hatıraları ile karıştırır köyden arkadaslari sanardı. ben de bozuntuya vermezdim. ne dedikodular ne gıybetler dönerdi aramızda. duyan olsa kefensiz kireçle öyle gömerlerdi bizi...*

bazen küserdi bana,hakliydi elbette böyle arkadaşlık mi olur?"derdi. ah babaannem ,her gün nasıl geleyim. yatılı yurtta ayda bir zor izin veriyorlar.*
.....
yalniz bir sorun var.*

 babaannem bu sakallı yaşlı adamdan cok korkuyor, mümkünse defolup gitsin.
-kız bu yaşlı herif her gün geliyor, geçen yanima yatmaya kalkti,zor ittim yanimdan. kovun şunu sapik mi ne? adımı çıkaracak!!.*
+ dedeee,kaç kere dedim sana babaanneme yaklaşma salonda otur diye korkuyor işte!*

....
 babaannem saçlarını çok severdi. ne de olsa ona pek yakışıyor ikili balıksırtı örgü...
yurtta değilsem evde olduğumda saçlarını ben örerdim. bayılırdı el aynasinda benim ördügum saçlarına bakmaya. yattığı yerden örgüleriyle oynardı. laf aramizda annemin örgüsünü pek beğenmiyor. çünkü annem bir türlü balık sırtı örmeyi öğrenemiyor.*
bir gün halam "6 yıldır sizde, biraz da ben alayım." deyip babaannemi evine götürdü. bir hafta sonra babaannem geldiği zaman ,başörtüsünü açtiaçtığımızda saçlarının yerinde yeller esiyordu.
halam; "yatalak, aklını yitirmiş, yemeğini çiğnemeyi hatta yutmayı unutan kadında o kadar uzun saçın geregi yok!"deyip kesmiş.
annem bile ağlamıştı onun o haline...
çok özlüyorum babaannemi, alzheimer oluncaya kadar başka, olduktan sonra bambaşka biriydi ama yine de güzeldi.
ben her iki hâlini de ayrı seviyor ve özlüyorum. ıyi ki hayatimdaydı kattığı her şey için minnettarım.

 babaannem hastane odalarında geçen çocukluğumda sahip olamadığım oyun arkadaşım, anneannem ise annemdi
...
iyi ki vardınız. *
devamını gör...
sil baştan başlamanızı,
hayatı sıfırlamanızı,
sil baştan sevmenizi,
gerektirir bazen...
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
farklı bir yere değinmek istiyorum. eğer günde yapmanız gerekenleri, yaptıklarınızı unutuyorsanız bu ciddi bir soruna yıl açabilir. bunu önlemek için gerekli vitaminleri, egzersizi, sporu kesinlikle yapmalısınız. ileride ufak çaplı hafıza kayıpları oluşabilir.
devamını gör...
hic 1 seyi hatirlamak demektir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"her şeyi unutmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim